İbn-i Sina - Avicenna Yasemin Bülbül

İbn-i Sina

Kıvrım kıvrımdır Zerefşan, sessiz sedâsız akıp giderken bereket bırakır ardında. Bir yanında Amuderya, bir yanında Sırderya, o ise ortalarında; çırpınıp durur kavuşmak için sevdalısına. Bütün nehirlerin tek sevdalısı denizken,...
9786051805764
872011
İbn-i Sina
İbn-i Sina
22.75
Kıvrım kıvrımdır Zerefşan, sessiz sedâsız akıp giderken bereket bırakır ardında. Bir yanında Amuderya, bir yanında Sırderya, o ise ortalarında; çırpınıp durur kavuşmak için sevdalısına. Bütün nehirlerin tek sevdalısı denizken, onunki çöllerin susuz kumudur. Cennete çevirmeyi dilerken koca çölü, çaresizce yutulup yok olur sarı çölün kızgın kumları arasında. Sevdalısının kollarında eriyip onunla tek beden olmak için yanıp tutuşan genç bir kızın hasreti vardır onda. Her damlası özlem, her damlası aşk, her damlası şehvet olup aşarken dağları, ovaları; kendinden geçerek çağıldar da çağıldar. Onun sesine kulak veren âşıklar; kavuşamadıkları, hasret kaldıkları sevdalılarının “bana gel” diyen sesini onun çağıltısında duyar. Kimi de takılıp bu sesin peşine, mecnun olup onunla birlikte dağ bayır demeden aşar. Asidir Zerefşan; ne güneyindeki Kaşkaderya'ya benzer, ne de kuzeyindeki Aral'a. Kendi başına buyruk bir tay gibidir; yola gelmez, zapt edilemez. Coştu mu dur durak bilmez, alıp götürür önüne ne çıkarsa ama gönlü hoşsa huşu ile salınır durur yatağında

(Tanıtım Bülteninden)
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786051805764
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
453
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kıvrım kıvrımdır Zerefşan, sessiz sedâsız akıp giderken bereket bırakır ardında. Bir yanında Amuderya, bir yanında Sırderya, o ise ortalarında; çırpınıp durur kavuşmak için sevdalısına. Bütün nehirlerin tek sevdalısı denizken, onunki çöllerin susuz kumudur. Cennete çevirmeyi dilerken koca çölü, çaresizce yutulup yok olur sarı çölün kızgın kumları arasında. Sevdalısının kollarında eriyip onunla tek beden olmak için yanıp tutuşan genç bir kızın hasreti vardır onda. Her damlası özlem, her damlası aşk, her damlası şehvet olup aşarken dağları, ovaları; kendinden geçerek çağıldar da çağıldar. Onun sesine kulak veren âşıklar; kavuşamadıkları, hasret kaldıkları sevdalılarının “bana gel” diyen sesini onun çağıltısında duyar. Kimi de takılıp bu sesin peşine, mecnun olup onunla birlikte dağ bayır demeden aşar. Asidir Zerefşan; ne güneyindeki Kaşkaderya'ya benzer, ne de kuzeyindeki Aral'a. Kendi başına buyruk bir tay gibidir; yola gelmez, zapt edilemez. Coştu mu dur durak bilmez, alıp götürür önüne ne çıkarsa ama gönlü hoşsa huşu ile salınır durur yatağında

(Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat