Karacaoğlan Kenan Özçelik

Karacaoğlan

Karacaoğlan: Gezgin âşık, yanık ozan. Anadolu'yu koşmalarını söyleyerek gezmiş, gezdiği diyarları şiirlerinde yaşatmış bir âşık. Coğrafyasının dağları, yaylaları, yiğitleri, gelinleri ve kızları Karacaoğlan'ın şiirlerinde...
9789752482906
916338
Karacaoğlan
Karacaoğlan
58.10

Karacaoğlan: Gezgin âşık, yanık ozan. Anadolu'yu koşmalarını söyleyerek gezmiş, gezdiği diyarları şiirlerinde yaşatmış bir âşık. Coğrafyasının dağları, yaylaları, yiğitleri, gelinleri ve kızları Karacaoğlan'ın şiirlerinde ebedileşir. O, söylediği koşmalarla gezdiği coğrafyaların adeta kültür atlasını çizer. Rindânedir, her güzel onun sevdiğidir, her sevdiği de güzel… Gezdiği diyarlar, yürüdüğü yollar ona ayrılık, sadelik ve doğruluk getirmiştir. “Gidip de gelememe gelip



de bulamama” ihtimali zihninde öylesine canlıdır ki, bu gurbet duygusu Karacaoğlan'a dünyanın faniliğini her daim hatırlatmış, onu sadeliğe, doğruluğa ve samimiyete meylettirmiştir.





Karacaoğlan kendinden evvel gelenleri suâl etti. Kendinden evvelkileri tanıdı, sözünü onların kurduğu terazide tartarak söyledi. Yüzlerce yıldır Anadolu'da el birliği ile yoğrulan hamurun ona ulaşan mayasını itina ile muhafaza etti, canlı tuttu ve haleflerine emanet etti. Bizler de aynı konuda kendimizden evvelkileri suâl edecek olursak, bize de “Bir Karacaoğlan var idi”denilecektir.







(Tanıtım Bülteninden)




Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9789752482906
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
88
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Karacaoğlan: Gezgin âşık, yanık ozan. Anadolu'yu koşmalarını söyleyerek gezmiş, gezdiği diyarları şiirlerinde yaşatmış bir âşık. Coğrafyasının dağları, yaylaları, yiğitleri, gelinleri ve kızları Karacaoğlan'ın şiirlerinde ebedileşir. O, söylediği koşmalarla gezdiği coğrafyaların adeta kültür atlasını çizer. Rindânedir, her güzel onun sevdiğidir, her sevdiği de güzel… Gezdiği diyarlar, yürüdüğü yollar ona ayrılık, sadelik ve doğruluk getirmiştir. “Gidip de gelememe gelip



de bulamama” ihtimali zihninde öylesine canlıdır ki, bu gurbet duygusu Karacaoğlan'a dünyanın faniliğini her daim hatırlatmış, onu sadeliğe, doğruluğa ve samimiyete meylettirmiştir.





Karacaoğlan kendinden evvel gelenleri suâl etti. Kendinden evvelkileri tanıdı, sözünü onların kurduğu terazide tartarak söyledi. Yüzlerce yıldır Anadolu'da el birliği ile yoğrulan hamurun ona ulaşan mayasını itina ile muhafaza etti, canlı tuttu ve haleflerine emanet etti. Bizler de aynı konuda kendimizden evvelkileri suâl edecek olursak, bize de “Bir Karacaoğlan var idi”denilecektir.







(Tanıtım Bülteninden)




Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat