Geçmeyen Yara Dilara Özkaya

Geçmeyen Yara

Kızını canı pahasına koruyan bir anne. Elinde çocukluğundan miras tek bir kare fotoğrafla köklerini arayan genç bir kız. Ailesine gün yüzü göstermemiş bir oğul. Eline evladının kanı bulaşmış bir baba. Geçmişle hesaplaşması...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
80,64TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,26TL
9786258163872
1255631
Geçmeyen Yara
Geçmeyen Yara
80.64

Kızını canı pahasına koruyan bir anne. Elinde çocukluğundan miras tek bir kare fotoğrafla köklerini arayan genç bir kız. Ailesine gün yüzü göstermemiş bir oğul. Eline evladının kanı bulaşmış bir baba. Geçmişle hesaplaşması bitmeyen hayatlar\u0085
'Annesi onu asıl alemine kavuşturan vuslat köprüsünü geçeli çok olmuştu. Ruhuna dirilik üflenmişti. Bekada özgürdü. İpek ise hala tutsaktı. Annesinin özlemine, babasına duyduğu nefrete ve elinden akıp giden hayata tutsaktı. Bir fotoğraf, sadece tek bir fotoğraf, kimsesiz geçen onca yılı nasıl telafi edecekti ki?'
Bilmemenin bilmekten daha iyi olduğu bir kara düzende mücadele edenler. Kalplerinin derinliklerinde sevgi görmemiş karanlık köşelerle savaşını sürdürenler. Ruhlarının iyileşmesi için affetmek zorunda olanlar\u0085
'Bu yara nasıl geçecek, nasıl iyileşecek yüreğim Ülkü anne? İnsan hayatın yükünü tek başına kaldıramayınca kaderle işbirliği yapar. Başına gelen bazı şeylerden kaderi sorumlu tutar ve az da olsa yükü hafifler. Sen de öyle yapacaksın kızım. Hayat kimisi için bir lütuf, kimisi için de azaptır.'
'Kaç sonbahar geçti be Serkis? Ağaçlar yaprak döktü, sen gözyaşı. Bıkmadın mı usanmadın mı Eylül'e hesap sormaktan? Anlasana artık, Eylül'ün bir suçu yok.'
Bize kabuk bağlamış yaralarımızla yaşamayı öğreten gerçek bir öykü



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786258163872
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
124
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe

Kızını canı pahasına koruyan bir anne. Elinde çocukluğundan miras tek bir kare fotoğrafla köklerini arayan genç bir kız. Ailesine gün yüzü göstermemiş bir oğul. Eline evladının kanı bulaşmış bir baba. Geçmişle hesaplaşması bitmeyen hayatlar\u0085
'Annesi onu asıl alemine kavuşturan vuslat köprüsünü geçeli çok olmuştu. Ruhuna dirilik üflenmişti. Bekada özgürdü. İpek ise hala tutsaktı. Annesinin özlemine, babasına duyduğu nefrete ve elinden akıp giden hayata tutsaktı. Bir fotoğraf, sadece tek bir fotoğraf, kimsesiz geçen onca yılı nasıl telafi edecekti ki?'
Bilmemenin bilmekten daha iyi olduğu bir kara düzende mücadele edenler. Kalplerinin derinliklerinde sevgi görmemiş karanlık köşelerle savaşını sürdürenler. Ruhlarının iyileşmesi için affetmek zorunda olanlar\u0085
'Bu yara nasıl geçecek, nasıl iyileşecek yüreğim Ülkü anne? İnsan hayatın yükünü tek başına kaldıramayınca kaderle işbirliği yapar. Başına gelen bazı şeylerden kaderi sorumlu tutar ve az da olsa yükü hafifler. Sen de öyle yapacaksın kızım. Hayat kimisi için bir lütuf, kimisi için de azaptır.'
'Kaç sonbahar geçti be Serkis? Ağaçlar yaprak döktü, sen gözyaşı. Bıkmadın mı usanmadın mı Eylül'e hesap sormaktan? Anlasana artık, Eylül'ün bir suçu yok.'
Bize kabuk bağlamış yaralarımızla yaşamayı öğreten gerçek bir öykü



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat