Kelebek Kadar Özgür Ela Şentürk

Kelebek Kadar Özgür

Arkadaş olduğu çiçek koparıldıktan sonra konacak başka yer bulamamış bir kelebek… Dökülen yapraklarına tutunmaya çalışmış, olmamış. Yine de bir umut denemiş, o yapraklar onun yerini tutar sanmış, ama tutamamışlar. Sonra bir...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
87,22TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,10TL
9786257458894
1243505
Kelebek Kadar Özgür
Kelebek Kadar Özgür
87.22

Arkadaş olduğu çiçek koparıldıktan sonra konacak başka yer bulamamış bir kelebek… Dökülen yapraklarına tutunmaya çalışmış, olmamış. Yine de bir umut denemiş, o yapraklar onun yerini tutar sanmış, ama tutamamışlar. Sonra bir kavanoz görmüş, bir reçel kavanozuymuş bu. Parlak, büyük. Kelebeği cezbetmiş bu kavanoz, ona tutunmak istemiş. Yalnızca üç günü varmış, yaşamak için yalnızca üç gün… Bir gününü çiçekle arkadaş olarak kaybetmiş zaten son iki günü kalmış yalnızca. Şu koskoca dünyada gezmek, güzelliklerini görmek yerine kavanozun cazibesine kapılmış. Girmiş içine, ama çiçek gibi değilmiş bu kavanoz. Parlayan sıkıcı bir cam parçasıymış bu. Çiçeği düşünmüş, yaprakları hala duruyor mudur, diye. Sonra çıkmaya karar vermiş buradan. Çiçek gitse de yaprakları avuturmuş belki onu. Ama tam çıkacakken bir kapak kapanmış üzerine, reçel kavanozunun kapağıymış bu. Ömrü kısacıkmış, biliyorlarmış. Göreceği çok şey varmış, biliyorlarmış. Ama yine de, o özgür kelebeği almış o kısacık ömrüne hiç acımayıp bir kavanoza hapsetmişler…



Lila ve Kaan'ın yolları yaşadıkları şeylerin benzerliği üzerine hiç umulmadık bir şekilde kesişir ve ikisinin de kendi içlerinde olan hesaplaşması başlar. Kelebek etkisiyle de olsa kardeşlerinin ölümüne sebep olmuş iki insan ne kadar sürede kendini affedebilirdi ki?



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257458894
Sayfa Sayısı:
105
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe

Arkadaş olduğu çiçek koparıldıktan sonra konacak başka yer bulamamış bir kelebek… Dökülen yapraklarına tutunmaya çalışmış, olmamış. Yine de bir umut denemiş, o yapraklar onun yerini tutar sanmış, ama tutamamışlar. Sonra bir kavanoz görmüş, bir reçel kavanozuymuş bu. Parlak, büyük. Kelebeği cezbetmiş bu kavanoz, ona tutunmak istemiş. Yalnızca üç günü varmış, yaşamak için yalnızca üç gün… Bir gününü çiçekle arkadaş olarak kaybetmiş zaten son iki günü kalmış yalnızca. Şu koskoca dünyada gezmek, güzelliklerini görmek yerine kavanozun cazibesine kapılmış. Girmiş içine, ama çiçek gibi değilmiş bu kavanoz. Parlayan sıkıcı bir cam parçasıymış bu. Çiçeği düşünmüş, yaprakları hala duruyor mudur, diye. Sonra çıkmaya karar vermiş buradan. Çiçek gitse de yaprakları avuturmuş belki onu. Ama tam çıkacakken bir kapak kapanmış üzerine, reçel kavanozunun kapağıymış bu. Ömrü kısacıkmış, biliyorlarmış. Göreceği çok şey varmış, biliyorlarmış. Ama yine de, o özgür kelebeği almış o kısacık ömrüne hiç acımayıp bir kavanoza hapsetmişler…



Lila ve Kaan'ın yolları yaşadıkları şeylerin benzerliği üzerine hiç umulmadık bir şekilde kesişir ve ikisinin de kendi içlerinde olan hesaplaşması başlar. Kelebek etkisiyle de olsa kardeşlerinin ölümüne sebep olmuş iki insan ne kadar sürede kendini affedebilirdi ki?



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat