Ürüya Hamit Kalfa

Ürüya

“Deddeeeee! Ivvvvvv… Hızıııır!… Ivvvvv… Bilgeeee! Ivvvvv… İmdaaat!”“Ahh, zavallı! Uzat elini oğul. Uzat şöyle, uzat uzat. Ha gayret… İşte oldu!”“Ivvvvv... Dedde'm! Hızır'ım! Bilge'm! Sizi hiç değil, Ulu Tanrı'm...
9786052873274
945357
Ürüya
Ürüya
21.00

“Deddeeeee! Ivvvvvv… Hızıııır!… Ivvvvv… Bilgeeee! Ivvvvv… İmdaaat!”


“Ahh, zavallı! Uzat elini oğul. Uzat şöyle, uzat uzat. Ha gayret… İşte oldu!”


“Ivvvvv... Dedde'm! Hızır'ım! Bilge'm! Sizi hiç değil, Ulu Tanrı'm gönderdi!”


“Büyük bir kâbus yaşadın oğul, geçmiş olsun! Gel. Uzan. Nefeslen…”


“Şükür size ey yüce varlık, şükür! Sizi gönderen Yüce Tanrı'ma da gönül dolusu şükür!”


“Anımsa oğul, senin yıllardır düşlediğin, devasa bir ukden yok muydu?”


“Aaa!" diye bir çığlık attım, içimdeki o tutsağımı anımsayıverdim. Heyecanla Hızır'ımın yüzüne baktım: "Vardı efendim, hem de nasıl? Ülkemin doğası küskün! İnsanı mutsuz! Devletimse, of of of!”


"Gözün aydın, emeline kavuştun! Savaşı kazandın oğul, gazan mübarek olsun!"


“Ya siz? Her şey sizin buyruğunuzla oldu. Şükranlarımız size efendim.”


“Ah, elleri öpülesi Yüce Bilge'm. Şükürler olsun size!”


“Yoo! O kadar yüceltme beni oğul; yücelerin de yücesi var! Ben sadece...”


“Siz ki, tükenen cana can, yaşama umut oldunuz. Ne kadar minnettarım bir bilseniz...”


“Yaşam gariptir, hatta sır küpüdür oğul; umutsuzluklar bile umut doğurur."


“Elbette sizin gibi ulu bir Bilge'yle… Hele o üç sihirli sözcüğünüz: D-d-d?”


Bilge'm, hoş bir tebessümle, başat gizlerinin en önemlisine dikkatimi çekti: "Oğul, 'Vicdan sandığı' ne harikalar yaratmış! Görüyorsun değil mi?”


"Tabii ki sayenizde Bilge'm: Yurttaşımız benliğine, ülkemiz kimliğine, mahşeri vicdanlarsa özgürlüğüne kavuşmuş. Onur sizin efendim!”


(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052873274
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
384
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

“Deddeeeee! Ivvvvvv… Hızıııır!… Ivvvvv… Bilgeeee! Ivvvvv… İmdaaat!”


“Ahh, zavallı! Uzat elini oğul. Uzat şöyle, uzat uzat. Ha gayret… İşte oldu!”


“Ivvvvv... Dedde'm! Hızır'ım! Bilge'm! Sizi hiç değil, Ulu Tanrı'm gönderdi!”


“Büyük bir kâbus yaşadın oğul, geçmiş olsun! Gel. Uzan. Nefeslen…”


“Şükür size ey yüce varlık, şükür! Sizi gönderen Yüce Tanrı'ma da gönül dolusu şükür!”


“Anımsa oğul, senin yıllardır düşlediğin, devasa bir ukden yok muydu?”


“Aaa!" diye bir çığlık attım, içimdeki o tutsağımı anımsayıverdim. Heyecanla Hızır'ımın yüzüne baktım: "Vardı efendim, hem de nasıl? Ülkemin doğası küskün! İnsanı mutsuz! Devletimse, of of of!”


"Gözün aydın, emeline kavuştun! Savaşı kazandın oğul, gazan mübarek olsun!"


“Ya siz? Her şey sizin buyruğunuzla oldu. Şükranlarımız size efendim.”


“Ah, elleri öpülesi Yüce Bilge'm. Şükürler olsun size!”


“Yoo! O kadar yüceltme beni oğul; yücelerin de yücesi var! Ben sadece...”


“Siz ki, tükenen cana can, yaşama umut oldunuz. Ne kadar minnettarım bir bilseniz...”


“Yaşam gariptir, hatta sır küpüdür oğul; umutsuzluklar bile umut doğurur."


“Elbette sizin gibi ulu bir Bilge'yle… Hele o üç sihirli sözcüğünüz: D-d-d?”


Bilge'm, hoş bir tebessümle, başat gizlerinin en önemlisine dikkatimi çekti: "Oğul, 'Vicdan sandığı' ne harikalar yaratmış! Görüyorsun değil mi?”


"Tabii ki sayenizde Bilge'm: Yurttaşımız benliğine, ülkemiz kimliğine, mahşeri vicdanlarsa özgürlüğüne kavuşmuş. Onur sizin efendim!”


(Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat