Leblebi Makinesi Gizem Aydoğan

Leblebi Makinesi

Fakat “durmuş” gerçekten bu kez zaman. Çipil çipil bakan lastik ayakkabılı çocuk sormuş anasına sessizce gözleri ile:-Leblebi, diye.Solmuş gül desenli, siyah entarili ana ise daha sessiz sormuş, benden daha yorgun gözleri ile...
Stokta var
Kargo Ücreti: 60,00 TL
indirimli
96,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,59TL
Havale/EFT ile: 94,08TL
9786258357561
1262935
Leblebi Makinesi
Leblebi Makinesi
96.00

Fakat “durmuş” gerçekten bu kez zaman. Çipil çipil bakan lastik ayakkabılı çocuk sormuş anasına sessizce gözleri ile:
-Leblebi, diye.
Solmuş gül desenli, siyah entarili ana ise daha sessiz sormuş, benden daha yorgun gözleri ile babaya:
-Leblebi, diye.
Zamanı ok gibi durduran bu “an”a inat gözleriyle birden “yaşama devam” tuşuna basan, omzu yüklü baba bu kez sesli sordu eldivensiz elleriyle dut koyan satıcıya.
-Leblebi?
-62 lira


O an bir göç başladı bende. Göz göçü. Bir çocuğun, bir babanın, bir annenin gözlerine utanmadan bakıp durdum. Çünkü konuşuyorlardı ve duymak istiyordum. O kadar alışmışlar ki o kadar idmanlılar ki gözleri ile konuşmaya bu aile; yetişemiyordum diyaloğa. Susmanın neler ifade ettiğini biliyordum da gözlerin böyle mecazlı, böyle uzun böyle soru işaretli, ünlemli konuşmasına ilk kez şahit oluyordum.

(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786258357561
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Fakat “durmuş” gerçekten bu kez zaman. Çipil çipil bakan lastik ayakkabılı çocuk sormuş anasına sessizce gözleri ile:
-Leblebi, diye.
Solmuş gül desenli, siyah entarili ana ise daha sessiz sormuş, benden daha yorgun gözleri ile babaya:
-Leblebi, diye.
Zamanı ok gibi durduran bu “an”a inat gözleriyle birden “yaşama devam” tuşuna basan, omzu yüklü baba bu kez sesli sordu eldivensiz elleriyle dut koyan satıcıya.
-Leblebi?
-62 lira


O an bir göç başladı bende. Göz göçü. Bir çocuğun, bir babanın, bir annenin gözlerine utanmadan bakıp durdum. Çünkü konuşuyorlardı ve duymak istiyordum. O kadar alışmışlar ki o kadar idmanlılar ki gözleri ile konuşmaya bu aile; yetişemiyordum diyaloğa. Susmanın neler ifade ettiğini biliyordum da gözlerin böyle mecazlı, böyle uzun böyle soru işaretli, ünlemli konuşmasına ilk kez şahit oluyordum.

(Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat