Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri Hasan Cemal

Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri

Ben de olsam dağa çıkardım!Benım de anadilim yasaklansaydı...Ben de bilmediğim bir dili konuşamadığım için ilkokulda öğretmenden tokat yeseydım...Benim de kültürüm aşağılansaydı...Benim de kimliğim inkâr edilseydi...Benim de Kürt...
9786051417752
1093416
Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri
Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri
17.59

Ben de olsam dağa çıkardım!
Benım de anadilim yasaklansaydı...
Ben de bilmediğim bir dili konuşamadığım için ilkokulda öğretmenden tokat yeseydım...
Benim de kültürüm aşağılansaydı...
Benim de kimliğim inkâr edilseydi...
Benim de Kürt demem, Kürdistan demem mahkemelik, hapislik suç sayılsaydı...
Bana da devlet, “Kürtçe diye bir dil yok!” deseydi...
Bana da devlet, “Kürt yok Türk var!” deseydi...
Bana da devlet, “Kürt de var, Kürtçe de var!”
Dediğim için baskı yapsaydı, mahkemelere verse, hapislere atsaydı...
Bana da devlet, Kürt olduğum için vatan haini, düşman muamelesi yapsaydı...
Bana da devlet ‘eşit vatandaşlığı' çok görseydi...
Bana da devlet Kürt olarak ‘kendi kendimi yönetmeyi' bölücülük saysaydı...
Benim de doğduğum, büyüdüğüm yerlerin Kürtçe isimleri Türkçeleştirilseydi...
Benim de Kürtçe anadilimde eğitim görmeme devlet hayır deseydi...
Benim de köyüm, evim barkım yakılıp yıkılsaydı...
Benim de yakınlarım ‘faili meçhul cinayetler'de öldürülseydi...
Benim de anam babam üstelik kendi memleketlerinde o derin sürgün acısını yaşasaydılar...
Benim de abilerim diyarbakır askerî cezaevi'nden, o zulümhaneden geçseler, o cehennemde bok yemek zorunda bırakılsalardı...
Ben de dağa çıkardım!

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786051417752
Boyut:
15.00x23.00
Sayfa Sayısı:
295
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Ben de olsam dağa çıkardım!
Benım de anadilim yasaklansaydı...
Ben de bilmediğim bir dili konuşamadığım için ilkokulda öğretmenden tokat yeseydım...
Benim de kültürüm aşağılansaydı...
Benim de kimliğim inkâr edilseydi...
Benim de Kürt demem, Kürdistan demem mahkemelik, hapislik suç sayılsaydı...
Bana da devlet, “Kürtçe diye bir dil yok!” deseydi...
Bana da devlet, “Kürt yok Türk var!” deseydi...
Bana da devlet, “Kürt de var, Kürtçe de var!”
Dediğim için baskı yapsaydı, mahkemelere verse, hapislere atsaydı...
Bana da devlet, Kürt olduğum için vatan haini, düşman muamelesi yapsaydı...
Bana da devlet ‘eşit vatandaşlığı' çok görseydi...
Bana da devlet Kürt olarak ‘kendi kendimi yönetmeyi' bölücülük saysaydı...
Benim de doğduğum, büyüdüğüm yerlerin Kürtçe isimleri Türkçeleştirilseydi...
Benim de Kürtçe anadilimde eğitim görmeme devlet hayır deseydi...
Benim de köyüm, evim barkım yakılıp yıkılsaydı...
Benim de yakınlarım ‘faili meçhul cinayetler'de öldürülseydi...
Benim de anam babam üstelik kendi memleketlerinde o derin sürgün acısını yaşasaydılar...
Benim de abilerim diyarbakır askerî cezaevi'nden, o zulümhaneden geçseler, o cehennemde bok yemek zorunda bırakılsalardı...
Ben de dağa çıkardım!

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat