Arşivden Lezzetler - Yemek ve Kültür Yazıları Gökhan Akçura

Arşivden Lezzetler - Yemek ve Kültür Yazıları

Sağlıklı beslenmek iyi bir şey elbette ama günün sonunda uyguladığımız sıkı perhizleri değil de yediğimiz içtiğimiz lezzetleri hatırlayıp yâd ediyoruz. Sıvıyağla pişmiş pilavın sağlıklı cılızlığını koyalım şöyle bir...
9786254130489
1280883
Arşivden Lezzetler - Yemek ve Kültür Yazıları
Arşivden Lezzetler - Yemek ve Kültür Yazıları
360.00

Sağlıklı beslenmek iyi bir şey elbette ama günün sonunda uyguladığımız sıkı perhizleri değil de yediğimiz içtiğimiz lezzetleri hatırlayıp yâd ediyoruz. Sıvıyağla pişmiş pilavın sağlıklı cılızlığını koyalım şöyle bir kenara, pilav denince tereyağlı, pirinçlerin tane tane düştüğü hâli gelmiyor mu gözünüzün önüne? Patlıcanlısı denince ağzınız sulanmıyor mu?
Eh boşuna dememişler, can boğazdan gelir diye…

Yemek yemek her çağın kendi olanakları, kendi gelenekleriyle şenlikli bir birlikteliğin temeli olagelmiş. Hele, farklı toplumların bir arada yaşadığı, her toplumun dilini, geleneğini göreneğini ve mutfağını taşıdığı imparatorluk topraklarında… Hele de imparatorluğun başkentinde, yemekten konuşmak bir şölenin tarifi gibi. O nedenle İstanbul mutfağı başka yerlerle kabil-i kıyas değildir. Payitahtın sarayları, köşkleri, konakları, meyhaneleri bir kocaman mutfak olur çıkar… Oburları da meşhurdur dolayısıyla, fıkralara, anılara, hatta gazete yazılarına konu olurlar.

Arşivden Lezzetler, işte bu şenlikli
ve neşeli edimimizin, yiyip içmemizin tarih boyunca uğradığı durakları anlatıyor.

Kültür tarihimizin renkli arkeoloğu Gökhan Akçura, bir kez daha Oğlak Yayınları'nda geçmişten bugüne uzanan hayatımızın renklerine çağırıyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786254130489
Boyut:
17 x 22,5
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe

Sağlıklı beslenmek iyi bir şey elbette ama günün sonunda uyguladığımız sıkı perhizleri değil de yediğimiz içtiğimiz lezzetleri hatırlayıp yâd ediyoruz. Sıvıyağla pişmiş pilavın sağlıklı cılızlığını koyalım şöyle bir kenara, pilav denince tereyağlı, pirinçlerin tane tane düştüğü hâli gelmiyor mu gözünüzün önüne? Patlıcanlısı denince ağzınız sulanmıyor mu?
Eh boşuna dememişler, can boğazdan gelir diye…

Yemek yemek her çağın kendi olanakları, kendi gelenekleriyle şenlikli bir birlikteliğin temeli olagelmiş. Hele, farklı toplumların bir arada yaşadığı, her toplumun dilini, geleneğini göreneğini ve mutfağını taşıdığı imparatorluk topraklarında… Hele de imparatorluğun başkentinde, yemekten konuşmak bir şölenin tarifi gibi. O nedenle İstanbul mutfağı başka yerlerle kabil-i kıyas değildir. Payitahtın sarayları, köşkleri, konakları, meyhaneleri bir kocaman mutfak olur çıkar… Oburları da meşhurdur dolayısıyla, fıkralara, anılara, hatta gazete yazılarına konu olurlar.

Arşivden Lezzetler, işte bu şenlikli
ve neşeli edimimizin, yiyip içmemizin tarih boyunca uğradığı durakları anlatıyor.

Kültür tarihimizin renkli arkeoloğu Gökhan Akçura, bir kez daha Oğlak Yayınları'nda geçmişten bugüne uzanan hayatımızın renklerine çağırıyor.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat