Son Küre Erdem Ünlü

Son Küre

Ne kadar olduğunu bilemediği bir süredir boşluktaydı. Hiçbir duyusu yoktu, boşlukta olduğunu hissedecek kadar bile. Yavaş yavaş geri dönmeye başladıklarında algılamıştı, az önce hiçbir hissinin, olmadığını. Belki de doğum gibiydi...
Kargo Ücreti: 60,00 TL
indirimli
84,48TL
Havale/EFT ile: 82,79TL
9786058007291
1063709
Son Küre
Son Küre
84.48

Ne kadar olduğunu bilemediği bir süredir boşluktaydı. Hiçbir duyusu yoktu, boşlukta olduğunu hissedecek kadar bile. Yavaş yavaş geri dönmeye başladıklarında algılamıştı, az önce hiçbir hissinin, olmadığını. Belki de doğum gibiydi bu yaşadığı deneyim. Yeniden mi doğuyordu acaba? Annesinin karnında mıydı? Bir şeyin karnında gibiydi aslında ama birinin karnında olmak nasıldı onu bilmiyordu. Birazdan hayata kavuşacaktı, tüm hisleriyle beraber. Nefes alıyor, kalbi atıyordu. Şimdi de kulağına birtakım sesler geliyordu. Birisi yürüyordu ve bir kapı açıldı. Görmek istedi. Gözlerini açtı. Karşısında bir kadın vardı. iyice baktı yüzüne. "Einar?" "Benim adım bu, bir hayatım vardı." diye düşündü.

Bizler, insanlık olarak belirli bir seviyede tıkandığımızı ve daha fazla ilerleyemediğimizi düşünüyoruz. Söylediklerimi yalnızca teknolojik ilerleyiş olarak algılama lütfen, bunun yanında varlığımız da ilerlemiyor. Duygularımız, algılarımız, düşünce şeklimiz... Yani benliğimiz tıkanmış durumda. Geçmişe baktığımızda insanlığın gelişiminin giderek hızlandığını biliyoruz. Özellikle geçtiğimiz yüzyılda bunu konsantre biçimde gördük. Fakat bulunduğumuz yüzyılda, olduğumuz seviyede tıkanıp kaldık. Geçmişte insanlığın bundan çok daha uzun süreler boyunca hiç ilerleme kat etmediği oldu. Fakat bu yalnızca o dönem için kabul edilebilir bir durum. Çünkü o zaman hâlk bir öncekine kıyasla daha sık gelişmiş oluyorduk. Burada önemli olan, attığımız gelişim adımlarının sıklığının asla azalmaması. Şu an insanlığın yaşadığı ise yavaşlama ile ifade edilemez, tamamen durmuş haldeyiz.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786058007291
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
216
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Ne kadar olduğunu bilemediği bir süredir boşluktaydı. Hiçbir duyusu yoktu, boşlukta olduğunu hissedecek kadar bile. Yavaş yavaş geri dönmeye başladıklarında algılamıştı, az önce hiçbir hissinin, olmadığını. Belki de doğum gibiydi bu yaşadığı deneyim. Yeniden mi doğuyordu acaba? Annesinin karnında mıydı? Bir şeyin karnında gibiydi aslında ama birinin karnında olmak nasıldı onu bilmiyordu. Birazdan hayata kavuşacaktı, tüm hisleriyle beraber. Nefes alıyor, kalbi atıyordu. Şimdi de kulağına birtakım sesler geliyordu. Birisi yürüyordu ve bir kapı açıldı. Görmek istedi. Gözlerini açtı. Karşısında bir kadın vardı. iyice baktı yüzüne. "Einar?" "Benim adım bu, bir hayatım vardı." diye düşündü.

Bizler, insanlık olarak belirli bir seviyede tıkandığımızı ve daha fazla ilerleyemediğimizi düşünüyoruz. Söylediklerimi yalnızca teknolojik ilerleyiş olarak algılama lütfen, bunun yanında varlığımız da ilerlemiyor. Duygularımız, algılarımız, düşünce şeklimiz... Yani benliğimiz tıkanmış durumda. Geçmişe baktığımızda insanlığın gelişiminin giderek hızlandığını biliyoruz. Özellikle geçtiğimiz yüzyılda bunu konsantre biçimde gördük. Fakat bulunduğumuz yüzyılda, olduğumuz seviyede tıkanıp kaldık. Geçmişte insanlığın bundan çok daha uzun süreler boyunca hiç ilerleme kat etmediği oldu. Fakat bu yalnızca o dönem için kabul edilebilir bir durum. Çünkü o zaman hâlk bir öncekine kıyasla daha sık gelişmiş oluyorduk. Burada önemli olan, attığımız gelişim adımlarının sıklığının asla azalmaması. Şu an insanlığın yaşadığı ise yavaşlama ile ifade edilemez, tamamen durmuş haldeyiz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat