Felsefe Tarihi - 1. Cilt Georg Wilhelm Friedrich Hegel

Felsefe Tarihi-1.Cilt

Bu zamana dek dışsallıkların avı olmuş olan tinin kendi içine geri dönüp kendine tekrar gelebileceği ve kendine ait bir krallık için uzam ve yer kazanabileceği daha iyi bir çağın şafağını gelin birlikte selamlayalım… 1816 Ekim'inde...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
301,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 38,29TL
9786052036402
908473
Felsefe Tarihi-1.Cilt
Felsefe Tarihi-1.Cilt
301.00

Bu zamana dek dışsallıkların avı olmuş olan tinin kendi içine geri dönüp kendine tekrar gelebileceği ve kendine ait bir krallık için uzam ve yer kazanabileceği daha iyi bir çağın şafağını gelin birlikte selamlayalım…



1816 Ekim'inde Heidelberg'de dersin açılış konuşması Hegel'in dinleyicilerine bu şekilde seslenmesiyle başlıyordu; kendi zamanına ve geleceğe dair duyduğu umudu büyük bir coşkuyla aktaran Filozof, gündelik yaşamın ehemmiyetsiz çıkarlarına boğulmuş zihnin dışsallıktan kendi içine çekilmesinin zamanının geldiğini müjdeliyordu. Kutsal alevin sönmeye yüz tutmuş külünün bekçisi olmak, düşüncenin üzerini örten sığlık ve boşluğu bu ateşin harlanmış sıcaklığı ile yakıp yok etmek görevi şimdi felsefeye verilmişti. Varlığın, bilgi arayışının bu güçlü aktörüne direnç gösterebilecek hiçbir gücü yoktu, aksine kendi zenginliklerini ve derinliklerini düşüncenin gözlerinin önüne sermek ve tine haz vermek zorundaydı.



Bilmem hangi varolan ve Varlık kendini ele geçirmek isteyen düşünceye bu kadar kolay kendini sunar; hangi gerçek, düşüncenin egemenliğini böyle keyifle kabul eder? Uzun zamanlardan beri düşünce tarafından eğilip-bükülmeye ve horlanmaya alışmış, onun tarafından yetersiz görülmüş gerçek, neden Hegel'in zamanında kendi hakikatini bir hediye gibi sunsun bu kadim “düşman”ına. Ve 2500 yıllık felsefe tarihinin kahramanı kim; hangi tanrının sunağında döküldü gerçekliğin kanı? İdeanın peşindeki amansız takibi trajik bir şekilde sonuçlanan Platon mu ya da Birin hakikatini onun kulağına fısıldayan Parmenides mi; daha ilk hamlesinde ontolojik birlik idealinden vazgeçip varolanların farklılığına yönelmiş Aristoteles mi yoksa; neden dünyayı bir dünya haline getiren Plotinus olmasın; belki de tanrının gizemli yaratısında Varlığın hakikati için ipuçları arayan bütün bir Ortaçağdır ya da Ortaçağ'ın tanrısını “sonsuz evren” çığlığı ile yokeden ve Campo dei Fiori'de külleri havaya savrulan Giordano Bruno; peki töz ve özne arasındaki gerilimde salınıp duran Descartes, Spinoza, Kant yukarıdaki isimler kadar hak etmiyorlar mı kahramanlığın şanını; felsefeler ve filozofların dünya tarihindeki geçit töreninde Düşünce ve Varlığı kim özdeş kıldı?



Hegel'in differentia specificalarından biri tam da burada işte: Felsefe Tarihi, düşüncenin “hiçlikten” gelen başıbozukluğunun Tin formunda kazanmış olduğu zorunluluk yolunda kimseye kahramanlık payesi vermez. Önemli olan, hangi filozofların hangi düşünceleri ileri sürdüğünün eklektik bir betimlemesi değildir, Düşüncenin, filozofları ve felsefeleri tarih içinde belirlenimlerinin sımsıkı ilişkiselliği altında nasıl görünüşe çıkardığıdır. Felsefe -bir Kavram olarak- hakkını arar ve bu yolda içinden geçmiş olduğu tüm dolayımları yoklar; onu kendine benzetir, kendini onda kurar. Hegel'in Felsefe Tarihi uzun macerası boyunca sadece bunu anlatır.





(Tanıtım Bülteninden)





Kapak Tasarımı:Can Kaya








Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052036402
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
440
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Çeviren:
Doğan Barış Kılınç
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Bu zamana dek dışsallıkların avı olmuş olan tinin kendi içine geri dönüp kendine tekrar gelebileceği ve kendine ait bir krallık için uzam ve yer kazanabileceği daha iyi bir çağın şafağını gelin birlikte selamlayalım…



1816 Ekim'inde Heidelberg'de dersin açılış konuşması Hegel'in dinleyicilerine bu şekilde seslenmesiyle başlıyordu; kendi zamanına ve geleceğe dair duyduğu umudu büyük bir coşkuyla aktaran Filozof, gündelik yaşamın ehemmiyetsiz çıkarlarına boğulmuş zihnin dışsallıktan kendi içine çekilmesinin zamanının geldiğini müjdeliyordu. Kutsal alevin sönmeye yüz tutmuş külünün bekçisi olmak, düşüncenin üzerini örten sığlık ve boşluğu bu ateşin harlanmış sıcaklığı ile yakıp yok etmek görevi şimdi felsefeye verilmişti. Varlığın, bilgi arayışının bu güçlü aktörüne direnç gösterebilecek hiçbir gücü yoktu, aksine kendi zenginliklerini ve derinliklerini düşüncenin gözlerinin önüne sermek ve tine haz vermek zorundaydı.



Bilmem hangi varolan ve Varlık kendini ele geçirmek isteyen düşünceye bu kadar kolay kendini sunar; hangi gerçek, düşüncenin egemenliğini böyle keyifle kabul eder? Uzun zamanlardan beri düşünce tarafından eğilip-bükülmeye ve horlanmaya alışmış, onun tarafından yetersiz görülmüş gerçek, neden Hegel'in zamanında kendi hakikatini bir hediye gibi sunsun bu kadim “düşman”ına. Ve 2500 yıllık felsefe tarihinin kahramanı kim; hangi tanrının sunağında döküldü gerçekliğin kanı? İdeanın peşindeki amansız takibi trajik bir şekilde sonuçlanan Platon mu ya da Birin hakikatini onun kulağına fısıldayan Parmenides mi; daha ilk hamlesinde ontolojik birlik idealinden vazgeçip varolanların farklılığına yönelmiş Aristoteles mi yoksa; neden dünyayı bir dünya haline getiren Plotinus olmasın; belki de tanrının gizemli yaratısında Varlığın hakikati için ipuçları arayan bütün bir Ortaçağdır ya da Ortaçağ'ın tanrısını “sonsuz evren” çığlığı ile yokeden ve Campo dei Fiori'de külleri havaya savrulan Giordano Bruno; peki töz ve özne arasındaki gerilimde salınıp duran Descartes, Spinoza, Kant yukarıdaki isimler kadar hak etmiyorlar mı kahramanlığın şanını; felsefeler ve filozofların dünya tarihindeki geçit töreninde Düşünce ve Varlığı kim özdeş kıldı?



Hegel'in differentia specificalarından biri tam da burada işte: Felsefe Tarihi, düşüncenin “hiçlikten” gelen başıbozukluğunun Tin formunda kazanmış olduğu zorunluluk yolunda kimseye kahramanlık payesi vermez. Önemli olan, hangi filozofların hangi düşünceleri ileri sürdüğünün eklektik bir betimlemesi değildir, Düşüncenin, filozofları ve felsefeleri tarih içinde belirlenimlerinin sımsıkı ilişkiselliği altında nasıl görünüşe çıkardığıdır. Felsefe -bir Kavram olarak- hakkını arar ve bu yolda içinden geçmiş olduğu tüm dolayımları yoklar; onu kendine benzetir, kendini onda kurar. Hegel'in Felsefe Tarihi uzun macerası boyunca sadece bunu anlatır.





(Tanıtım Bülteninden)





Kapak Tasarımı:Can Kaya








Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 150,50    301,00   
3 107,36    322,07   
4 -    -   
6 55,69    334,11   
9 38,29    344,65   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 150,50    301,00   
3 111,07    333,21   
4 -    -   
6 55,18    331,10   
9 38,29    344,65   
Ziraat Bankkart Combo
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 150,50    301,00   
3 107,36    322,07   
4 -    -   
6 55,18    331,10   
9 38,29    344,65   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 150,50    301,00   
3 107,36    322,07   
4 -    -   
6 55,43    332,61   
9 38,29    344,65   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 150,50    301,00   
3 107,36    322,07   
4 82,02    328,09   
6 55,18    331,10   
9 38,29    344,65   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 150,50    301,00   
3 107,36    322,07   
4 -    -   
6 55,18    331,10   
9 38,29    344,65   
World Card - 100 TL ve üzerine + 3 taksit
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 301,00    301,00   
2 150,50    301,00   
3 107,36    322,07   
4 -    -   
6 55,18    331,10   
9 38,46    346,15   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat