Masal Çantası 20 Şekilli Masal Kitabı +2 CD Kolektif

Masal Çantası 20 Şekilli Masal Kitabı +2 CD

Sesli Masallar Dünya Klasikleri'nden 20 Masal CD 1(1-10. Kitaplar)Sesli Masallar Dünya Klasikleri'nden 20 Masal CD 2(11-20. Kitaplar)Kitap 1: PinokyoYaşlı Gepetto yalnız yaşayan iyi bir adamcağızmış. Çocuklar bu sevimli ihtiyarı severlermiş....
9789753818551
999743
Masal Çantası 20 Şekilli Masal Kitabı +2 CD
Masal Çantası 20 Şekilli Masal Kitabı +2 CD
33.34

Sesli Masallar Dünya Klasikleri'nden 20 Masal CD 1
(1-10. Kitaplar)
Sesli Masallar Dünya Klasikleri'nden 20 Masal CD 2
(11-20. Kitaplar)
Kitap 1: Pinokyo
Yaşlı Gepetto yalnız yaşayan iyi bir adamcağızmış. Çocuklar bu sevimli ihtiyarı severlermiş. Çünkü Gepetto günlerini tahta bebekler yaparak geçirirmiş. Tahta bebekler arasında bir tanesi gözbebeğiymiş. Zaman zaman “Ah!.. böyle tahta bebek yerine, benim de bir oğlum olsaydı.“ dermiş. Çünkü hiç çocuğu yokmuş.
Kitap 2: Dört Kardeşler
Bir varmış, bir yokmuş. Bir adamın dört oğlu varmış. Büyüdüğünde, hayatlarını kazanmaları için onları çalışmaya yollamış. İyi birer meslek edinmelerini tavsiye etmiş. Dört kardeş, dört ayrı yöne giden bir yol kavşağına geldiklerinde birbirlerinden ayrılmışlar. Beş sene sonra buluşmaları için sözleşmişler.
Kitap 3: Çizmeli Kedi
Bir varmış, bir yokmuş. Karabas ilinde küçük bir köyde, fakir bir değirmenci ile oğulları yaşarmış. Günün birinde değirmenci ölmüş. Üç kardeş üzülmüşler. Ardından da mirası paylaşmışlar. Büyük kardeşe değirmen, ortanca kardeşe eşek, en küçüklerine de kedi düşmüş. İki büyük kardeş hayatlarını kazanmak üzere çalışmaya gitmişler. Küçük kardeş Riki, köyde kedisi ile yalnız kalmış.
Kitap 4: Sihirbaz Oz
Doroti, dayısı Enriko ve yengesi Ema ile birlikte oturuyormuş. Bulundukları bölgede sık sık fırtına çıktığı için sığındıkları bir bodrumları da varmış. Birgün hortum şeklinde muazzam bir bir fırtına görmüşler. Doroti korkudan gözlerini sımsıkı kapamış. Ama fırtına onu uçurup gitmiş.
Kitap 5: Kurt ve Kuzular
Vahşi kurt Kirko, iki küçük kuzunun evini gözlüyormuş. İki küçük kuzu anneleriyle birlikte yaşıyorlarmış. Hain kurt nasıl yaparım da kuzuları yerin diye planlar kuruyormuş. Sabahtan beri evin etrafında dolaşıyormuş.
Kitap 6: Bambi
Sık ağaçlarla kaplı bir orman varmış. Bir sabah, ormanın bir köşesinde bir küçük ceylan yavrusu dünyaya gelmiş. Ceylan dünyaya gözlerini açar açmaz annesini görmüş. Annesi şefkatle ona bakmış. Kuşlar: “İsmi ne olacak?“ diye sormuşlar. Anne ceylan: “Bambi.“ demiş.
Kitap 7: Peter Pan
Ponpon ailesi şirin bir evde yaşıyormuş. Ailenin üç çocuğundan en büyüğü olan Vendy, açık pencereyi göstererek: “Bu gece Peter Pan buraya gelecek. O nedenle pencereyi açık bıraktım.“ demiş. Annesi kızına Peter Pan'ın bir masal kahramanı olduğunu, masalların gerçek olmadığını söylemiş. Fakat acaba gerçekten Peter Pan diye biri var mı? diye düşünmeden de edememiş.
Kitap 8: Heidi
Heidi, isviçre'de yaşayan şirin bir kız. Annesinin ölümünden sonra teyzesi onu büyük babasının yanına bırakmış. Büyük babası ile birlikte dağda küçük bir kulübede yaşıyorlarmış. Büyükbabası hayvancılık ile geçiniyor, onlarından süt ve peynir elde ediyorlarmış. Heidi kuzuları çok seviyormuş.
Kitap 9: Simbad
Bir varmış bir yokmuş. Doğu ülkelerinin birinde bir varmış. Simbad, yeryüzünün en iyi denizcisiymiş. Evinin penceresinin önünde oturmuş, düşünüyormuş. Uzak ülkelere seyahat etmek, yeni yerler görmek. Bunlar denizci Simbad'ın en büyük meraklarıymış.
Kitap 10: Kurşun Asker
Pedrin!in bir oda dolusu oyuncağı varmış. Geceleri tüm bu oyuncaklar, dans edip eğlenirlermiş. Yalnız tek bacaklı Kurşun Asker eğlenemiyormuş. Çünkü o, kulede nöbet tutuyormuş. Kurşun Asker bütün gece gözünü kırpmadan balerin kızı seyretmiş.
Kitap 11: Alaaddin'in Sihirli Lâmbası
Alaaddin ve annesi birlikte yaşıyorlarmış. Babaları çok önceden ölmüş. Birgün, amcası olduğunu söyleyen Cabir diye biri gelmiş. Onlara bir kese altın vermiş. Buna karşılık, Alaaddin'in kendi işlerinde yardımcı olmasını istemiş. Zavallı kadın ölmüş kocasının bir kardeşi olduğunu bir türlü hatırlamamış. Fakat bir kese altını görünce razı olmuş.
Kitap 12: Ali Baba ve Kırk Haramiler
Doğuda uzak ülkelerinin birinde, bir oduncu yaşarmış. Bu oduncunun adı Ali Baba imiş. Zavallı, günlerini odun keserek geçirirmiş. Akşama kadar kan ter içinde çalışırmış. Akşama kadar kan ter içinde çalışırmış. Fakat yine de ailesinin ve eşeğinin geçimini zar zor edermiş.
Kitap 13: Bağdad Hırsızı
Bir varmış, bir yokmuş. Masallar diyarı Bağdad'da bir küçük şakacı çouk varmış. Bu çocuğun adı Kenan'mış. Kenan Bağdad'ın güçlü çarşının bülbülü imiş. Kenan'ın kötü bir huyu varmış. İyi kötü şaka yapmaya bayılırmış. Kenan, dur şu fırıncıya bir şaka yapayım demiş. Elinden ekmeğini kapıp koşmaya başlamış.
Adam: “Durdurun! Şu haylazı benim ekmeğimi çaldı.“ diye bağırıyormuş.
Kitap 14: Alicia Harikalar Diyarında
Güneşli bir gün Alice annesiyle birlikte ormana dolaşmaya gitmişti. Annesi kitap okurken sıkıldı. Çünkü kitapta hiç resim yoktu. Az ilerde çimlerin üzerine oturdu. Etrafta bir sürü papatya ve kırmızı çiçekler vardı. Bir demet yapmak için çiçek toplarken “seyahat etmeyi ve yeni ülkeler görmeyi ne kadar çok isterdim“ diye düşündü.
Kitap 15: Kibritçi Kız
Bir yılbaşı gecesiydi. Kar, ara vermeksizin yağıyordu. O gece, zavallı Kibritçi Kız, şehrin sokaklarında neredeyse dondu donacak dolaşıyordu. Sırtında incecik bir elbisesi vardı. Hatta omzuna attığı şalından başka bir paltosu bile yoktu. Karnı da açlıktan zil çalıyordu. Çünkü karnını doyuracak hiç parası yoktu.
Kitap 16: Parmak Çocuk
Evvel zaman içinde kalbur saman içine uzak ülkelerin birinde, ormandaki bir evde yaşayan zavallı bir oduncu varmış. Bu oduncunun bir karısı ve yedi çocuğu varmış. Çocukların biri o kadar küçükmüş ki, bir insanın baş parmağından az büyükmüş. Bu nedenle ona Parmak Çocuk adını vermişler.
Kitap 17: Bülbül
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak bir Çin diyarında ağaçtan ağaca daldan dala gezerek şarkı söyleyip duran bir bülbül varmış. Cik, cik, cik... Bülbülün sesi o kadar güzel o kadar güzelmiş ki, kitaplar bile bu kuşun güzel sesinden ve şarkılarından bahsederlermiş.
Kitap 18: Tavşan ile Kaplumbağa
Bir varmış, bir yokmuş. Kocaman bir ormanda birçok hayvan mutluluk içinde yaşarmış. Yalnız genç bir tavşan yerinde duramaz diğer hayvanlara şakalar yaparmış. Ormanda huzuru bozarmış. Bir gün tavşan, kaplumbağanın yürüyüşüne bakmış. Onunla şakalaşmaya başlamış.
Kitap 19: Sütçü Kız
Bir varmış, bir yokmuş. Güzel bir köyde süt satarak geçinen bir kız varmış. Köy ile kasaba arasına gidip geliyormuş. Fakat kasaba yolu ona hiç sıkıcı gelmiyormuş. Çünkü Sütçü kız aslında büyük bir hayalciymiş. Elindeki süt güğümüyle yolda yürürken bir yandan da sütü satınca ne yapabileceğinin hayalini kuruyormuş.
Kitap 20: Fareli Köyün Kavalcısı
Bir varmış, bir yokmuş. Hamlin şehrinde yaşayan insanlar bolluk içinde yaşıyorlarmış. Bir kusurları cimriymişler. Kedileri ve köpekleri boşuna yemek yiyor diye köyden kovmuşlar. Bunun üzerine köyde fareler çoğalmaya başlamış. Bayan Monalize: “Aman Allah'ım!“ diye bağırmış. “Her yeri fareler başmış. İmdaaaat! Her yeri kemiriyorlar, harap ediyorlar.“

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789753818551
Boyut:
13.50x20.00
Sayfa Sayısı:
1
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Sesli Masallar Dünya Klasikleri'nden 20 Masal CD 1
(1-10. Kitaplar)
Sesli Masallar Dünya Klasikleri'nden 20 Masal CD 2
(11-20. Kitaplar)
Kitap 1: Pinokyo
Yaşlı Gepetto yalnız yaşayan iyi bir adamcağızmış. Çocuklar bu sevimli ihtiyarı severlermiş. Çünkü Gepetto günlerini tahta bebekler yaparak geçirirmiş. Tahta bebekler arasında bir tanesi gözbebeğiymiş. Zaman zaman “Ah!.. böyle tahta bebek yerine, benim de bir oğlum olsaydı.“ dermiş. Çünkü hiç çocuğu yokmuş.
Kitap 2: Dört Kardeşler
Bir varmış, bir yokmuş. Bir adamın dört oğlu varmış. Büyüdüğünde, hayatlarını kazanmaları için onları çalışmaya yollamış. İyi birer meslek edinmelerini tavsiye etmiş. Dört kardeş, dört ayrı yöne giden bir yol kavşağına geldiklerinde birbirlerinden ayrılmışlar. Beş sene sonra buluşmaları için sözleşmişler.
Kitap 3: Çizmeli Kedi
Bir varmış, bir yokmuş. Karabas ilinde küçük bir köyde, fakir bir değirmenci ile oğulları yaşarmış. Günün birinde değirmenci ölmüş. Üç kardeş üzülmüşler. Ardından da mirası paylaşmışlar. Büyük kardeşe değirmen, ortanca kardeşe eşek, en küçüklerine de kedi düşmüş. İki büyük kardeş hayatlarını kazanmak üzere çalışmaya gitmişler. Küçük kardeş Riki, köyde kedisi ile yalnız kalmış.
Kitap 4: Sihirbaz Oz
Doroti, dayısı Enriko ve yengesi Ema ile birlikte oturuyormuş. Bulundukları bölgede sık sık fırtına çıktığı için sığındıkları bir bodrumları da varmış. Birgün hortum şeklinde muazzam bir bir fırtına görmüşler. Doroti korkudan gözlerini sımsıkı kapamış. Ama fırtına onu uçurup gitmiş.
Kitap 5: Kurt ve Kuzular
Vahşi kurt Kirko, iki küçük kuzunun evini gözlüyormuş. İki küçük kuzu anneleriyle birlikte yaşıyorlarmış. Hain kurt nasıl yaparım da kuzuları yerin diye planlar kuruyormuş. Sabahtan beri evin etrafında dolaşıyormuş.
Kitap 6: Bambi
Sık ağaçlarla kaplı bir orman varmış. Bir sabah, ormanın bir köşesinde bir küçük ceylan yavrusu dünyaya gelmiş. Ceylan dünyaya gözlerini açar açmaz annesini görmüş. Annesi şefkatle ona bakmış. Kuşlar: “İsmi ne olacak?“ diye sormuşlar. Anne ceylan: “Bambi.“ demiş.
Kitap 7: Peter Pan
Ponpon ailesi şirin bir evde yaşıyormuş. Ailenin üç çocuğundan en büyüğü olan Vendy, açık pencereyi göstererek: “Bu gece Peter Pan buraya gelecek. O nedenle pencereyi açık bıraktım.“ demiş. Annesi kızına Peter Pan'ın bir masal kahramanı olduğunu, masalların gerçek olmadığını söylemiş. Fakat acaba gerçekten Peter Pan diye biri var mı? diye düşünmeden de edememiş.
Kitap 8: Heidi
Heidi, isviçre'de yaşayan şirin bir kız. Annesinin ölümünden sonra teyzesi onu büyük babasının yanına bırakmış. Büyük babası ile birlikte dağda küçük bir kulübede yaşıyorlarmış. Büyükbabası hayvancılık ile geçiniyor, onlarından süt ve peynir elde ediyorlarmış. Heidi kuzuları çok seviyormuş.
Kitap 9: Simbad
Bir varmış bir yokmuş. Doğu ülkelerinin birinde bir varmış. Simbad, yeryüzünün en iyi denizcisiymiş. Evinin penceresinin önünde oturmuş, düşünüyormuş. Uzak ülkelere seyahat etmek, yeni yerler görmek. Bunlar denizci Simbad'ın en büyük meraklarıymış.
Kitap 10: Kurşun Asker
Pedrin!in bir oda dolusu oyuncağı varmış. Geceleri tüm bu oyuncaklar, dans edip eğlenirlermiş. Yalnız tek bacaklı Kurşun Asker eğlenemiyormuş. Çünkü o, kulede nöbet tutuyormuş. Kurşun Asker bütün gece gözünü kırpmadan balerin kızı seyretmiş.
Kitap 11: Alaaddin'in Sihirli Lâmbası
Alaaddin ve annesi birlikte yaşıyorlarmış. Babaları çok önceden ölmüş. Birgün, amcası olduğunu söyleyen Cabir diye biri gelmiş. Onlara bir kese altın vermiş. Buna karşılık, Alaaddin'in kendi işlerinde yardımcı olmasını istemiş. Zavallı kadın ölmüş kocasının bir kardeşi olduğunu bir türlü hatırlamamış. Fakat bir kese altını görünce razı olmuş.
Kitap 12: Ali Baba ve Kırk Haramiler
Doğuda uzak ülkelerinin birinde, bir oduncu yaşarmış. Bu oduncunun adı Ali Baba imiş. Zavallı, günlerini odun keserek geçirirmiş. Akşama kadar kan ter içinde çalışırmış. Akşama kadar kan ter içinde çalışırmış. Fakat yine de ailesinin ve eşeğinin geçimini zar zor edermiş.
Kitap 13: Bağdad Hırsızı
Bir varmış, bir yokmuş. Masallar diyarı Bağdad'da bir küçük şakacı çouk varmış. Bu çocuğun adı Kenan'mış. Kenan Bağdad'ın güçlü çarşının bülbülü imiş. Kenan'ın kötü bir huyu varmış. İyi kötü şaka yapmaya bayılırmış. Kenan, dur şu fırıncıya bir şaka yapayım demiş. Elinden ekmeğini kapıp koşmaya başlamış.
Adam: “Durdurun! Şu haylazı benim ekmeğimi çaldı.“ diye bağırıyormuş.
Kitap 14: Alicia Harikalar Diyarında
Güneşli bir gün Alice annesiyle birlikte ormana dolaşmaya gitmişti. Annesi kitap okurken sıkıldı. Çünkü kitapta hiç resim yoktu. Az ilerde çimlerin üzerine oturdu. Etrafta bir sürü papatya ve kırmızı çiçekler vardı. Bir demet yapmak için çiçek toplarken “seyahat etmeyi ve yeni ülkeler görmeyi ne kadar çok isterdim“ diye düşündü.
Kitap 15: Kibritçi Kız
Bir yılbaşı gecesiydi. Kar, ara vermeksizin yağıyordu. O gece, zavallı Kibritçi Kız, şehrin sokaklarında neredeyse dondu donacak dolaşıyordu. Sırtında incecik bir elbisesi vardı. Hatta omzuna attığı şalından başka bir paltosu bile yoktu. Karnı da açlıktan zil çalıyordu. Çünkü karnını doyuracak hiç parası yoktu.
Kitap 16: Parmak Çocuk
Evvel zaman içinde kalbur saman içine uzak ülkelerin birinde, ormandaki bir evde yaşayan zavallı bir oduncu varmış. Bu oduncunun bir karısı ve yedi çocuğu varmış. Çocukların biri o kadar küçükmüş ki, bir insanın baş parmağından az büyükmüş. Bu nedenle ona Parmak Çocuk adını vermişler.
Kitap 17: Bülbül
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak bir Çin diyarında ağaçtan ağaca daldan dala gezerek şarkı söyleyip duran bir bülbül varmış. Cik, cik, cik... Bülbülün sesi o kadar güzel o kadar güzelmiş ki, kitaplar bile bu kuşun güzel sesinden ve şarkılarından bahsederlermiş.
Kitap 18: Tavşan ile Kaplumbağa
Bir varmış, bir yokmuş. Kocaman bir ormanda birçok hayvan mutluluk içinde yaşarmış. Yalnız genç bir tavşan yerinde duramaz diğer hayvanlara şakalar yaparmış. Ormanda huzuru bozarmış. Bir gün tavşan, kaplumbağanın yürüyüşüne bakmış. Onunla şakalaşmaya başlamış.
Kitap 19: Sütçü Kız
Bir varmış, bir yokmuş. Güzel bir köyde süt satarak geçinen bir kız varmış. Köy ile kasaba arasına gidip geliyormuş. Fakat kasaba yolu ona hiç sıkıcı gelmiyormuş. Çünkü Sütçü kız aslında büyük bir hayalciymiş. Elindeki süt güğümüyle yolda yürürken bir yandan da sütü satınca ne yapabileceğinin hayalini kuruyormuş.
Kitap 20: Fareli Köyün Kavalcısı
Bir varmış, bir yokmuş. Hamlin şehrinde yaşayan insanlar bolluk içinde yaşıyorlarmış. Bir kusurları cimriymişler. Kedileri ve köpekleri boşuna yemek yiyor diye köyden kovmuşlar. Bunun üzerine köyde fareler çoğalmaya başlamış. Bayan Monalize: “Aman Allah'ım!“ diye bağırmış. “Her yeri fareler başmış. İmdaaaat! Her yeri kemiriyorlar, harap ediyorlar.“

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat