Gönderilmiş Mektuplar Gülistan Sinanoğlu

Gönderilmiş Mektuplar

"Panik atak geçiriyorsunuz", dedi doktor. Ben, panik atağın ne olduğunu bile bilmiyordum. Ya da şöyle diyeyim: Panik atak geçiren insanların panik halinde olup kriz geçirir gibi göründüğünü düşünüyordum. Oysa öyle değilmiş. İnsan...
9786055295431
1188881
Gönderilmiş Mektuplar
Gönderilmiş Mektuplar
29.70

"Panik atak geçiriyorsunuz", dedi doktor. Ben, panik atağın ne olduğunu bile bilmiyordum. Ya da şöyle diyeyim: Panik atak geçiren insanların panik halinde olup kriz geçirir gibi göründüğünü düşünüyordum. Oysa öyle değilmiş. İnsan kendini derin bir dehşet duygusu içinde bulur, ölüyorum zannedebilirmiş. Kalbinden bütün vücuduna doğru bir sıcaklık yayılır ve kalp atışlarını sadece kalbinde değil tüm vücudunda hissedermiş. Elleri titrer, nabzı hızlanırmış. Ama bunlar görünüşüne pek yansımazmış.

"Böyle hüküm buyurmuşlar Tanrı'lar divanında", diye söylerken Mazlum Çimen, kendime uzaktan baktım birden. Küçük bir kadın... Küçücük ve çaresiz gördüm kendimi, daha doğrusu hissettim. "Çapçaresiz" diye bir kelime yok sanıyorum ama olsaydı çok yakışacaktı.

Hayatın kaç yüzü var? Kaçını gördüm şimdiye kadar ve daha kaçını göreceğim? Bu yüzünü daha önce gördüm de unuttum mu yoksa ilk kez mi görüyorum? İlk kez görüyorsam eğer, unutacak mıyım?

Ruhların da röntgeni çekilebilir aslında. Psikoloji bilimi diyorlar buna. Yatırıyorlar ruhunu masaya. İçinde neler var, geçmişte neler yaşamış? Bunların hangisi geçip gitmiş, hangisi şark çıbanı gibi asla geçmeyecek hasarlar bırakmış? Hangileri güzel izler bırakmış? Ölürken hangilerini beraberinde götüreceksin? Hangilerini götürüp uzak sandığın köşelere bırakmışsın, oysa onlar içinin köşelerindeymiş hala... Üstelik başköşelerde, sen farkında olmasan da...



Sayfa Sayısı: 230

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kurgu Kültür
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786055295431
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe

"Panik atak geçiriyorsunuz", dedi doktor. Ben, panik atağın ne olduğunu bile bilmiyordum. Ya da şöyle diyeyim: Panik atak geçiren insanların panik halinde olup kriz geçirir gibi göründüğünü düşünüyordum. Oysa öyle değilmiş. İnsan kendini derin bir dehşet duygusu içinde bulur, ölüyorum zannedebilirmiş. Kalbinden bütün vücuduna doğru bir sıcaklık yayılır ve kalp atışlarını sadece kalbinde değil tüm vücudunda hissedermiş. Elleri titrer, nabzı hızlanırmış. Ama bunlar görünüşüne pek yansımazmış.

"Böyle hüküm buyurmuşlar Tanrı'lar divanında", diye söylerken Mazlum Çimen, kendime uzaktan baktım birden. Küçük bir kadın... Küçücük ve çaresiz gördüm kendimi, daha doğrusu hissettim. "Çapçaresiz" diye bir kelime yok sanıyorum ama olsaydı çok yakışacaktı.

Hayatın kaç yüzü var? Kaçını gördüm şimdiye kadar ve daha kaçını göreceğim? Bu yüzünü daha önce gördüm de unuttum mu yoksa ilk kez mi görüyorum? İlk kez görüyorsam eğer, unutacak mıyım?

Ruhların da röntgeni çekilebilir aslında. Psikoloji bilimi diyorlar buna. Yatırıyorlar ruhunu masaya. İçinde neler var, geçmişte neler yaşamış? Bunların hangisi geçip gitmiş, hangisi şark çıbanı gibi asla geçmeyecek hasarlar bırakmış? Hangileri güzel izler bırakmış? Ölürken hangilerini beraberinde götüreceksin? Hangilerini götürüp uzak sandığın köşelere bırakmışsın, oysa onlar içinin köşelerindeymiş hala... Üstelik başköşelerde, sen farkında olmasan da...



Sayfa Sayısı: 230

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kurgu Kültür
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat