Kop Dağı'ndan Birinci Ordu'ya Fırat Kızıltuğ

Kop Dağından Birinci Orduya

Samsun'dan Sivas ilimize bir hat çekelim. Bu çizgiyi, Iğdır ilimize uzatalım. Çizgimizi, Hopa ile birleştirirsek, topraklarımızın aşağı yukarı dörtte birini sınırlamış oluruz. Günümüze kadar buranın edebiyatı yazılmamıştır. Bu...
9786052068021
897073
Kop Dağından Birinci Orduya
Kop Dağından Birinci Orduya
84.00

Samsun'dan Sivas ilimize bir hat çekelim. Bu çizgiyi, Iğdır ilimize uzatalım. Çizgimizi, Hopa ile birleştirirsek, topraklarımızın aşağı yukarı dörtte birini sınırlamış oluruz. Günümüze kadar buranın edebiyatı yazılmamıştır. Bu bölgede herhangi bir köye gidiniz. Herhangi bir kişiyi seçiniz. Onu “Mâcirlik” hakkında konuşturunuz. Konuşmayı kâğıda dökünüz. Anlatılanlar o kadar çarpıcı, öylesine dramatiktir ki, insana, “Bu bir usta yazar elinden çıkmış roman olmalı?” düşüncesini çağrıştırır. Özellikle “Seferberlik” ve “Mâcirlik” terimleri, milât gibidir. “Mâcirlikten önce”, “Biz mâcir iken”, deyimlerinin eklenmediği olay yoktur.


Birinci Dünya Savaşı'nda, hiçbir yerde görülmeyen soykırımlar, göçler, maddî mânevî kayıplar, yıkımlar cereyan etmiştir. O günlerden bu günlere tam üç nesil gelip geçmiştir. Yaşayanlar, başlarına gelenleri, olduğu gibi ikinci nesile, ikinci nesil de üçüncü nesile, inanılmaz bir gerçeklikle aktarmıştır. Bunun açık anlamı şudur:


Arkadan gelenler de aynı acıları, yaşayarak büyümüştür!


O bölgenin insanı daima gamlıdır. Yüzünün yarısı güler, yarısı ağlar. Dıştan anlayamazsınız. Izdırabın en dehşetlisiyle için için ağlar.



(Tanıtım bülteninden)



Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052068021
Boyut:
13 x 19,5
Sayfa Sayısı:
248
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Samsun'dan Sivas ilimize bir hat çekelim. Bu çizgiyi, Iğdır ilimize uzatalım. Çizgimizi, Hopa ile birleştirirsek, topraklarımızın aşağı yukarı dörtte birini sınırlamış oluruz. Günümüze kadar buranın edebiyatı yazılmamıştır. Bu bölgede herhangi bir köye gidiniz. Herhangi bir kişiyi seçiniz. Onu “Mâcirlik” hakkında konuşturunuz. Konuşmayı kâğıda dökünüz. Anlatılanlar o kadar çarpıcı, öylesine dramatiktir ki, insana, “Bu bir usta yazar elinden çıkmış roman olmalı?” düşüncesini çağrıştırır. Özellikle “Seferberlik” ve “Mâcirlik” terimleri, milât gibidir. “Mâcirlikten önce”, “Biz mâcir iken”, deyimlerinin eklenmediği olay yoktur.


Birinci Dünya Savaşı'nda, hiçbir yerde görülmeyen soykırımlar, göçler, maddî mânevî kayıplar, yıkımlar cereyan etmiştir. O günlerden bu günlere tam üç nesil gelip geçmiştir. Yaşayanlar, başlarına gelenleri, olduğu gibi ikinci nesile, ikinci nesil de üçüncü nesile, inanılmaz bir gerçeklikle aktarmıştır. Bunun açık anlamı şudur:


Arkadan gelenler de aynı acıları, yaşayarak büyümüştür!


O bölgenin insanı daima gamlıdır. Yüzünün yarısı güler, yarısı ağlar. Dıştan anlayamazsınız. Izdırabın en dehşetlisiyle için için ağlar.



(Tanıtım bülteninden)



Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat