Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
Kadının Sığınma Hakkının Toplumsal Cinsiyet Perspektifiyle Değerlendir

Kadının Sığınma Hakkının Toplumsal Cinsiyet Perspektifiyle Değerlendirilmesi

Uluslararası sığınma hukuku, cinsiyetsiz bir alan olarak inşa edilmiş olmasına rağmen, kadın haklarındaki gelişmeler sayesinde toplumsal cinsiyete dayalı sığınmanın bir hak olarak kabul edildiği bir alana dönüşmüştür. Merkezinde...
Kargo Ücreti: 60,00 TL
indirimli
88,00TL
Havale/EFT ile: 86,24TL
9786257598026
1159696
Kadının Sığınma Hakkının Toplumsal Cinsiyet Perspektifiyle Değerlendirilmesi
Kadının Sığınma Hakkının Toplumsal Cinsiyet Perspektifiyle Değerlendirilmesi
88.00

Uluslararası sığınma hukuku, cinsiyetsiz bir alan olarak inşa edilmiş olmasına rağmen, kadın haklarındaki gelişmeler sayesinde toplumsal cinsiyete dayalı sığınmanın bir hak olarak kabul edildiği bir alana dönüşmüştür. Merkezinde kadının olduğu ana akımlaştırma politikaları ile bir yandan kadının bir özne olarak varlığının kabul edilmesi sağlanmış, diğer yandan benimsenen özcü ve cinsiyetçi söylemler nedeniyle, sığınma alanında kadına yönelik ayrımcı yaklaşım yapısal bir politika sorunu olarak varlığını devam ettirmiştir. Bu ayrımcı tutumun bir sonucu olarak, kadının toplumsal cinsiyete dayalı sığınma iddiaları açısından hem normatif hukuki çerçeve hem de uygulama ile belirsiz ve öngörülemeyen bir sığınma süreci yaratılmıştır. Bu çalışma ile, İstanbul Sözleşmesi ile tanımlanan toplumsal cinsiyete dayalı sığınma hakkı, sığınma hukukundaki bu belirsizliğin ve öngörülemezliğin giderilmesi açısından taşıdığı önem bağlamında incelenmiştir.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786257598026
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
175
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe

Uluslararası sığınma hukuku, cinsiyetsiz bir alan olarak inşa edilmiş olmasına rağmen, kadın haklarındaki gelişmeler sayesinde toplumsal cinsiyete dayalı sığınmanın bir hak olarak kabul edildiği bir alana dönüşmüştür. Merkezinde kadının olduğu ana akımlaştırma politikaları ile bir yandan kadının bir özne olarak varlığının kabul edilmesi sağlanmış, diğer yandan benimsenen özcü ve cinsiyetçi söylemler nedeniyle, sığınma alanında kadına yönelik ayrımcı yaklaşım yapısal bir politika sorunu olarak varlığını devam ettirmiştir. Bu ayrımcı tutumun bir sonucu olarak, kadının toplumsal cinsiyete dayalı sığınma iddiaları açısından hem normatif hukuki çerçeve hem de uygulama ile belirsiz ve öngörülemeyen bir sığınma süreci yaratılmıştır. Bu çalışma ile, İstanbul Sözleşmesi ile tanımlanan toplumsal cinsiyete dayalı sığınma hakkı, sığınma hukukundaki bu belirsizliğin ve öngörülemezliğin giderilmesi açısından taşıdığı önem bağlamında incelenmiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat