Başkaldırı Yazıları "Dervişin Zikri" Can Mustafa Çebi

Başkaldırı Yazıları-Dervişin Zikri

Yazalım…Fakat ne adına? “Ülküsüz insan çamurdan farksızdır.” Demişti vaktiyle Alparslan Türkeş, o halde ülküyü yazalım. Ülkünün muhataplığını ve muhatap olduğu mevzuları yazalım. En çok da bu çağda yazalım… Yazalım...
9786058282018
876462
Başkaldırı Yazıları-Dervişin Zikri
Başkaldırı Yazıları-Dervişin Zikri
11.11

Yazalım…Fakat ne adına? “Ülküsüz insan çamurdan farksızdır.” Demişti vaktiyle Alparslan Türkeş, o halde ülküyü yazalım. Ülkünün muhataplığını ve muhatap olduğu mevzuları yazalım. En çok da bu çağda yazalım… Yazalım ki sahte kabadayıların rüyaları, yılışık sırıtışlıların riyaları parçalansın. Yazalım ki politika putlarının tahtları yıkılsın, yazalım ki kürsü kaşarlarının sesleri kısılsın… Zira sebebini ister göçerlik kültürümüze, ister o muazzam – bazende zararına şahit olduğumuz – özgüvenimize bağlayın, yazmamaktan yada yazdıklarımızı muhafaza edememekten çok çekmiş bir milletiz. Düşünsenize Zemarkhose olmasaydı İstemi Kağan çağlarını bu kadar iyi bilebilir miydik? Veya Priskos olmasaydı Tanrıkut Atilla'nın yarattığı Hun medeniyeti hakkında daha az bilgimiz olmazmıydı? Hatta İbn-i Fadlan yazmasaydı gördüklerini, Hazar coğrafyasından da eksik kalmazmıydık biraz daha? O halde yazalım… Dünü, bugünü tasavvur ettiğimiz yarını yazalım. “Her doğru her yerde” düsturuyla, vira Bismillah deyu yazalım… Ama Türk'çe olsun, Türk için olsun, Türk'e göre olsun.


(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9786058282018
Boyut:
15x21
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Yazalım…Fakat ne adına? “Ülküsüz insan çamurdan farksızdır.” Demişti vaktiyle Alparslan Türkeş, o halde ülküyü yazalım. Ülkünün muhataplığını ve muhatap olduğu mevzuları yazalım. En çok da bu çağda yazalım… Yazalım ki sahte kabadayıların rüyaları, yılışık sırıtışlıların riyaları parçalansın. Yazalım ki politika putlarının tahtları yıkılsın, yazalım ki kürsü kaşarlarının sesleri kısılsın… Zira sebebini ister göçerlik kültürümüze, ister o muazzam – bazende zararına şahit olduğumuz – özgüvenimize bağlayın, yazmamaktan yada yazdıklarımızı muhafaza edememekten çok çekmiş bir milletiz. Düşünsenize Zemarkhose olmasaydı İstemi Kağan çağlarını bu kadar iyi bilebilir miydik? Veya Priskos olmasaydı Tanrıkut Atilla'nın yarattığı Hun medeniyeti hakkında daha az bilgimiz olmazmıydı? Hatta İbn-i Fadlan yazmasaydı gördüklerini, Hazar coğrafyasından da eksik kalmazmıydık biraz daha? O halde yazalım… Dünü, bugünü tasavvur ettiğimiz yarını yazalım. “Her doğru her yerde” düsturuyla, vira Bismillah deyu yazalım… Ama Türk'çe olsun, Türk için olsun, Türk'e göre olsun.


(Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat