Dalgın Dağlar Gürsel Korat

Dalgın Dağlar Çizgili Sarı Defter - Gölgenin Canı

Ruhun Ağırlığınca Öyküler “Yaşam, düş gibiydi gerçekten. Ama neden gerçeklik, insanı bu kadar derinden incitiyordu?” Kadim zamanlarda, antik dönemlerde ya da günümüzde geçen; şehirleri, ülkeleri, kültürleri kateden, bütün...
9789750840050
880635
Dalgın Dağlar
Dalgın Dağlar Çizgili Sarı Defter - Gölgenin Canı
58.40

Ruhun Ağırlığınca Öyküler





“Yaşam, düş gibiydi gerçekten. Ama neden gerçeklik, insanı bu kadar derinden incitiyordu?”





Kadim zamanlarda, antik dönemlerde ya da günümüzde geçen; şehirleri, ülkeleri, kültürleri kateden, bütün zamanlara ait öyküler… Zamanın ve aşkın derinliklerinde gezinen gizli bir el, ruhun katmanlarını ustalıkla harmanlayıp seriyor önümüze…



Dalgın Dağlar, Gürsel Korat'ın daha önce yayımlanan Çizgili Sarı Defter ve Gölgenin Canı adlı öykü kitaplarını bir araya getiriyor.





“Ela gözlerini düşündüm; bu gözlerde kurumuş nehir boyları, sazlıklar, yalnızlıklar, çocuk yaşta ölmüş bir oğul için dökülen yaşlar, annesi için gülen, babası için yakaran, kocası için seven bakışlar saklıydı. Su kuşlarının tedirgin neşesiyle bakmıştı bu gözler; otlar, uzun kavaklar görmüştü, sarı tarlaların içinde yitip giden çocukluğu için ağlamış, uzun bir nehre benzeyen telaşlı ömrünün son üzüntülerini de içine alarak, sımsıkı kapanmıştı.”





(Tanıtım Bülteninden)





Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789750840050
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
188
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Ruhun Ağırlığınca Öyküler





“Yaşam, düş gibiydi gerçekten. Ama neden gerçeklik, insanı bu kadar derinden incitiyordu?”





Kadim zamanlarda, antik dönemlerde ya da günümüzde geçen; şehirleri, ülkeleri, kültürleri kateden, bütün zamanlara ait öyküler… Zamanın ve aşkın derinliklerinde gezinen gizli bir el, ruhun katmanlarını ustalıkla harmanlayıp seriyor önümüze…



Dalgın Dağlar, Gürsel Korat'ın daha önce yayımlanan Çizgili Sarı Defter ve Gölgenin Canı adlı öykü kitaplarını bir araya getiriyor.





“Ela gözlerini düşündüm; bu gözlerde kurumuş nehir boyları, sazlıklar, yalnızlıklar, çocuk yaşta ölmüş bir oğul için dökülen yaşlar, annesi için gülen, babası için yakaran, kocası için seven bakışlar saklıydı. Su kuşlarının tedirgin neşesiyle bakmıştı bu gözler; otlar, uzun kavaklar görmüştü, sarı tarlaların içinde yitip giden çocukluğu için ağlamış, uzun bir nehre benzeyen telaşlı ömrünün son üzüntülerini de içine alarak, sımsıkı kapanmıştı.”





(Tanıtım Bülteninden)





Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat