Ay Işığında Gidenler Celal Necati Üçyıldız

Ay Işığında Gidenler Tahtacı Yaşamından Kesitler

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)Bu kez kendi adını seslendi mübaşir:“Ayşe Çatakkoyak!”Sesi duyunca iyice ürperdi, duruşma salonuna girdi. Çıt çıkmıyordu salonda. Bütün gözler ona çevrilmişti. Onu da dinleyecekti...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
36,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 4,58TL
9786055290429
904167
Ay Işığında Gidenler
Ay Işığında Gidenler Tahtacı Yaşamından Kesitler
36.00

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)





Bu kez kendi adını seslendi mübaşir:



“Ayşe Çatakkoyak!”



Sesi duyunca iyice ürperdi, duruşma salonuna girdi. Çıt çıkmıyordu salonda. Bütün gözler ona çevrilmişti. Onu da dinleyecekti yargıçlar. Daha önce dinledikleri tanık Ali Oğlan:



“Memme Ellez Emmi, ne diyeceğimi unuttum, bir daha deyiver” demişti.



Savcının, kafasında soru işaretleri doğmaya başlamıştı. Dinlenen tanıkların çoğu yalancı tanık çıkmıştı.



“Bu da mı öyleydi acaba?” dedi kendi kendine.



Mübaşir bağırdı.



“Ayşe Çatakkoyak, ana adı Hürü, baba adı Ahmet, 1941 doğumlu!”



“Evet.”



“Doğru söyleyeceğine yemin eder misin?”



“Ederim...”



“Anlat kızım.”



“On üç kişi kadardılar. Kırtıl arasından yürüyorlardı. Ak Kaya'nın önünden geçip gittiler. Aralarında konuşuyorlardı: ‘Hafızı öldürelim!..' dediler. Sonra duyduk ki Hafız öldürülmüş. Sanırım bunlar öldürdü hakim bey.”



Mehmet Duman:



“Yalnız ben öldürdüm hakim bey!” diye itiraz etti.



“Söz verilmeden konuşmayın” dedi yargıç. Sonra hafif doğruldu, tanığa baktı:



“Kızım bak doğru söyleyeceksin. Bu on üç kişiyi nasıl gördün?”



“Ayın ışığı vardı, koyak apaydınlıktı.”



“O gün ay ışığı vardı demek.”



“Vardı, hâkim bey.”






Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786055290429
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
136
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)





Bu kez kendi adını seslendi mübaşir:



“Ayşe Çatakkoyak!”



Sesi duyunca iyice ürperdi, duruşma salonuna girdi. Çıt çıkmıyordu salonda. Bütün gözler ona çevrilmişti. Onu da dinleyecekti yargıçlar. Daha önce dinledikleri tanık Ali Oğlan:



“Memme Ellez Emmi, ne diyeceğimi unuttum, bir daha deyiver” demişti.



Savcının, kafasında soru işaretleri doğmaya başlamıştı. Dinlenen tanıkların çoğu yalancı tanık çıkmıştı.



“Bu da mı öyleydi acaba?” dedi kendi kendine.



Mübaşir bağırdı.



“Ayşe Çatakkoyak, ana adı Hürü, baba adı Ahmet, 1941 doğumlu!”



“Evet.”



“Doğru söyleyeceğine yemin eder misin?”



“Ederim...”



“Anlat kızım.”



“On üç kişi kadardılar. Kırtıl arasından yürüyorlardı. Ak Kaya'nın önünden geçip gittiler. Aralarında konuşuyorlardı: ‘Hafızı öldürelim!..' dediler. Sonra duyduk ki Hafız öldürülmüş. Sanırım bunlar öldürdü hakim bey.”



Mehmet Duman:



“Yalnız ben öldürdüm hakim bey!” diye itiraz etti.



“Söz verilmeden konuşmayın” dedi yargıç. Sonra hafif doğruldu, tanığa baktı:



“Kızım bak doğru söyleyeceksin. Bu on üç kişiyi nasıl gördün?”



“Ayın ışığı vardı, koyak apaydınlıktı.”



“O gün ay ışığı vardı demek.”



“Vardı, hâkim bey.”






Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat