Cebimdeki Taşlar Kaouther Adimi

Cebimdeki Taşlar

Zenginliklerimiz'in ödüllü yazarı Kaouther Adimi'nin yeni kitabı Cebimdeki Taşlar, başkent Cezayir ile Paris arasında, iki farklı kültürün ortasında ait olduğu yeri bulmaya çabalayan genç bir kadının hüzün ve mizahla harmanlanmış...
9786052349724
1034265
Cebimdeki Taşlar
Cebimdeki Taşlar
92.82

Zenginliklerimiz'in ödüllü yazarı Kaouther Adimi'nin yeni kitabı Cebimdeki Taşlar, başkent Cezayir ile Paris arasında, iki farklı kültürün ortasında ait olduğu yeri bulmaya çabalayan genç bir kadının hüzün ve mizahla harmanlanmış öyküsünü anlatıyor.


Adimi bu romanıyla, geleneksel toplumun kadına, evliliğe bakış açısını, çocukluktan itibaren bedenler ve zihinler üzerinde kurduğu baskıyı, silinmesi zor izleri ve korkuları görünür kılarak deyim yerindeyse cebindeki tüm taşları döküyor.


Uzun ve dokunaklı bir monoloğu andıran içten, gerçekçi ve alaycı anlatımıyla Cebimdeki Taşlar, kişisel bir yolculuğun arka planındaki toplumsal tarihe de ayna tutuyor.


25 yaşında Cezayir'i geride bırakıp Paris'e taşınan ve kendine yeni bir hayat kurmaya çalışan genç kadın, kız kardeşinin evleneceği haberiyle birlikte küçük bir nostalji atağına tutulur. Düğün için Cezayir'e gideceği tarih günden güne yaklaşırken genç kadın evliliği, yetiştiği kültür ile yerleştiği kültür arasındaki taban tabana zıt hayatı; Cezayir'deki iç savaş yıllarını; yalnızlığı; kadın olmanın gerçeklerini; göçmenliği ve beraberinde getirdiklerini sorgulamaya koyulur. Anlatı boyunca Cezayir'in Akdenizli sıcak, samimi, kalabalık yalnızlığı; Paris'in ışıklı, özgürlük vadeden bireysel yalnızlığıyla çatışır.


Toplumun dayattığı evlilik baskısı ve cinsiyetçi klişelerden yılmış, ne “Batılı” ne de “Doğulu” olmayı başarabilmiş kültürlerin kadınlarını keskin bir dil ve etkileyici bir anlatımla yansıtan Cebimdeki Taşlar, aynı zamanda cebine doldurduğu taşlarla nehre atlayarak intihar eden Virginia Woolf'a bir saygı duruşu niteliğinde.



“Tek başına ölmek. Ahenk veren tek bir nefes olmadan geçen günler. Fırtınanın şemsiyenizi kırdığı akşam, yanınızda kimse yok. Doğa size karşı olduğunda, sıcak bir çay uzatan tek bir el bile yok. Sizinle ağlayacak bir erkek yok, öyle ya bazen sadece buna ihtiyaç duyarız: biriyle ağlamaya.”



“Cebimdeki Taşlar, Akdeniz'in iki yakasında kadının özgürlüğünü kısıtlamak isteyen, kadınları geleneksel bir modele, şekillendirilmiş bir kadınlığa hapsetmek isteyen herkese fütursuzca meydan okuyor.”


Sophie Joubert, L'Humanité



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052349724
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
140
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Çeviren:
Damla Kellecioğlu
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Zenginliklerimiz'in ödüllü yazarı Kaouther Adimi'nin yeni kitabı Cebimdeki Taşlar, başkent Cezayir ile Paris arasında, iki farklı kültürün ortasında ait olduğu yeri bulmaya çabalayan genç bir kadının hüzün ve mizahla harmanlanmış öyküsünü anlatıyor.


Adimi bu romanıyla, geleneksel toplumun kadına, evliliğe bakış açısını, çocukluktan itibaren bedenler ve zihinler üzerinde kurduğu baskıyı, silinmesi zor izleri ve korkuları görünür kılarak deyim yerindeyse cebindeki tüm taşları döküyor.


Uzun ve dokunaklı bir monoloğu andıran içten, gerçekçi ve alaycı anlatımıyla Cebimdeki Taşlar, kişisel bir yolculuğun arka planındaki toplumsal tarihe de ayna tutuyor.


25 yaşında Cezayir'i geride bırakıp Paris'e taşınan ve kendine yeni bir hayat kurmaya çalışan genç kadın, kız kardeşinin evleneceği haberiyle birlikte küçük bir nostalji atağına tutulur. Düğün için Cezayir'e gideceği tarih günden güne yaklaşırken genç kadın evliliği, yetiştiği kültür ile yerleştiği kültür arasındaki taban tabana zıt hayatı; Cezayir'deki iç savaş yıllarını; yalnızlığı; kadın olmanın gerçeklerini; göçmenliği ve beraberinde getirdiklerini sorgulamaya koyulur. Anlatı boyunca Cezayir'in Akdenizli sıcak, samimi, kalabalık yalnızlığı; Paris'in ışıklı, özgürlük vadeden bireysel yalnızlığıyla çatışır.


Toplumun dayattığı evlilik baskısı ve cinsiyetçi klişelerden yılmış, ne “Batılı” ne de “Doğulu” olmayı başarabilmiş kültürlerin kadınlarını keskin bir dil ve etkileyici bir anlatımla yansıtan Cebimdeki Taşlar, aynı zamanda cebine doldurduğu taşlarla nehre atlayarak intihar eden Virginia Woolf'a bir saygı duruşu niteliğinde.



“Tek başına ölmek. Ahenk veren tek bir nefes olmadan geçen günler. Fırtınanın şemsiyenizi kırdığı akşam, yanınızda kimse yok. Doğa size karşı olduğunda, sıcak bir çay uzatan tek bir el bile yok. Sizinle ağlayacak bir erkek yok, öyle ya bazen sadece buna ihtiyaç duyarız: biriyle ağlamaya.”



“Cebimdeki Taşlar, Akdeniz'in iki yakasında kadının özgürlüğünü kısıtlamak isteyen, kadınları geleneksel bir modele, şekillendirilmiş bir kadınlığa hapsetmek isteyen herkese fütursuzca meydan okuyor.”


Sophie Joubert, L'Humanité



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat