Bab-ı Ali'de Gün Batımı İbrahim Güleç

Bab-ı Ali'de Gün Batımı Anılar

İbrahim Güleç, 46 yılını Bâb-ı Âli'ye vermiş, matbaaların, yayınevlerinin HAMAL olarak yükünü taşımış bir emek işçisiydi.Şimdi artık emekli.Bir HAMAL'dı ama, küfesinde taşıdıklarına kinaye 4 şiir kitabının da...
9786059634199
913780
Bab-ı Ali'de Gün Batımı
Bab-ı Ali'de Gün Batımı Anılar
55.44

İbrahim Güleç, 46 yılını Bâb-ı Âli'ye vermiş, matbaaların, yayınevlerinin HAMAL olarak yükünü taşımış bir emek işçisiydi.



Şimdi artık emekli.





Bir HAMAL'dı ama, küfesinde taşıdıklarına kinaye 4 şiir kitabının da yazarıydı.



Bu da 5. Kitabı oluyordu.



O farklı bir hamaldı. Sırtında taşıdıklarının içiyle de ilgilenmiş, onları yazan çizen Bâb-ı Âli'nin güzide şahsiyetleriyle tanışmış, sohbetlerine iştirak etmiş velhasıl Bâb-ı Âli'nin kültür ve irfanından faydalanmış tam bir Bâb-ı Âli sevdalısı olmuş bir hamaldı o.



Bâb-ı Âli'nin yıldan yıla, günden güne yok oluşu, bir buçuk asırdır kendini var eden kültür değerlerinin birer birer kayboluşu ona tarifsiz bir acı vermeye başlamış.





Bâb-ı Âli'nin yıllar yılı türlü maddi/manevi nimetlerinden, şan ve şöhretinden istifade etmiş okumuş-yazmışlarının dert edinmediğini dert edinen İbrahim Güleç, bu kültür varlığının tarihten silinmesine bigâne kalmamış, ”ben bir garip hamalım benim neyime Bâb-ı Âli!” demeden yıllarını verdiği mekâna dair anılarını kaleme alarak Bâb-ı Âli'nin hak ve hukukunu arama cesaretini daha önemlisi sorumluluğunu göstermiş.



Bâb-ı Âli'deki, artık hafızalardan silinip gitmeye mahkûm olmuş, yaşadıklarına görüp geçirdiklerine yalın ve duru Türkçesiyle kaleme aldığı anılarında; onun, hasretini, ıstırabını, elemini, hicranını okuyacak, bir buçuk asırlık bir kültür hazinesinin nasıl hunharca yok edildiğine şahit olacak, İbrahim beyin gözyaşlarına siz de ortak olacaksınız.







(Tanıtım Bülteninden)




Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786059634199
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

İbrahim Güleç, 46 yılını Bâb-ı Âli'ye vermiş, matbaaların, yayınevlerinin HAMAL olarak yükünü taşımış bir emek işçisiydi.



Şimdi artık emekli.





Bir HAMAL'dı ama, küfesinde taşıdıklarına kinaye 4 şiir kitabının da yazarıydı.



Bu da 5. Kitabı oluyordu.



O farklı bir hamaldı. Sırtında taşıdıklarının içiyle de ilgilenmiş, onları yazan çizen Bâb-ı Âli'nin güzide şahsiyetleriyle tanışmış, sohbetlerine iştirak etmiş velhasıl Bâb-ı Âli'nin kültür ve irfanından faydalanmış tam bir Bâb-ı Âli sevdalısı olmuş bir hamaldı o.



Bâb-ı Âli'nin yıldan yıla, günden güne yok oluşu, bir buçuk asırdır kendini var eden kültür değerlerinin birer birer kayboluşu ona tarifsiz bir acı vermeye başlamış.





Bâb-ı Âli'nin yıllar yılı türlü maddi/manevi nimetlerinden, şan ve şöhretinden istifade etmiş okumuş-yazmışlarının dert edinmediğini dert edinen İbrahim Güleç, bu kültür varlığının tarihten silinmesine bigâne kalmamış, ”ben bir garip hamalım benim neyime Bâb-ı Âli!” demeden yıllarını verdiği mekâna dair anılarını kaleme alarak Bâb-ı Âli'nin hak ve hukukunu arama cesaretini daha önemlisi sorumluluğunu göstermiş.



Bâb-ı Âli'deki, artık hafızalardan silinip gitmeye mahkûm olmuş, yaşadıklarına görüp geçirdiklerine yalın ve duru Türkçesiyle kaleme aldığı anılarında; onun, hasretini, ıstırabını, elemini, hicranını okuyacak, bir buçuk asırlık bir kültür hazinesinin nasıl hunharca yok edildiğine şahit olacak, İbrahim beyin gözyaşlarına siz de ortak olacaksınız.







(Tanıtım Bülteninden)




Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat