Karın Ağrısı Caner Kara

Karın Ağrısı-İslamcının Yüz Yıldır Bitmeyen Derdi: Türkçülük

Türkçülük, Türk tarihinin bilinen ya da bilinmeyen bütün devirlerinde varlığını sürdürmüş; fakat ve maalesef en fazla, Türklüğün zor zamanlarında adından söz edilmiş, sevdalıları artmış, göze batmış bir davadır. Nasıl ki...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
97,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,40TL
9786058069282
961032
Karın Ağrısı-İslamcının Yüz Yıldır Bitmeyen Derdi: Türkçülük
Karın Ağrısı-İslamcının Yüz Yıldır Bitmeyen Derdi: Türkçülük
97.50

Türkçülük, Türk tarihinin bilinen ya da bilinmeyen bütün devirlerinde varlığını sürdürmüş; fakat ve maalesef en fazla, Türklüğün zor zamanlarında adından söz edilmiş, sevdalıları artmış, göze batmış bir davadır. Nasıl ki hastalıktan şikâyeti olanlar hastanenin yolunu tutuyorsa, nasıl ki Cuma günleri camiler dolup taşıyorsa, nasıl ki insanlar kırsaldan şehre göçüyorsa, Türklüğün zor zamanlarında da Türkçülük daha fazla kişinin aklına geliyor, daha çok kimsenin fikir gündemini meşgul ediyor.


Doğası ve mantığı itibariyle, Türklüğün meselelerine, Türklerin sorunlarına çözüm sunma aracı olan Türkçülük, bu doğal işlevini yerine getirmeye çalıştığı sırada, akla gelebilecek her türlü fikir cephesinden, istisnasız olarak bütün görüş cephelerinden engellerle, iftiralarla, isnatlarla, eleştirilerle karşılaşıyor. Birbirine düşman olan görüşler ve o görüşlerin sahipleri bile, mesele Türkçülük olduğunda, karşı cephede buluşuyor, ittifak ediyor. Kapitalistin ve komünistin, misyonerin ve tebliğcinin, sömürülenin ve sömürenin, hizipçinin ve hizipsizin, faşistin ve demokratın vs... aynı anda düşman olabildiği karşısında birleştiği, aynı cümlelerle eleştirdiği -belki de- tek dava Türkçülük; belki de tek kitle Türklüktür!



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786058069282
Boyut:
13.50x19.00
Sayfa Sayısı:
224
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Türkçülük, Türk tarihinin bilinen ya da bilinmeyen bütün devirlerinde varlığını sürdürmüş; fakat ve maalesef en fazla, Türklüğün zor zamanlarında adından söz edilmiş, sevdalıları artmış, göze batmış bir davadır. Nasıl ki hastalıktan şikâyeti olanlar hastanenin yolunu tutuyorsa, nasıl ki Cuma günleri camiler dolup taşıyorsa, nasıl ki insanlar kırsaldan şehre göçüyorsa, Türklüğün zor zamanlarında da Türkçülük daha fazla kişinin aklına geliyor, daha çok kimsenin fikir gündemini meşgul ediyor.


Doğası ve mantığı itibariyle, Türklüğün meselelerine, Türklerin sorunlarına çözüm sunma aracı olan Türkçülük, bu doğal işlevini yerine getirmeye çalıştığı sırada, akla gelebilecek her türlü fikir cephesinden, istisnasız olarak bütün görüş cephelerinden engellerle, iftiralarla, isnatlarla, eleştirilerle karşılaşıyor. Birbirine düşman olan görüşler ve o görüşlerin sahipleri bile, mesele Türkçülük olduğunda, karşı cephede buluşuyor, ittifak ediyor. Kapitalistin ve komünistin, misyonerin ve tebliğcinin, sömürülenin ve sömürenin, hizipçinin ve hizipsizin, faşistin ve demokratın vs... aynı anda düşman olabildiği karşısında birleştiği, aynı cümlelerle eleştirdiği -belki de- tek dava Türkçülük; belki de tek kitle Türklüktür!



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat