Hakikate Düşen Gölge Ahmet Kartal

Hakikate Düşen Gölge Türk Fars Edebi İlişkileri

İslâmdan sonra teşekkül eden ve Derî Farsçası olarak da isimlendirilen Yeni Farsçanın oluşumundan sonra meydana gelen Fars şiirinin hem oluşumu hem de gelişimi üzerinde şiire ilgi duyan ve şâirlere hâmilik eden Türk asıllı sultanlar...
9786055227760
995567
Hakikate Düşen Gölge
Hakikate Düşen Gölge Türk Fars Edebi İlişkileri
231.00

İslâmdan sonra teşekkül eden ve Derî Farsçası olarak da isimlendirilen Yeni Farsçanın oluşumundan sonra meydana gelen Fars şiirinin hem oluşumu hem de gelişimi üzerinde şiire ilgi duyan ve şâirlere hâmilik eden Türk asıllı sultanlar ile Farsça şiir söyleyen Türk dilli şâirlerin önemli bir yere sahip olduğu ve Fars şiirinin muhtevasını belirledikleri bir gerçektir. Bundan dolayı, bu dönemlerde kaleme alınan edebî metinlere, Türk edebî zevkinin sirayet ettiği görülmekte, hâtta bu metinlerin özünde Türk millî hissi ile Türk sanat anlayışının bulunduğu, Türk rengi ve kokusunun yer aldığı, Türk örf, âdet, gelenek ve inançlarının önemli bir yere sahip olduğu, "Türk" kavramının önemli bir kullanıma sahip bulunduğu müşahede edilmektedir.

Türklerin kendi dillerine göstermiş olduğu bu teveccüh neticesinde, hem şekil hem muhteva hem de işleniş yönünden Türk şiiri büyük gelişme göstermiştir. Türk milletinin, sanat istidadı ve kabiliyetini, zekâ gücünü, kudretini ve kıvraklığını gösteren bu şiir, mânâ derinliği ve yoğunluğu, dili kullanmaktaki üstün yeteneği ve başarısı yönünden dünyanın diğer büyük edebiyatlarıyla boy ölçüşebilecek seviyeye yükselmiştir. Türklerin aşk, his, ruh, vecd, coşku, heyecan, zevk, tefekkür, hayat görüşü ve yaşantısı, örf ve âdeti ile mezc ve tahmir ederek gerçekleştirdiği ve daha sonra klâsik Türk Edebiyatı diye isimlendirilen bu edebiyata ait metinler, Anadoluda üretilmiştir. Üretilen bu metinler, Türklerin atalarının Türkistânda kendi şiir estetiğini, zevkini ve anlayışını yansıtarak oluşturduğu Farsça şiirlerin, Anadoluda Türkçe olarak söylenmesi şeklinde tezahür etmiştir. Yani Türk dilli şâirlerin büyük desteğiyle Türkistanda Farsça olarak oluşturulan bu şiirler, Anadoluda Türkçe olarak yeniden hayat bulup neşv-ü nemâ bulmuştur. Bu da klâsik Türk şiirinin nüvesinde, özellikle Gazneliler ile Büyük Selçuklular döneminde oluşan edebî gelenek ve anlayışın olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 352

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğu Kütüphanesi
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055227760
Boyut:
16.00x21.00
Sayfa Sayısı:
496
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Türk Fars Edebi İlişkileri - Hakikate Düşen Gölge

İslâmdan sonra teşekkül eden ve Derî Farsçası olarak da isimlendirilen Yeni Farsçanın oluşumundan sonra meydana gelen Fars şiirinin hem oluşumu hem de gelişimi üzerinde şiire ilgi duyan ve şâirlere hâmilik eden Türk asıllı sultanlar ile Farsça şiir söyleyen Türk dilli şâirlerin önemli bir yere sahip olduğu ve Fars şiirinin muhtevasını belirledikleri bir gerçektir. Bundan dolayı, bu dönemlerde kaleme alınan edebî metinlere, Türk edebî zevkinin sirayet ettiği görülmekte, hâtta bu metinlerin özünde Türk millî hissi ile Türk sanat anlayışının bulunduğu, Türk rengi ve kokusunun yer aldığı, Türk örf, âdet, gelenek ve inançlarının önemli bir yere sahip olduğu, "Türk" kavramının önemli bir kullanıma sahip bulunduğu müşahede edilmektedir.

Türklerin kendi dillerine göstermiş olduğu bu teveccüh neticesinde, hem şekil hem muhteva hem de işleniş yönünden Türk şiiri büyük gelişme göstermiştir. Türk milletinin, sanat istidadı ve kabiliyetini, zekâ gücünü, kudretini ve kıvraklığını gösteren bu şiir, mânâ derinliği ve yoğunluğu, dili kullanmaktaki üstün yeteneği ve başarısı yönünden dünyanın diğer büyük edebiyatlarıyla boy ölçüşebilecek seviyeye yükselmiştir. Türklerin aşk, his, ruh, vecd, coşku, heyecan, zevk, tefekkür, hayat görüşü ve yaşantısı, örf ve âdeti ile mezc ve tahmir ederek gerçekleştirdiği ve daha sonra klâsik Türk Edebiyatı diye isimlendirilen bu edebiyata ait metinler, Anadoluda üretilmiştir. Üretilen bu metinler, Türklerin atalarının Türkistânda kendi şiir estetiğini, zevkini ve anlayışını yansıtarak oluşturduğu Farsça şiirlerin, Anadoluda Türkçe olarak söylenmesi şeklinde tezahür etmiştir. Yani Türk dilli şâirlerin büyük desteğiyle Türkistanda Farsça olarak oluşturulan bu şiirler, Anadoluda Türkçe olarak yeniden hayat bulup neşv-ü nemâ bulmuştur. Bu da klâsik Türk şiirinin nüvesinde, özellikle Gazneliler ile Büyük Selçuklular döneminde oluşan edebî gelenek ve anlayışın olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 352

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Doğu Kütüphanesi
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat