Nar Çiçeği Eda Bildek

Nar Çiçeği - Yılın İlk Güneşi Yılın İlk Güneşi

Başını kaldırıp Tillo'nun yıldızlı gecelerine baktı. Ardından başının üzerinden kanatlanan turnalara. Çıplak ayak arşınladığı uçsuz bucaksız tepelere. Bütün sözcükleri mim gibi suskunluğa niyet etti, kulaklarında hocasının...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
35,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 4,55TL
9786059810272
856567
Nar Çiçeği - Yılın İlk Güneşi
Nar Çiçeği - Yılın İlk Güneşi Yılın İlk Güneşi
35.75

Başını kaldırıp Tillo'nun yıldızlı gecelerine baktı. Ardından başının üzerinden kanatlanan turnalara. Çıplak ayak arşınladığı uçsuz bucaksız tepelere. Bütün sözcükleri mim gibi suskunluğa niyet etti, kulaklarında hocasının sesi, bir nehir gibi çağlayıp durdu.
'Molla İbrahim ayrılık vakti, bilesin ki anlarsa uzağım yakınımdır, anlamazsa yakınım uzağım" dedi Şeyh Hazretleri. İbrahim'in gözleri Bi'ril Kudra kuyusuna takıldı. Kalbi sarsıldı. Kuyu, Allah dostlarının kokusunu saldı. 'Diyetini ödemediğin sevda senin değildir' dedi Şeyhi. İbrahim, diyet için niyet etti. Rüzgârın elleri nar ağacını salladı, narçiçeği yaprağının birini kuyuya, birini Hüma'nın aşktan yanan avuçlarına, kalanını seyyahın kalbine düşürdü... Bin ateş, bir kuyu ve en nihayetinde Seyyahın kalbindeki çocuk uyandı. Molla İbrahim'in gözlerinden yağmur kuşları havalandı.
Mecnuna gam yükü, Leyla'nın saçının kıvamındadır. Göğsünde Leyla çiçeği… Dilinin söylediği Leyla şiirleridir. Gecede gördüğü Leyla'nın hüzünlü bakışı, aydınlık da gördüğü Leyla'nın gülen çehresidir… Bu son bulmayacak bir hikâyedir. Çağlara meydan okuyan sevdanın suretidir. Değişse de isimler, sevda hep aynıdır. Dünyaya düşen risalelerden biridir sevda. Şimdi seyyahın da nasibi bu risaledir. Seyyahın söylediği de sustuğu da hep aynı bahistir. İçindeki gam Hüma'nın saçının kıvamındadır. Oysa dünyanın dahi kaldıramayacağı kadar ağırdır. Ama sevda düştüğü kalbe sefa, görenlere külfettir.
-'Mevla neylerse güzel eyler'…-
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 520

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kahverengi Kitap
Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786059810272
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
520
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Başını kaldırıp Tillo'nun yıldızlı gecelerine baktı. Ardından başının üzerinden kanatlanan turnalara. Çıplak ayak arşınladığı uçsuz bucaksız tepelere. Bütün sözcükleri mim gibi suskunluğa niyet etti, kulaklarında hocasının sesi, bir nehir gibi çağlayıp durdu.
'Molla İbrahim ayrılık vakti, bilesin ki anlarsa uzağım yakınımdır, anlamazsa yakınım uzağım" dedi Şeyh Hazretleri. İbrahim'in gözleri Bi'ril Kudra kuyusuna takıldı. Kalbi sarsıldı. Kuyu, Allah dostlarının kokusunu saldı. 'Diyetini ödemediğin sevda senin değildir' dedi Şeyhi. İbrahim, diyet için niyet etti. Rüzgârın elleri nar ağacını salladı, narçiçeği yaprağının birini kuyuya, birini Hüma'nın aşktan yanan avuçlarına, kalanını seyyahın kalbine düşürdü... Bin ateş, bir kuyu ve en nihayetinde Seyyahın kalbindeki çocuk uyandı. Molla İbrahim'in gözlerinden yağmur kuşları havalandı.
Mecnuna gam yükü, Leyla'nın saçının kıvamındadır. Göğsünde Leyla çiçeği… Dilinin söylediği Leyla şiirleridir. Gecede gördüğü Leyla'nın hüzünlü bakışı, aydınlık da gördüğü Leyla'nın gülen çehresidir… Bu son bulmayacak bir hikâyedir. Çağlara meydan okuyan sevdanın suretidir. Değişse de isimler, sevda hep aynıdır. Dünyaya düşen risalelerden biridir sevda. Şimdi seyyahın da nasibi bu risaledir. Seyyahın söylediği de sustuğu da hep aynı bahistir. İçindeki gam Hüma'nın saçının kıvamındadır. Oysa dünyanın dahi kaldıramayacağı kadar ağırdır. Ama sevda düştüğü kalbe sefa, görenlere külfettir.
-'Mevla neylerse güzel eyler'…-
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 520

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Kahverengi Kitap
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat