Dut Ağacı Tayfun Atmaca

Dut Ağacı Ahıska'dan Geriye Ne Kaldı?

Dut ağacıyla Mayevka köyüne geldiğim ilk gün tanışmıştık. O zamanlar daha genç denecek yaştaydı. İlk önce üç yıl, daha sonra da on yedi yılı birlikte geçirmiştik. Toplamda yirmi yıllık beraberliğimiz olmuştu. Acı tatlı...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
97,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,40TL
9786058137776
927302
Dut Ağacı
Dut Ağacı Ahıska'dan Geriye Ne Kaldı?
97.50

Dut ağacıyla Mayevka köyüne geldiğim ilk gün tanışmıştık. O zamanlar daha genç denecek yaştaydı. İlk önce üç yıl, daha sonra da on yedi yılı birlikte geçirmiştik. Toplamda yirmi yıllık beraberliğimiz olmuştu. Acı tatlı geçen her güne, kendi dünyasından şahitlik etmişti. Üzerinden geçen yıllar dut ağacını da yıpratmış olacak ki benden önce toprağa kavuşmanın huzurunu yaşıyordu karşımda. Ona son vazifemi yapmam gerektiğini düşündüm. Ağrıdan uyuşmuş olan ayaklarımı yerde sürükleyerek yanına doğru yürüdüm. Yerde sere serpe uzanmış yatan görüntüsü içler acısıydı. Dokunmadan başında bekledim. En yüksekte asılı duran dallarından, ayakucundan sarkan köklerine kadar göz gezdirdim. Acı içerisinde kıvranıyordu. İmdadını duyurmaya çalıştığı sesi yürekleri dağlıyordu. Yattığı yere doğru eğildim. Ellerim ile yaralarını sarmak istiyordum. Son nefesini veriyordu. Yapacak bir şey kalmamıştı. Son bir kez, başından ayak ucuna kadar dikkatli bir şekilde yerde yatışını seyrettim. Daha sonra gözlerim ile vedalaştım. Tekrar ayağa kalktım. Her fani gibi o da hayata gözlerini yummuştu. Son görevimi yerine getirmeliydim. Kilere doğru yürüdüm.





(Tanıtım Bülteninden)





Editör:Ömer Ünal






Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786058137776
Boyut:
14 x 21
Sayfa Sayısı:
424
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Dut ağacıyla Mayevka köyüne geldiğim ilk gün tanışmıştık. O zamanlar daha genç denecek yaştaydı. İlk önce üç yıl, daha sonra da on yedi yılı birlikte geçirmiştik. Toplamda yirmi yıllık beraberliğimiz olmuştu. Acı tatlı geçen her güne, kendi dünyasından şahitlik etmişti. Üzerinden geçen yıllar dut ağacını da yıpratmış olacak ki benden önce toprağa kavuşmanın huzurunu yaşıyordu karşımda. Ona son vazifemi yapmam gerektiğini düşündüm. Ağrıdan uyuşmuş olan ayaklarımı yerde sürükleyerek yanına doğru yürüdüm. Yerde sere serpe uzanmış yatan görüntüsü içler acısıydı. Dokunmadan başında bekledim. En yüksekte asılı duran dallarından, ayakucundan sarkan köklerine kadar göz gezdirdim. Acı içerisinde kıvranıyordu. İmdadını duyurmaya çalıştığı sesi yürekleri dağlıyordu. Yattığı yere doğru eğildim. Ellerim ile yaralarını sarmak istiyordum. Son nefesini veriyordu. Yapacak bir şey kalmamıştı. Son bir kez, başından ayak ucuna kadar dikkatli bir şekilde yerde yatışını seyrettim. Daha sonra gözlerim ile vedalaştım. Tekrar ayağa kalktım. Her fani gibi o da hayata gözlerini yummuştu. Son görevimi yerine getirmeliydim. Kilere doğru yürüdüm.





(Tanıtım Bülteninden)





Editör:Ömer Ünal






Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat