Vadinin Perileri Halil Cibran

Vadinin Perileri

Martha 16 yaşına basmıştı. Ruhu, doğanın tüm sevimliliğini yansıtan, cilalanmış bir aynaydı ve kalbi, seslerin aksettiği geniş vadiler gibiydi.Doğanın üzüntülerle doluymuş izlenimi verdiği bir sonbahar günü, dünyevilik...
Stokta var
Kargo Ücreti: 60,00 TL
indirimli
88,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,54TL
Havale/EFT ile: 86,24TL
9789944979948
1349447
Vadinin Perileri
Vadinin Perileri
88.00

Martha 16 yaşına basmıştı. Ruhu, doğanın tüm sevimliliğini yansıtan, cilalanmış bir aynaydı ve kalbi, seslerin aksettiği geniş vadiler gibiydi.

Doğanın üzüntülerle doluymuş izlenimi verdiği bir sonbahar günü, dünyevilik hapishanesinden sanki düşüncelerin bir ozanın düşleminden kurtuluvermesi gibi sıyrılarak oturduğu pınarın başında, ağaçlardan düşen sararmış yaprakların savruluşunu seyrediyordu.

Rüzgârın yapraklarla, insan ruhlarıyla oynaşan ölüm gibi oynaşmasını izlemekteydi.

Gözleri çiçeklere odaklandı ve onların solduklarını, gözelerinin kuruyup küçük parçalara bölündüğünü gördü. Savaş ve kargaşa dönemlerinde süs eşyalarını, mücevherlerini saklayan kadınlar gibi, tohumlarını saklamaktaydılar. Öylece oturup çiçeklere ve ağaçlara bakarken ve geçmekte olan yazın acısını onlarla paylaşırken, vadinin ufalanmış taşlarında bir atlının kendisine doğru yavaş yavaş gelmekte olduğunu gördü. Adamın, zenginliğini gösteren giysileri ve huzur uyandıran bir yapısı vardı. Adam atından indi ve genç kızı nazikçe, daha önce onu kimsenin selamlamadığı bir biçimde selamladı.



Sayfa Sayısı: 112

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: Avrupa Yakası Yayınları
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789944979948
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Martha 16 yaşına basmıştı. Ruhu, doğanın tüm sevimliliğini yansıtan, cilalanmış bir aynaydı ve kalbi, seslerin aksettiği geniş vadiler gibiydi.

Doğanın üzüntülerle doluymuş izlenimi verdiği bir sonbahar günü, dünyevilik hapishanesinden sanki düşüncelerin bir ozanın düşleminden kurtuluvermesi gibi sıyrılarak oturduğu pınarın başında, ağaçlardan düşen sararmış yaprakların savruluşunu seyrediyordu.

Rüzgârın yapraklarla, insan ruhlarıyla oynaşan ölüm gibi oynaşmasını izlemekteydi.

Gözleri çiçeklere odaklandı ve onların solduklarını, gözelerinin kuruyup küçük parçalara bölündüğünü gördü. Savaş ve kargaşa dönemlerinde süs eşyalarını, mücevherlerini saklayan kadınlar gibi, tohumlarını saklamaktaydılar. Öylece oturup çiçeklere ve ağaçlara bakarken ve geçmekte olan yazın acısını onlarla paylaşırken, vadinin ufalanmış taşlarında bir atlının kendisine doğru yavaş yavaş gelmekte olduğunu gördü. Adamın, zenginliğini gösteren giysileri ve huzur uyandıran bir yapısı vardı. Adam atından indi ve genç kızı nazikçe, daha önce onu kimsenin selamlamadığı bir biçimde selamladı.



Sayfa Sayısı: 112

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: Avrupa Yakası Yayınları
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat