Duyuyor musun?

Duyuyor musun?

“O küf kokulu evde, pencereden sokağın karşısındaki mezarlığa bakıp yaşadım yıllarca, Azrail'im de tepemde. Bir günüm geçmedi gülerek. Parasını biriktirdi, neşeyi biriktirdi, gezmeyi biriktirdi, eskiyi biriktirdi, biriktirdi de...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
81,36TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,35TL
9789750533259
1222089
Duyuyor musun?
Duyuyor musun?
81.36
“O küf kokulu evde, pencereden sokağın karşısındaki mezarlığa bakıp yaşadım yıllarca, Azrail'im de tepemde. Bir günüm geçmedi gülerek. Parasını biriktirdi, neşeyi biriktirdi, gezmeyi biriktirdi, eskiyi biriktirdi, biriktirdi de biriktirdi. Düğün takılarımı bile esirgedi benden. Hırsız çalarmış, yok kaybedermişim. Ne oldu, sonunda o

eksildi, ben eksildim, hepsini de bırakıp gitti. Ama zaman birikmiyor. Tik tak, tik tak, bugün de bitti. Onun için şimdi beni böyle kabulleneceksen kabullen ya da asabımı bozma. Yaşarken ikimizin yasını hep tuttum zaten, şimdi kırkımı uçurmaya geldim buraya.

Şöyle ağız tadıyla yiyelim yemeğimizi.”


Nurhan Suerdem, yaşamı tüm yönleriyle kucaklayan insanların öykülerini anlatıyor. Bu insanlar, bazen varlığının bile farkında olmayanların yüzlerinde mutlu bir an yaratmaya çalışıyorlar; bazen mutsuzluklarıyla etrafı boğmamak için kendi kendilerini telkin ediyorlar, bazen de zamanımızın yıkıcı ruhuna karşı direnmeye çağırıyorlar. Bir bakıma, ilişkilerin acımasızlığının ve politikanın gündelik hayata dokunduğu yerde var olan hoyratlığının izlerini yok etmeye çalışıyorlar. Üstelik bunu geçici bir çözüm olarak değil, hayatımızdan yok olmaları şevkiyle yapıyorlar.


Duyuyor musun?, evlerin dört duvarları; sokağın, caddelerin tek düze kalabalıkları ve zihnimizin korkuları arasında sıkışıp kalmış duyguları açığa çıkarmak için sorulan bir soru…


(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9789750533259
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
108
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
“O küf kokulu evde, pencereden sokağın karşısındaki mezarlığa bakıp yaşadım yıllarca, Azrail'im de tepemde. Bir günüm geçmedi gülerek. Parasını biriktirdi, neşeyi biriktirdi, gezmeyi biriktirdi, eskiyi biriktirdi, biriktirdi de biriktirdi. Düğün takılarımı bile esirgedi benden. Hırsız çalarmış, yok kaybedermişim. Ne oldu, sonunda o

eksildi, ben eksildim, hepsini de bırakıp gitti. Ama zaman birikmiyor. Tik tak, tik tak, bugün de bitti. Onun için şimdi beni böyle kabulleneceksen kabullen ya da asabımı bozma. Yaşarken ikimizin yasını hep tuttum zaten, şimdi kırkımı uçurmaya geldim buraya.

Şöyle ağız tadıyla yiyelim yemeğimizi.”


Nurhan Suerdem, yaşamı tüm yönleriyle kucaklayan insanların öykülerini anlatıyor. Bu insanlar, bazen varlığının bile farkında olmayanların yüzlerinde mutlu bir an yaratmaya çalışıyorlar; bazen mutsuzluklarıyla etrafı boğmamak için kendi kendilerini telkin ediyorlar, bazen de zamanımızın yıkıcı ruhuna karşı direnmeye çağırıyorlar. Bir bakıma, ilişkilerin acımasızlığının ve politikanın gündelik hayata dokunduğu yerde var olan hoyratlığının izlerini yok etmeye çalışıyorlar. Üstelik bunu geçici bir çözüm olarak değil, hayatımızdan yok olmaları şevkiyle yapıyorlar.


Duyuyor musun?, evlerin dört duvarları; sokağın, caddelerin tek düze kalabalıkları ve zihnimizin korkuları arasında sıkışıp kalmış duyguları açığa çıkarmak için sorulan bir soru…


(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat