Gelincik Tarlası Hande Baba

Gelincik Tarlası

Hande Baba'nın, salt içinde yer aldığı kitaba özgüymüş gibi duran türdeş öykülerinde, gece olunca hayalleriyle hayalete dönüşen insanların gözden uzak yaşama alanlarına sığınma arayışlarının izlekleri su yüzüne çıkıyor....
9786052195451
1200261
Gelincik Tarlası
Gelincik Tarlası
29.70

Hande Baba'nın, salt içinde yer aldığı kitaba özgüymüş gibi duran türdeş öykülerinde, gece olunca hayalleriyle hayalete dönüşen insanların gözden uzak yaşama alanlarına sığınma arayışlarının izlekleri su yüzüne çıkıyor. Yaşadığı topluma yabancılaşmış bu insanların kaplumbağa misali içine gizlendikleri kabuk kimi zaman bir korunak, kimi zaman da ağır bir yük. Kendisine biçilen rolü değil, bizzat kendisinin iradî tercihi doğrultusunda bir var oluşu gerçekleştiren, korkularından kurtulmuş, zihinsel ve duygusal bakımdan gelişmiş, doğadan haz alan kadınlar var bu öykülerde. Belki burada tek tek kişileri aşan bir benlikten söz etmek gerek. Onlara, toplumun öteki beni demek daha doğru olur. Bu ortak ben, sahip olduğu insanlık bilincinin aşındırılmasına razı olmuyor.

Özenle seçilmiş sözcükler ve derinlikli ruhsal tahlillerde, geçmişle bugün arasında gezinirken geniş zamandaki sevginin değişik görünümleriyle göz göze geliyoruz. O an “yaşamak, sevmektir” derken buluveriyoruz kendimizi.
Nezihe Altuğ


(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052195451
Boyut:
13 x 19,5
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak

Hande Baba'nın, salt içinde yer aldığı kitaba özgüymüş gibi duran türdeş öykülerinde, gece olunca hayalleriyle hayalete dönüşen insanların gözden uzak yaşama alanlarına sığınma arayışlarının izlekleri su yüzüne çıkıyor. Yaşadığı topluma yabancılaşmış bu insanların kaplumbağa misali içine gizlendikleri kabuk kimi zaman bir korunak, kimi zaman da ağır bir yük. Kendisine biçilen rolü değil, bizzat kendisinin iradî tercihi doğrultusunda bir var oluşu gerçekleştiren, korkularından kurtulmuş, zihinsel ve duygusal bakımdan gelişmiş, doğadan haz alan kadınlar var bu öykülerde. Belki burada tek tek kişileri aşan bir benlikten söz etmek gerek. Onlara, toplumun öteki beni demek daha doğru olur. Bu ortak ben, sahip olduğu insanlık bilincinin aşındırılmasına razı olmuyor.

Özenle seçilmiş sözcükler ve derinlikli ruhsal tahlillerde, geçmişle bugün arasında gezinirken geniş zamandaki sevginin değişik görünümleriyle göz göze geliyoruz. O an “yaşamak, sevmektir” derken buluveriyoruz kendimizi.
Nezihe Altuğ


(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat