İzmarit Ceyda Sevgi Ünal

İzmarit

Fethiye'nin nemli gözlerinden, “Benim gibi yapacaktın. Astımının var senin, çabuk çıkmaya çalış,” sözlerini okuyorsun. Sıcak su, küvetin deliğinden sonsuza gidercesine akıyor. Bir an önce terk etmesi öğretilmiş gibi delicesine....
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
97,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,40TL
9786056970603
992141
İzmarit
İzmarit
97.50

Fethiye'nin nemli gözlerinden, “Benim gibi yapacaktın. Astımının var senin, çabuk çıkmaya çalış,” sözlerini okuyorsun. Sıcak su, küvetin deliğinden sonsuza gidercesine akıyor. Bir an önce terk etmesi öğretilmiş gibi delicesine. Terk etmeyi öğretmeli her kadına, kadın esir değildir yazılmalı alınlarına, diye aklından geçiriyorsun. Suyun kaçışı, bedenini görmek istememesinden belki de. Fethiye'nin varlığını hissetmesen, sen de gözlerini hep kapalı tutmak istiyorsun.


İskeletine yer yer yamanmak istemiş de becerememiş etlerini, yeşilden mora dönen kabarık yollar yapmış damarlarını, birleşerek kocaman olmuş kahverengi lekelerini görmemek için sabuna boğuyorsun tümünü. Köpük köpük örtüyorsun üstlerini. Fethiye, köpükten fırlamış meme başını, “Kadın yaşlanınca her organı sönebilir ama meme başları asla!” der gibi gözüyle işaret ediyor. “Altı ay su verme bebeğe, daya memenin başını, tosun olur,” diye söylerdi anneannen; anımsıyor musun? “Evlenmem ben onunla,” diyerek ağladığında “Piç mi doğuracaksın?” bağırtılarıyla apar topar imamı çağırıp kıymışlardı nikâhınızı. Bebeğinin piç değil de tosuncuk olmasıyla bağlandın hayata.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786056970603
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
143
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Fethiye'nin nemli gözlerinden, “Benim gibi yapacaktın. Astımının var senin, çabuk çıkmaya çalış,” sözlerini okuyorsun. Sıcak su, küvetin deliğinden sonsuza gidercesine akıyor. Bir an önce terk etmesi öğretilmiş gibi delicesine. Terk etmeyi öğretmeli her kadına, kadın esir değildir yazılmalı alınlarına, diye aklından geçiriyorsun. Suyun kaçışı, bedenini görmek istememesinden belki de. Fethiye'nin varlığını hissetmesen, sen de gözlerini hep kapalı tutmak istiyorsun.


İskeletine yer yer yamanmak istemiş de becerememiş etlerini, yeşilden mora dönen kabarık yollar yapmış damarlarını, birleşerek kocaman olmuş kahverengi lekelerini görmemek için sabuna boğuyorsun tümünü. Köpük köpük örtüyorsun üstlerini. Fethiye, köpükten fırlamış meme başını, “Kadın yaşlanınca her organı sönebilir ama meme başları asla!” der gibi gözüyle işaret ediyor. “Altı ay su verme bebeğe, daya memenin başını, tosun olur,” diye söylerdi anneannen; anımsıyor musun? “Evlenmem ben onunla,” diyerek ağladığında “Piç mi doğuracaksın?” bağırtılarıyla apar topar imamı çağırıp kıymışlardı nikâhınızı. Bebeğinin piç değil de tosuncuk olmasıyla bağlandın hayata.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat