Delirmenin Argosu Cem Karabay

Delirmenin Argosu

“İstanbul’a taşındığım gün, bu şehre adım atmaya karar veren her yabancı gibi bazı umutlarım vardı. Artık yok. Uzun süre önce bütün umutlarımı toprağa gömdüm. Şehri ve sokaklarını ve insanlarını artık umursamıyorum....
Kargo Ücreti: 60,00 TL
indirimli
90,00TL
Havale/EFT ile: 88,20TL
9786057141217
1223299
Delirmenin Argosu
Delirmenin Argosu
90.00

“İstanbul’a taşındığım gün, bu şehre adım atmaya karar veren her yabancı gibi bazı umutlarım vardı. Artık yok. Uzun süre önce bütün umutlarımı toprağa gömdüm. Şehri ve sokaklarını ve insanlarını artık umursamıyorum. İnsanlara güven duymama imkân kalmadı. Bir deniz kazası geçirmiş ve dalgalar arasında oradan oraya savrulan enkaz parçalarına tutunmuşlar gibi geliyor bana... Denemiş, bir ya da birkaç kere şişlenmiş ve vazgeçmiş çoğu. Hepsi şehrin dört bir yanında hızla yükselen beton denklemlerin arasında kavruluyor. Sabah akşam demeden, ölesiye çalışıyorlar sadece. Toplantılar, toplantılar, toplantılar... Yenilik için çabalıyorlar güya ama karşılarına çıkan her yenilikten de çabucak bıkıyorlar. Çelişkileri bu. Bayağılık içlerine işlemiş artık. Yenilik arayışının bayağılığı... Mükemmeli aradıkları bir çocukluk rüyası içinde yüzerek geçiyor günleri. Kimsenin bir diğerine yardım edecek gücü yok. Herkes daima en kestirme olanı ve işine geleni seçiyor, çünkü gidebilecekleri yollar kısa olsa bile yorucu. Ve seçenekler çok fazla...”

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786057141217
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
170
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

“İstanbul’a taşındığım gün, bu şehre adım atmaya karar veren her yabancı gibi bazı umutlarım vardı. Artık yok. Uzun süre önce bütün umutlarımı toprağa gömdüm. Şehri ve sokaklarını ve insanlarını artık umursamıyorum. İnsanlara güven duymama imkân kalmadı. Bir deniz kazası geçirmiş ve dalgalar arasında oradan oraya savrulan enkaz parçalarına tutunmuşlar gibi geliyor bana... Denemiş, bir ya da birkaç kere şişlenmiş ve vazgeçmiş çoğu. Hepsi şehrin dört bir yanında hızla yükselen beton denklemlerin arasında kavruluyor. Sabah akşam demeden, ölesiye çalışıyorlar sadece. Toplantılar, toplantılar, toplantılar... Yenilik için çabalıyorlar güya ama karşılarına çıkan her yenilikten de çabucak bıkıyorlar. Çelişkileri bu. Bayağılık içlerine işlemiş artık. Yenilik arayışının bayağılığı... Mükemmeli aradıkları bir çocukluk rüyası içinde yüzerek geçiyor günleri. Kimsenin bir diğerine yardım edecek gücü yok. Herkes daima en kestirme olanı ve işine geleni seçiyor, çünkü gidebilecekleri yollar kısa olsa bile yorucu. Ve seçenekler çok fazla...”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat