Jodi Picoult Seti-6 Kitap Takım
Abra Kadabra
Hatırlayamamak mı daha korkunç, hatırlamak mı?
Andrew Hopkins kızını tek başına büyüten, sevgi dolu bir baba.
Kızına annesini bir kazada kaybettiklerini söyledi. Delia bu gerçekle yirmi yedi yıl yaşadı.
Bir gece kapılarına gelen polis ise bambaşka bir hikaye anlatıyor. Andrew Delia'yı kaçırdı ve annesini onun öldüğüne inandırdı.
Hepsinin hayatında yeni bir dönem başlıyor. İyi bir aile, her şeyi saklayan mıdır yoksa acı vereceğini bile bile ortaya döken mi?
Jodi Picoult bu kez hafızanın doğasını ve gücünü, iyilik için kötülük yapmayı, kaçtığımız geçmiş bizi bulduğunda nereye saklanacağımızı tartışıyor.
Jodi Picoult gerçek bir usta... En çok da insanlık meselelerini işlemeyi iyi biliyor.
Sunday Telegraph
Picoult müthiş bir hikayeci.
The New York Times
Abra Kadabra gerçek bir şahaser.
Romantic Times
Bir Daha Bak
Aşk zamansız mıdır?
Yoksa zamana karşı koyarak mı kavuşuruz gerçek aşka?
Islah edilmiş bir hayalet...
Sınırları olmayan, zamana hükmeden aşk...
Varlığının şekli değişse bile hâlâ sevdikleri için atan bir kalp...
Ve acı...
Ve yine de yaşamak için bir neden...
Picoult tarihin karanlık sayfaları arasına gizlenmiş akılalmaz gerçeklerden yola çıkıyor, ortaya aşk ve ikinci şanslara dair kışkırtıcı bir destan çıkarıyor.
Eserleri 40'a yakın dile çevrildi.
Tüm dünyada 30 milyondan fazla okuru var.
Çoğu eleştirmene göre 21. yüzyılın en özgün romancısı.
Fenomen yazar Jodi Picoult Bir Daha Bak ile okuyucularını büyülemeye devam ediyor.
Vermont'un tekinsiz dağlarında, paranormal olaylar ve kaskatı gerçekler ile örülü bir romanla karşı karşıyasınız. Picoult çarpıcı bir sonla tamamladığı romanıyla yine çok iddialı.
Amazon.com
Sürükleyici bir konu… Gerilim ve doğaüstü olaylar ustalıkla birbirine bağlanıyor… Picoult'un karakter çizimindeki başarısı ise yine inanılmaz.
Publishers Weekly
Tartışma yaratacak, kışkırtıcı bir kitap.
Denver Post
Melodram ve toplumsal eleştiri Picoult'un kaleminde unutulması güç bir destana dönüşüyor.
Kirkus Reviews
Olağanüstü… Picoult hayranları Bir Daha Bak'a bayılacak, ilk kez bir Picoult kitabı ile karşılaşanlar ise gizli hazinenin anahtarını keşfedecek.
Winston-Salem Journal
Cam Çocuk
Sürekli bir şeyler kırılır.
Bardaklar, tabaklar, tırnaklar…
Yaşamdaki işlevlerini artık yerine getiremez hale gelirler. Arabalar, verilen sözler, patates cipsleri. Hepsi un ufak olur. Buzu kırabilirsiniz; dalgaları da öyle; ses çatlar, sessizlik bir anda paramparça olup dağılır. Yürekler kırılır; umutlar da öyle. Zaman ortadan yarılıverir; insanlar molalar alırlar, hapse girip yaşamdan bir süreliğine koparlar; günler yarılır, tekdüzeliğinden sıyrılır ya da tam tersi aydınlık gidiş birden tersine döner. Zincirler kırılır, sessizlik kırılır, bağlılıklar, sadakatler kırılır.
Yaşamdaki birçok şey kırılgandır.
En çok da yaşamın kendisine yönelik akit kırılgandır.
Kırık dökük bir hayatın içinde Osteogenesis Imperfecta hastalığıyla dünyaya gelen bir bebek: Cam çocuk Willow.
Sayısız kırıkları sarmaya çalışan bir anne: Charlotte.
Buz gibi görünümü altında parçalanan bir baba: Sean.
Kardeşinin kırıkları altında ezilen bir diğer kız: Amelia.
Ve Charlotte'nin biricik arkadaşı ve doktoru: Piper.
Buzun üstünde gezinen bu karakterlerin etik ve kişisel kararlarla ilgili söyleyecek çok sözü olacak.
Jodi Picoult Cam Çocuk'ta bir kez daha edebi dehasıyla son derece kaygan bir zeminde önemli ve kışkırtıcı sorulara yanıt arıyor.
Picoult kestirilemez bir ihtişamla yazıyor.
Stephen King
Picoult abartılması güç derecede iyi yazıyor.
Financial Times
Picoult sıcak konulara parmak basmakta üstatlaştı, hatta kâhin seviyesine geldi.
Bizi doğru ve yanlış üzerine düşünmeye zorlayışı karşısında afallamamak imkânsız.
The Washington Post
Ev Kuralları
Oğlunuzun gözlerinize bakamaması...
Suçlu olduğu anlamına mı gelir?
Jacob Hunt sizinle göz göze gelemez.
Abra Kadabra
Hatırlayamamak mı daha korkunç, hatırlamak mı?
Andrew Hopkins kızını tek başına büyüten, sevgi dolu bir baba.
Kızına annesini bir kazada kaybettiklerini söyledi. Delia bu gerçekle yirmi yedi yıl yaşadı.
Bir gece kapılarına gelen polis ise bambaşka bir hikaye anlatıyor. Andrew Delia'yı kaçırdı ve annesini onun öldüğüne inandırdı.
Hepsinin hayatında yeni bir dönem başlıyor. İyi bir aile, her şeyi saklayan mıdır yoksa acı vereceğini bile bile ortaya döken mi?
Jodi Picoult bu kez hafızanın doğasını ve gücünü, iyilik için kötülük yapmayı, kaçtığımız geçmiş bizi bulduğunda nereye saklanacağımızı tartışıyor.
Jodi Picoult gerçek bir usta... En çok da insanlık meselelerini işlemeyi iyi biliyor.
Sunday Telegraph
Picoult müthiş bir hikayeci.
The New York Times
Abra Kadabra gerçek bir şahaser.
Romantic Times
Bir Daha Bak
Aşk zamansız mıdır?
Yoksa zamana karşı koyarak mı kavuşuruz gerçek aşka?
Islah edilmiş bir hayalet...
Sınırları olmayan, zamana hükmeden aşk...
Varlığının şekli değişse bile hâlâ sevdikleri için atan bir kalp...
Ve acı...
Ve yine de yaşamak için bir neden...
Picoult tarihin karanlık sayfaları arasına gizlenmiş akılalmaz gerçeklerden yola çıkıyor, ortaya aşk ve ikinci şanslara dair kışkırtıcı bir destan çıkarıyor.
Eserleri 40'a yakın dile çevrildi.
Tüm dünyada 30 milyondan fazla okuru var.
Çoğu eleştirmene göre 21. yüzyılın en özgün romancısı.
Fenomen yazar Jodi Picoult Bir Daha Bak ile okuyucularını büyülemeye devam ediyor.
Vermont'un tekinsiz dağlarında, paranormal olaylar ve kaskatı gerçekler ile örülü bir romanla karşı karşıyasınız. Picoult çarpıcı bir sonla tamamladığı romanıyla yine çok iddialı.
Amazon.com
Sürükleyici bir konu… Gerilim ve doğaüstü olaylar ustalıkla birbirine bağlanıyor… Picoult'un karakter çizimindeki başarısı ise yine inanılmaz.
Publishers Weekly
Tartışma yaratacak, kışkırtıcı bir kitap.
Denver Post
Melodram ve toplumsal eleştiri Picoult'un kaleminde unutulması güç bir destana dönüşüyor.
Kirkus Reviews
Olağanüstü… Picoult hayranları Bir Daha Bak'a bayılacak, ilk kez bir Picoult kitabı ile karşılaşanlar ise gizli hazinenin anahtarını keşfedecek.
Winston-Salem Journal
Cam Çocuk
Sürekli bir şeyler kırılır.
Bardaklar, tabaklar, tırnaklar…
Yaşamdaki işlevlerini artık yerine getiremez hale gelirler. Arabalar, verilen sözler, patates cipsleri. Hepsi un ufak olur. Buzu kırabilirsiniz; dalgaları da öyle; ses çatlar, sessizlik bir anda paramparça olup dağılır. Yürekler kırılır; umutlar da öyle. Zaman ortadan yarılıverir; insanlar molalar alırlar, hapse girip yaşamdan bir süreliğine koparlar; günler yarılır, tekdüzeliğinden sıyrılır ya da tam tersi aydınlık gidiş birden tersine döner. Zincirler kırılır, sessizlik kırılır, bağlılıklar, sadakatler kırılır.
Yaşamdaki birçok şey kırılgandır.
En çok da yaşamın kendisine yönelik akit kırılgandır.
Kırık dökük bir hayatın içinde Osteogenesis Imperfecta hastalığıyla dünyaya gelen bir bebek: Cam çocuk Willow.
Sayısız kırıkları sarmaya çalışan bir anne: Charlotte.
Buz gibi görünümü altında parçalanan bir baba: Sean.
Kardeşinin kırıkları altında ezilen bir diğer kız: Amelia.
Ve Charlotte'nin biricik arkadaşı ve doktoru: Piper.
Buzun üstünde gezinen bu karakterlerin etik ve kişisel kararlarla ilgili söyleyecek çok sözü olacak.
Jodi Picoult Cam Çocuk'ta bir kez daha edebi dehasıyla son derece kaygan bir zeminde önemli ve kışkırtıcı sorulara yanıt arıyor.
Picoult kestirilemez bir ihtişamla yazıyor.
Stephen King
Picoult abartılması güç derecede iyi yazıyor.
Financial Times
Picoult sıcak konulara parmak basmakta üstatlaştı, hatta kâhin seviyesine geldi.
Bizi doğru ve yanlış üzerine düşünmeye zorlayışı karşısında afallamamak imkânsız.
The Washington Post
Ev Kuralları
Oğlunuzun gözlerinize bakamaması...
Suçlu olduğu anlamına mı gelir?
Jacob Hunt sizinle göz göze gelemez.