İlkyazda Bir Gerdek Gecesi Halil İbrahim Yarar

İlkyazda Bir Gerdek Gecesi

Anasını çok seviyordu. “Ah anam ah. Seni oralardan ben getirdim. Bilirim derdini ama elden ne gelir artık? Ağıtını anlarım. Anlar da ne yaparım? Hiçbir şey. Düştük bi kere buralara anam. Allah'ın Yörük'ü ne anlar köylünün...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
41,25TL
Taksitli fiyat: 9 x 5,25TL
9786256977549
1262502
İlkyazda Bir Gerdek Gecesi
İlkyazda Bir Gerdek Gecesi
41.25
Anasını çok seviyordu. “Ah anam ah. Seni oralardan ben getirdim. Bilirim derdini ama elden ne gelir artık? Ağıtını anlarım. Anlar da ne yaparım? Hiçbir şey. Düştük bi kere buralara anam. Allah'ın Yörük'ü ne anlar köylünün tarlasından, çubuğundan, bağından, bostanından, bokundan, püsürüğünden. Köylü gızıylan evlendik köylü olduk işte. Bilirim. Bi çok şey yitirdik. Kazandıklarımız yitirdiklerimiz yanında önemsiz. Bak, altına bi yatak bile seremedim. Bi yastık bile veremedim sana. Yıllarca bana küstüğünü sandım. Sen bana hiç küsmedin ki. Sen bana hiç darılmadın ki. Sen, sen, sen, sen, bu hallara düştüğümüze içerledin. Kör talihin, beni, anasını ahırın bi odasına goyacak kadar yoksul bırakmasına içerledin. Hep sustum. Zaten susmaktan başka ne yapabilirdik ki? Yanına gelemiyom anam. Gelseydim de beni dövseydin. Bana bağırsaydın. Ulan eşekoğlueşek, ulan puşt pezevenk, ulan marazlı hayvan deseydin.
Yaşlı bi anana bile bakamıyon deseydin. Kafama süpürgenin topuz kısmıynan vursaydın. Çocukluğumda çok vururdun. Ağlardım. Sonra beni susturmak için memeni ağzıma verirdin. Isırırdım. Isırma ülen, diye beni severdin. Kaç yıl oldu sana sıcak sıcak dokunmayalı? Kaç bayramdır elini çabucak öpüp kaçıyorum.
Kaç yıl oldu, seninle şöyle bir oturup da iki çift söz etmeyeli? Geçti o günler değil mi anam? Ocak
başındaki yerini elkızı aldı.”


(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786256977549
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
96
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategoriler:
Anasını çok seviyordu. “Ah anam ah. Seni oralardan ben getirdim. Bilirim derdini ama elden ne gelir artık? Ağıtını anlarım. Anlar da ne yaparım? Hiçbir şey. Düştük bi kere buralara anam. Allah'ın Yörük'ü ne anlar köylünün tarlasından, çubuğundan, bağından, bostanından, bokundan, püsürüğünden. Köylü gızıylan evlendik köylü olduk işte. Bilirim. Bi çok şey yitirdik. Kazandıklarımız yitirdiklerimiz yanında önemsiz. Bak, altına bi yatak bile seremedim. Bi yastık bile veremedim sana. Yıllarca bana küstüğünü sandım. Sen bana hiç küsmedin ki. Sen bana hiç darılmadın ki. Sen, sen, sen, sen, bu hallara düştüğümüze içerledin. Kör talihin, beni, anasını ahırın bi odasına goyacak kadar yoksul bırakmasına içerledin. Hep sustum. Zaten susmaktan başka ne yapabilirdik ki? Yanına gelemiyom anam. Gelseydim de beni dövseydin. Bana bağırsaydın. Ulan eşekoğlueşek, ulan puşt pezevenk, ulan marazlı hayvan deseydin.
Yaşlı bi anana bile bakamıyon deseydin. Kafama süpürgenin topuz kısmıynan vursaydın. Çocukluğumda çok vururdun. Ağlardım. Sonra beni susturmak için memeni ağzıma verirdin. Isırırdım. Isırma ülen, diye beni severdin. Kaç yıl oldu sana sıcak sıcak dokunmayalı? Kaç bayramdır elini çabucak öpüp kaçıyorum.
Kaç yıl oldu, seninle şöyle bir oturup da iki çift söz etmeyeli? Geçti o günler değil mi anam? Ocak
başındaki yerini elkızı aldı.”


(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat