Ekmek Biterken Erhan Ünal

Ekmek Biterken Küresel Oligarşi ve Yeni Küresel Beslenme Sistemi

Afrika'dan Güney Asya'ya, oradan Ortadoğu'ya kadar insanlar, gerek ordular eliyle gerek “terör örgütü” denen araçlarla büyük kitleler halinde yüzyıllardır ekip biçtikleri topraklarından koparılıyor. Akdeniz'in derin sularında,...
9786059331777
891893
Ekmek Biterken
Ekmek Biterken Küresel Oligarşi ve Yeni Küresel Beslenme Sistemi
31.50

Afrika'dan Güney Asya'ya, oradan Ortadoğu'ya kadar insanlar, gerek ordular eliyle gerek “terör örgütü” denen araçlarla büyük kitleler halinde yüzyıllardır ekip biçtikleri topraklarından koparılıyor. Akdeniz'in derin sularında, Asya'nın cangıllarında ölüme yollanıyorlar. Neden? Bütün bunların ekmeğimizle, toprağımızla, suyumuzla ilişkisi nedir?

Erhan Ünal soruyor; gerçek tutsaklık nedir? Cevabı; insanın beslenme güdüsünü kullanarak yapay, küresel bir plan dahilinde geliştirilmiş yiyeceklerle esir alınması. Nasıl mı? Süpermarket raflarına, pıtrak gibi biten kahve dükkânlarına bakın hemen göreceksiniz.

Dünyada “yaşam” denen mucizeyi yaratan “evrim” ve “doğal seleksiyon” nasıl devreden çıkarılıyor. “Gen” denen bir bombanın üzerinde oturuyoruz. Genetik bilimi insanlığın kurtuluşu olabilecek mi?

Erhan Ünal, Ekmek Biterken'de bütün bu belli başlı insanlık sorunlarını analiz ederek arkasındaki mekanizmayı açıklıyor.

Albert Einstein, “Üçüncü dünya savaşını bilmiyorum, ama dördüncü dünya savaşı taş ve sopalarla yapılacak” demişti. Eğer bu teknoloji albenisiyle endüstriyel tarım yalanlarını istedikleri gibi hayata geçirebilirlerse “Silikon Vadisi'nde karasabanla tarım yapıldığını” göreceğiz.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786059331777
Boyut:
14.00x23.00
Sayfa Sayısı:
408
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2019-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Afrika'dan Güney Asya'ya, oradan Ortadoğu'ya kadar insanlar, gerek ordular eliyle gerek “terör örgütü” denen araçlarla büyük kitleler halinde yüzyıllardır ekip biçtikleri topraklarından koparılıyor. Akdeniz'in derin sularında, Asya'nın cangıllarında ölüme yollanıyorlar. Neden? Bütün bunların ekmeğimizle, toprağımızla, suyumuzla ilişkisi nedir?

Erhan Ünal soruyor; gerçek tutsaklık nedir? Cevabı; insanın beslenme güdüsünü kullanarak yapay, küresel bir plan dahilinde geliştirilmiş yiyeceklerle esir alınması. Nasıl mı? Süpermarket raflarına, pıtrak gibi biten kahve dükkânlarına bakın hemen göreceksiniz.

Dünyada “yaşam” denen mucizeyi yaratan “evrim” ve “doğal seleksiyon” nasıl devreden çıkarılıyor. “Gen” denen bir bombanın üzerinde oturuyoruz. Genetik bilimi insanlığın kurtuluşu olabilecek mi?

Erhan Ünal, Ekmek Biterken'de bütün bu belli başlı insanlık sorunlarını analiz ederek arkasındaki mekanizmayı açıklıyor.

Albert Einstein, “Üçüncü dünya savaşını bilmiyorum, ama dördüncü dünya savaşı taş ve sopalarla yapılacak” demişti. Eğer bu teknoloji albenisiyle endüstriyel tarım yalanlarını istedikleri gibi hayata geçirebilirlerse “Silikon Vadisi'nde karasabanla tarım yapıldığını” göreceğiz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat