Politik Stratejide Duygusal Zeka ve Motivasyon
İlkeler geliştirmek ve reform gerçekleştirmek bir siyasi partinin görevleri arasında sayılır. Ama bunları yapabilmek için, toplumun çoğunluğu tarafından kabul edilmek ve onlardan yetki almak şarttır. Toplumdan bu yetkiyi alabilmek için ilk önce onların seçme kriterlerini sağlamak ve bu kriterlerin siyasi parti tarafından sağlandığına seçmeni inandırmak gerekir. Bu inancı onlarda yaratmak demek, onların bunu algılamasını sağlamak demektir. Toplum, kendisine anlatılanları değerlendirir ve bir karar verir. Bu kararda sadece politik söylemler etkili değildir. Aynı zamanda toplumun algısını ve kararlarını etkileyen diğer unsurlar da bulunur. Gestalt kuramına göre; bir “bütün”, kendisini oluşturan “parçaların” toplamından daha fazlasıdır. Yani, toplumdaki bireylerin seçme davranışını etkileyen unsurları teker teker incelemek, onların davranışını tam anlamıyla idrak etmeye yetmez. Önemli olan, toplumun değerlendirme sürecinin sonundaki seçme kararıdır. Seçimde tercih edilmek için seçmen kararlarına etki eden duygular doğru anlaşılmalı, duygular sayesinde seçmen motive edilmeli ve yönlendirilmelidir. Bunları yapabilmeyi duygusal zeka mümkün kılar.
Politik stratejinin performansını iyileştirmek için, geliştirilip uygulanan stratejilerin sonuçları değerlendirilir ve başarı ya da başarısızlık nedenleri tespit edilir. Bu nedenler, örgütün içsel ya da dışsal unsurlarından kaynaklı olabilir:
(1) Örgüt, elde ettiği başarılı sonuçları içsel unsurlara bağlarsa, kendisine başarı sağlayan kaynaklarına odaklı stratejiyi sürdürür. Başarının devamı için, yüksek performans sağlayan özel kaynaklara bağlı rekabet avantajını koruma stratejisi geliştirilir.
(2) Örgüt, elde ettiği başarılı sonuçları dışsal unsurlara bağlıyorsa, çevresel koşullar doğru tahmin edilmiş demektir. Örgüt, bu olumlu sonucu sağlayan doğru karar alma süreçlerini devam ettirir.
(3) Örgüt, karşılaştığı başarısızlığı içsel nedenlere yüklerse, kendisinden kaynaklanan sorunu çözme yoluna gider. Bu sorun, örgütün yapısından ya da davranışlarından kaynaklı olabilir. Böyle bir durumda, başarısızlığa neden olan sorunun tespit edilip ortadan kaldırılmasına yönelik eylemler gerçekleştirilir.
(4) Örgüt, karşılaştığı başarısızlığı dışsal nedenlere yüklerse, çevresel koşulların öngörülmesindeki yanlışları tekrarlamamak için, yapacağı değerlendirmeler ışığında yeni bir strateji geliştirir.
(Tanıtım Bülteninden)
İlkeler geliştirmek ve reform gerçekleştirmek bir siyasi partinin görevleri arasında sayılır. Ama bunları yapabilmek için, toplumun çoğunluğu tarafından kabul edilmek ve onlardan yetki almak şarttır. Toplumdan bu yetkiyi alabilmek için ilk önce onların seçme kriterlerini sağlamak ve bu kriterlerin siyasi parti tarafından sağlandığına seçmeni inandırmak gerekir. Bu inancı onlarda yaratmak demek, onların bunu algılamasını sağlamak demektir. Toplum, kendisine anlatılanları değerlendirir ve bir karar verir. Bu kararda sadece politik söylemler etkili değildir. Aynı zamanda toplumun algısını ve kararlarını etkileyen diğer unsurlar da bulunur. Gestalt kuramına göre; bir “bütün”, kendisini oluşturan “parçaların” toplamından daha fazlasıdır. Yani, toplumdaki bireylerin seçme davranışını etkileyen unsurları teker teker incelemek, onların davranışını tam anlamıyla idrak etmeye yetmez. Önemli olan, toplumun değerlendirme sürecinin sonundaki seçme kararıdır. Seçimde tercih edilmek için seçmen kararlarına etki eden duygular doğru anlaşılmalı, duygular sayesinde seçmen motive edilmeli ve yönlendirilmelidir. Bunları yapabilmeyi duygusal zeka mümkün kılar.
Politik stratejinin performansını iyileştirmek için, geliştirilip uygulanan stratejilerin sonuçları değerlendirilir ve başarı ya da başarısızlık nedenleri tespit edilir. Bu nedenler, örgütün içsel ya da dışsal unsurlarından kaynaklı olabilir:
(1) Örgüt, elde ettiği başarılı sonuçları içsel unsurlara bağlarsa, kendisine başarı sağlayan kaynaklarına odaklı stratejiyi sürdürür. Başarının devamı için, yüksek performans sağlayan özel kaynaklara bağlı rekabet avantajını koruma stratejisi geliştirilir.
(2) Örgüt, elde ettiği başarılı sonuçları dışsal unsurlara bağlıyorsa, çevresel koşullar doğru tahmin edilmiş demektir. Örgüt, bu olumlu sonucu sağlayan doğru karar alma süreçlerini devam ettirir.
(3) Örgüt, karşılaştığı başarısızlığı içsel nedenlere yüklerse, kendisinden kaynaklanan sorunu çözme yoluna gider. Bu sorun, örgütün yapısından ya da davranışlarından kaynaklı olabilir. Böyle bir durumda, başarısızlığa neden olan sorunun tespit edilip ortadan kaldırılmasına yönelik eylemler gerçekleştirilir.
(4) Örgüt, karşılaştığı başarısızlığı dışsal nedenlere yüklerse, çevresel koşulların öngörülmesindeki yanlışları tekrarlamamak için, yapacağı değerlendirmeler ışığında yeni bir strateji geliştirir.
(Tanıtım Bülteninden)