Felsefe Sahnesi-Seçme Yazılar 5 %27 indirimli Michel Foucault

Felsefe Sahnesi-Seçme Yazılar 5

Felsefe Sahnesi, daha çok Foucault'nun 1960'lar ile 1970'lerin başında kaleme al-dığı yazılar? ve yaptığı söyleşileri kapsıyor. Bu dönemde Foucault sadece Fransa'nın değil, tüm Batı entelektüel dünyasının gündemine oturmuş ve...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
224,64TL
Taksitli fiyat: 9 x 28,58TL
9789755395272
522810
Felsefe Sahnesi-Seçme Yazılar 5
Felsefe Sahnesi-Seçme Yazılar 5
224.64

Felsefe Sahnesi, daha çok Foucault'nun 1960'lar ile 1970'lerin başında kaleme al-dığı yazılar? ve yaptığı söyleşileri kapsıyor. Bu dönemde Foucault sadece Fransa'nın değil, tüm Batı entelektüel dünyasının gündemine oturmuş ve özellikle incelemele-rinde kullandığı araştırma ve kavramsallaştırma yöntemleri üzerine hararetli bir tartışma yaratmıştı. Foucault'nun "arkeoloji" adını verdiği çalışmalarının aslında bir tür yapısalcılık olduğunu ve tarih boyutunu dışarıda bıraktığını öne süren bir eleştiri çizgisi, genel anlamda yapısalcılık eleştirileriyle bütünleşmişti. Felsefe Sahnesi'ni oluşturan metinlerin önemli bir kısmı bu tür eleştirilere kapsamlı bir cevap niteliği taşıyor. Yapısalcılık kavramının içeriğini, özellikle de tarihle ilişkisini ayrıntılı olarak tartışan Foucault, bir yandan bu akımın başlangıçta sadece belli bir tür tarih anlayışını reddettiğini; bir yandan da tanımlamayı giderek güç kılacak bir biçimde genişleyen ve çeşitlenen bir düşünme ve analiz biçimine dönüştüğünü, tam da bu yüzden "yapısalcı" kavramı altında sınıflandırılan düşünürlerde pek az ortak yan bulunabileceğini vurguluyor. Benzeri bir tepkiyi daha sonraki yıllarda kendi düşüncesinin postmodern ya da postyapısalcı olarak tanımlanmasına karşı da gös-teren Foucault, tıpkı yapısalcılık gibi bu kavramların da kesin olarak tanımlanabi-leceğine inanmadığını dile getiriyor ve bu tür sınıflandırmaları reddediyor.

Felsefe Sahnesi'ni önemli kılan nedenlerden biri de Foucault'nun düşünce çizgisinin izlediği yolla ilgili birtakım kalıplaşmış yorumları kırabilecek ipuçları vermesi. Bu çizgide önemli kırılmalar olduğu ve her biri yeni bir dönem başlatan söz konusu kırılmaların sadece düşünürün kullandığı yöntemde değil, seçtiği araştırma alanları ile temel felsefi sorular karşısında benimsediği tutumda da belirginleştiği görüşü sıkça dile getirilir. Oysa Felsefe Sahnesi'nde yer alan ve Foucault'nun düşüncesindeki derin bir sürekliliğe işaret eden bazı metinler bu görüşü kuşkuyla karşılamayı gerektiriyor.

Felsefe Sahnesi sadece Foucault'yu değil, Foucault üzerinde etkili olmuş entelektüel isim ve akımları tartışmak için de zengin bir birikim sunuyor. Foucault'nun özellikle yorumbilgisi çerçevesinde Nietzsche, Freud ve Marx'ı; Jean Hyppolite üzerine yazar-ken Kant ve Hegel'i; soybilimi tarif ederken Nietzsche'yi; Georges Canguilhem'i ta-nıtırken yine Nietzsche'den Frankfurt Okulu'na uzanan yoğun bir geleneği; Cassirer üzerine yazısında yeni-Kantçılığı ve nihayet yirminci yüzyıla damgasını vuracak dü-şünür olarak gördüğü çağdaşı Deleuze'ü tartıştığı yazıları, felsefe pratiğine hem içeriden hem dışarıdan bakabilen ve eleştirel geleneği büyük bir ustalıkla beklen-medik noktalara götüren metinler.



Sayfa Sayısı: 382


Dili: Türkçe
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789755395272
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
384
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2020-09
Çeviren:
Işık Ergüden
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Dits et ecrits (1954-1988)
Kategoriler:

Felsefe Sahnesi, daha çok Foucault'nun 1960'lar ile 1970'lerin başında kaleme al-dığı yazılar? ve yaptığı söyleşileri kapsıyor. Bu dönemde Foucault sadece Fransa'nın değil, tüm Batı entelektüel dünyasının gündemine oturmuş ve özellikle incelemele-rinde kullandığı araştırma ve kavramsallaştırma yöntemleri üzerine hararetli bir tartışma yaratmıştı. Foucault'nun "arkeoloji" adını verdiği çalışmalarının aslında bir tür yapısalcılık olduğunu ve tarih boyutunu dışarıda bıraktığını öne süren bir eleştiri çizgisi, genel anlamda yapısalcılık eleştirileriyle bütünleşmişti. Felsefe Sahnesi'ni oluşturan metinlerin önemli bir kısmı bu tür eleştirilere kapsamlı bir cevap niteliği taşıyor. Yapısalcılık kavramının içeriğini, özellikle de tarihle ilişkisini ayrıntılı olarak tartışan Foucault, bir yandan bu akımın başlangıçta sadece belli bir tür tarih anlayışını reddettiğini; bir yandan da tanımlamayı giderek güç kılacak bir biçimde genişleyen ve çeşitlenen bir düşünme ve analiz biçimine dönüştüğünü, tam da bu yüzden "yapısalcı" kavramı altında sınıflandırılan düşünürlerde pek az ortak yan bulunabileceğini vurguluyor. Benzeri bir tepkiyi daha sonraki yıllarda kendi düşüncesinin postmodern ya da postyapısalcı olarak tanımlanmasına karşı da gös-teren Foucault, tıpkı yapısalcılık gibi bu kavramların da kesin olarak tanımlanabi-leceğine inanmadığını dile getiriyor ve bu tür sınıflandırmaları reddediyor.

Felsefe Sahnesi'ni önemli kılan nedenlerden biri de Foucault'nun düşünce çizgisinin izlediği yolla ilgili birtakım kalıplaşmış yorumları kırabilecek ipuçları vermesi. Bu çizgide önemli kırılmalar olduğu ve her biri yeni bir dönem başlatan söz konusu kırılmaların sadece düşünürün kullandığı yöntemde değil, seçtiği araştırma alanları ile temel felsefi sorular karşısında benimsediği tutumda da belirginleştiği görüşü sıkça dile getirilir. Oysa Felsefe Sahnesi'nde yer alan ve Foucault'nun düşüncesindeki derin bir sürekliliğe işaret eden bazı metinler bu görüşü kuşkuyla karşılamayı gerektiriyor.

Felsefe Sahnesi sadece Foucault'yu değil, Foucault üzerinde etkili olmuş entelektüel isim ve akımları tartışmak için de zengin bir birikim sunuyor. Foucault'nun özellikle yorumbilgisi çerçevesinde Nietzsche, Freud ve Marx'ı; Jean Hyppolite üzerine yazar-ken Kant ve Hegel'i; soybilimi tarif ederken Nietzsche'yi; Georges Canguilhem'i ta-nıtırken yine Nietzsche'den Frankfurt Okulu'na uzanan yoğun bir geleneği; Cassirer üzerine yazısında yeni-Kantçılığı ve nihayet yirminci yüzyıla damgasını vuracak dü-şünür olarak gördüğü çağdaşı Deleuze'ü tartıştığı yazıları, felsefe pratiğine hem içeriden hem dışarıdan bakabilen ve eleştirel geleneği büyük bir ustalıkla beklen-medik noktalara götüren metinler.



Sayfa Sayısı: 382


Dili: Türkçe
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 112,32    224,64   
3 80,12    240,36   
4 -    -   
6 41,56    249,35   
9 28,58    257,21   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 112,32    224,64   
3 82,89    248,68   
4 -    -   
6 41,18    247,10   
9 28,58    257,21   
Ziraat Bankkart Combo
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 112,32    224,64   
3 80,12    240,36   
4 -    -   
6 41,18    247,10   
9 28,58    257,21   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 112,32    224,64   
3 80,12    240,36   
4 -    -   
6 41,37    248,23   
9 28,58    257,21   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 112,32    224,64   
3 80,12    240,36   
4 61,21    244,86   
6 41,18    247,10   
9 28,58    257,21   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 112,32    224,64   
3 80,12    240,36   
4 -    -   
6 41,18    247,10   
9 28,58    257,21   
World Card - 100 TL ve üzerine + 3 taksit
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 224,64    224,64   
2 112,32    224,64   
3 80,12    240,36   
4 -    -   
6 41,18    247,10   
9 28,70    258,34   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat