Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağında
Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı'nda
Gün ve Mehmet'in Bodrum Gümüşlük'teki Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı'nda başlayıp, İstanbul, Floransa ve Paris'e uzanan ve yine başladığı yere dönen; yaşanan acılara, verilen kayıplara direnen, aşka ömür biçenlere inat katlanarak büyüyen aşklarının hikayesi… Aile, aşk, dostluk ve anne - baba olma kavramlarına dair, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği sımsıcak bir roman…
Gittin.
Ben, iki aydır evimiz gibi olan otel odasında, camın
önündeki o eski koltukta oturuyordum. Sen ise tüm
hayatını bir bavula doldurup, gidiyordun. Kapı
ardından kapanmıştı ve zaten iki başımıza
olduğumuz bu ülkede artık yapayalnız kalmıştım. Acıdan yorulur mu insan? Yoruldum, yorgunluktan uykuya daldım. Aklımda son kalan; sen ve ben, Maçka Parkı'nda çimlere uzanmışız. Mayıs mı?
Haziran mı? Hafif serin bir yaz akşamı sanki... Cırcır böceklerinin sesini bastırıyor sesin, bir taraftan beni kendine çekerken: “Hayat bizi nereye, nasıl
savurursa savursun, sonsuza kadar elini tutmaya devam edeceğim.” diyorsun. Gençlik, çocukluk…
Gülümseyip sana sokuluyorum... Olur mu dersin bir şansımız daha? Ne dersin, şanslı mıyızdır o kadar? Bakarsın olur... Belki yine o Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı'nda...
(Tanıtım Bülteninden)
Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı'nda
Gün ve Mehmet'in Bodrum Gümüşlük'teki Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı'nda başlayıp, İstanbul, Floransa ve Paris'e uzanan ve yine başladığı yere dönen; yaşanan acılara, verilen kayıplara direnen, aşka ömür biçenlere inat katlanarak büyüyen aşklarının hikayesi… Aile, aşk, dostluk ve anne - baba olma kavramlarına dair, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği sımsıcak bir roman…
Gittin.
Ben, iki aydır evimiz gibi olan otel odasında, camın
önündeki o eski koltukta oturuyordum. Sen ise tüm
hayatını bir bavula doldurup, gidiyordun. Kapı
ardından kapanmıştı ve zaten iki başımıza
olduğumuz bu ülkede artık yapayalnız kalmıştım. Acıdan yorulur mu insan? Yoruldum, yorgunluktan uykuya daldım. Aklımda son kalan; sen ve ben, Maçka Parkı'nda çimlere uzanmışız. Mayıs mı?
Haziran mı? Hafif serin bir yaz akşamı sanki... Cırcır böceklerinin sesini bastırıyor sesin, bir taraftan beni kendine çekerken: “Hayat bizi nereye, nasıl
savurursa savursun, sonsuza kadar elini tutmaya devam edeceğim.” diyorsun. Gençlik, çocukluk…
Gülümseyip sana sokuluyorum... Olur mu dersin bir şansımız daha? Ne dersin, şanslı mıyızdır o kadar? Bakarsın olur... Belki yine o Balık Tutan Şaşı Kedi Sokağı'nda...
(Tanıtım Bülteninden)