Hz. Hüd Cemalnur Sargut

Hz.Hud Fassı 10. Fas

“Hiçbir canlı yoktur ki Allah onun alnından tutmuş olmasın. Benim Rabb'im kuşkusuz sırât-ı müstakîm üzeredir.” (Hûd, 56)Bu fassta İbnü'l-Arabî Hazretleri, Hûd kelimesini ahadiyet ismi ile açıklıyor. Ahadiyet, Allah'ın zâtının...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
84,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,69TL
9786059901659
963451
Hz.Hud Fassı
Hz.Hud Fassı 10. Fas
84.00

“Hiçbir canlı yoktur ki Allah onun alnından tutmuş olmasın. Benim Rabb'im kuşkusuz sırât-ı müstakîm üzeredir.” (Hûd, 56)

Bu fassta İbnü'l-Arabî Hazretleri, Hûd kelimesini ahadiyet ismi ile açıklıyor. Ahadiyet, Allah'ın zâtının “İstedim ki bilineyim” hadîs-i kudsîsiyle ortaya çıkan ilmidir ki bunu akılla bilmeye değil, gönülle hissetmeye izin verilmiştir.

Ahadiyet üç mertebe üzerinden anlatılıyor. Birincisi zâtın ahadiyetidir; Allah'ın zâtında hiçbir bölünme olamayacağını, O'nun Tek ve Bir olduğunu açıklar. İkincisi isimlerin ve sıfatların ahadiyetidir; bütün isim ve sıfatlar zat içinde birdir. Sadece aklî yönden bu isim ve sıfatlar farklı gibi gözükür. Üçüncüsü, herkesin fiili kendindeki Allah tecellîsinin neticesidir (isminin neticesidir). Sırât-ı müstakîm, herkesin kendi ismine doğru aldığı yoldur.

Herkes kendi hakîkatine doğru çekildiği ve kendi isminin yönünde gittiği için Rabbinin tesiri ile ahadiyete doğru yönelir.

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786059901659
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

“Hiçbir canlı yoktur ki Allah onun alnından tutmuş olmasın. Benim Rabb'im kuşkusuz sırât-ı müstakîm üzeredir.” (Hûd, 56)

Bu fassta İbnü'l-Arabî Hazretleri, Hûd kelimesini ahadiyet ismi ile açıklıyor. Ahadiyet, Allah'ın zâtının “İstedim ki bilineyim” hadîs-i kudsîsiyle ortaya çıkan ilmidir ki bunu akılla bilmeye değil, gönülle hissetmeye izin verilmiştir.

Ahadiyet üç mertebe üzerinden anlatılıyor. Birincisi zâtın ahadiyetidir; Allah'ın zâtında hiçbir bölünme olamayacağını, O'nun Tek ve Bir olduğunu açıklar. İkincisi isimlerin ve sıfatların ahadiyetidir; bütün isim ve sıfatlar zat içinde birdir. Sadece aklî yönden bu isim ve sıfatlar farklı gibi gözükür. Üçüncüsü, herkesin fiili kendindeki Allah tecellîsinin neticesidir (isminin neticesidir). Sırât-ı müstakîm, herkesin kendi ismine doğru aldığı yoldur.

Herkes kendi hakîkatine doğru çekildiği ve kendi isminin yönünde gittiği için Rabbinin tesiri ile ahadiyete doğru yönelir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat