Rüzgarlı Sokak Füsun Menşure

Rüzgarlı Sokak

“Yaptığın iş, yaşadığın bu cilvesiz, asık yüzlü kent irade diye bir şey bırakmıyor, yıkıp geçiyor. Yüzeysellik salgın halinde yayılmış her tarafa, kurtulamayacağını bilerek kaçıyorsun. Aşktan daha güçlü bir ağrı kesici...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
93,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,93TL
9786258297843
1254561
Rüzgarlı Sokak
Rüzgarlı Sokak
93.75

“Yaptığın iş, yaşadığın bu cilvesiz, asık yüzlü kent irade diye bir şey bırakmıyor, yıkıp geçiyor. Yüzeysellik salgın halinde yayılmış her tarafa, kurtulamayacağını bilerek kaçıyorsun. Aşktan daha güçlü bir ağrı kesici arayıp duruyorsun. Aynı zamanda daha az gurur kırıcı bir ağrı kesici... Bir türlü dinmeyen ağrılarını ruhu sana ait olmayan tenlerde avutmaya çalışıyorsun. Gerçekte gereksinim duymadığın şeyleri birer birer tüketmeye başlıyorsun. Olmuyor. Kurtulamıyorsun.
Kendinle baş başa kaldığın son beş yılda eşsiz cimriliğin sayesinde öz benliğinden esirgediğin her şeyi geri istiyorsun. Silah sesleriyle bölük pörçük olmayan uykuların özlemini çekmeye başlıyorsun. Sevgilinin yumuşacık dokunuşlarını hayal ediyorsun. Geniş mezhepli kentler, sıkıp canını acıtmayan, hayallerinden iki numara küçük olmayan bir hayat... Beynine mermi gibi yağmayan, kalbine hançer gibi saplanmayan sözcükler hayal ediyorsun. Bir deniz kenarında sahile vuran dalga sesleri, ılık bir rüzgâr, seni kendinden bir parça kadar kanıksamış bir hayalin sıcacık göğsüne başını yaslayıp sonsuzluğa doğru uyumak istiyorsun.
Yatağın içinde dönüp dururken öncekilerden farksız olmayan bir gün daha doğuyor. Uyanıyorsun. Yaşadığın hayatın, aslında bir çemberin etrafında dönüp durmaktan ibaret olduğunu anlıyorsun. Çapında da, sürekli kat ettiğin yolda da bir değişiklik yok. “Pi” gibi bir şey… Hatta virgülden sonra on binlerce rakamın dörde yuvarlanması gibi. Sana bir de isim veriyorlar üstelik, “dört” diyorlar mesela, hiç unutma diye üzerine bir de kesik çizgi atıyorlar; kalbindeki on binlerce kesiğin izi gibi bir çizgi. Seni bir sürü imgeden bir ‘şey'e indirgiyor, sabitleyip bırakıyor olduğun yere…”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786258297843
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe

“Yaptığın iş, yaşadığın bu cilvesiz, asık yüzlü kent irade diye bir şey bırakmıyor, yıkıp geçiyor. Yüzeysellik salgın halinde yayılmış her tarafa, kurtulamayacağını bilerek kaçıyorsun. Aşktan daha güçlü bir ağrı kesici arayıp duruyorsun. Aynı zamanda daha az gurur kırıcı bir ağrı kesici... Bir türlü dinmeyen ağrılarını ruhu sana ait olmayan tenlerde avutmaya çalışıyorsun. Gerçekte gereksinim duymadığın şeyleri birer birer tüketmeye başlıyorsun. Olmuyor. Kurtulamıyorsun.
Kendinle baş başa kaldığın son beş yılda eşsiz cimriliğin sayesinde öz benliğinden esirgediğin her şeyi geri istiyorsun. Silah sesleriyle bölük pörçük olmayan uykuların özlemini çekmeye başlıyorsun. Sevgilinin yumuşacık dokunuşlarını hayal ediyorsun. Geniş mezhepli kentler, sıkıp canını acıtmayan, hayallerinden iki numara küçük olmayan bir hayat... Beynine mermi gibi yağmayan, kalbine hançer gibi saplanmayan sözcükler hayal ediyorsun. Bir deniz kenarında sahile vuran dalga sesleri, ılık bir rüzgâr, seni kendinden bir parça kadar kanıksamış bir hayalin sıcacık göğsüne başını yaslayıp sonsuzluğa doğru uyumak istiyorsun.
Yatağın içinde dönüp dururken öncekilerden farksız olmayan bir gün daha doğuyor. Uyanıyorsun. Yaşadığın hayatın, aslında bir çemberin etrafında dönüp durmaktan ibaret olduğunu anlıyorsun. Çapında da, sürekli kat ettiğin yolda da bir değişiklik yok. “Pi” gibi bir şey… Hatta virgülden sonra on binlerce rakamın dörde yuvarlanması gibi. Sana bir de isim veriyorlar üstelik, “dört” diyorlar mesela, hiç unutma diye üzerine bir de kesik çizgi atıyorlar; kalbindeki on binlerce kesiğin izi gibi bir çizgi. Seni bir sürü imgeden bir ‘şey'e indirgiyor, sabitleyip bırakıyor olduğun yere…”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat