Çağlayan Yılmaz Seti ( 8 Kitap ) Çağlayan Yılmaz

Çağlayan Yılmaz Seti - 8 Kitap Takım

Yasef'in KılıcıTürkler "Barak" derlerdi, kara tüylü köpeğe,Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe.Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,Av çoban...
Stokta var
Kargo Bedava
indirimli
1.225,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 155,85TL
9786245862696
1101232
Çağlayan Yılmaz Seti - 8 Kitap Takım
Çağlayan Yılmaz Seti - 8 Kitap Takım
1225.00

Yasef'in Kılıcı

Türkler "Barak" derlerdi, kara tüylü köpeğe,
Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe.
Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.
Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.
Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,
Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi.
Kuzey-batı Asya'da güya "İt-Barak" vardı,
Türklerse İç Asya'da, onlara uzaklardı.
Başları köpek imiş, vücutları insanmış,
Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış.
Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş,
İlâç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş.
Destanda denilmiş ki, Oğuz-Han yenilmişti,
Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti.
On yedi sene sonra, Oğuz onları yendi.
Kadınlar yardım etti, orada savaş dindi.
Oğuz bu bölgeleri, "Kıpçak-Beğ"e il verdi,
Bunun için Türkler de oraya "Kıpçak" derdi…


Atalar Cengi

Kutlu yolda ilerleyen korkusuz yiğitler, toprağı adımlarıyla titretti. Ay, gecelerine yol gösteren oldu. Tüm insanlık bu cengi bekledi. Üç taraf vardı: Gök Tanrı'nın orduları, Karanlık Ülke ve korkaklar!
Koca koca taşlardan yaptıkları saraylarına, kalelerine sinen krallar ve hanlar, kalabalık ordularına rağmen asla cesur olamadılar. Karanlık Ülke'ye karşı yürüyebilenler sadece tunç yürekli, çelik bilekli Türklerdi. Yeryüzünü karanlığa çevirmek, toprakları kanla sulamak isteyenlere karşı geceyi pusatlarının ışıltılarıyla aydınlattılar.
Onlar, içlerinde bozkırın vahşi kurdunu taşıyan, Gökbörü'nün yolunda ölüme yürüyenlerdi. Her şeyi ulusları, toprakları ve soyları için yaptılar. Gelecek, pusatlarının ucundaydı. Toprağa düşen her damla lanetlenmiş kan, acunun geleceğini aydınlatan bir meşale olacaktı!
Gök Tanrı'nın orduları, o gece, Tamu'nun pençelerine karşı cenk etti. Acunu dize getirenler, Karanlık'ın ordularını yok ettiler…


Oz'un Kalbi Mu Kıtası

Boğa olmasaydı, Oz uçsuz denizlerde nasıl hüküm sürerdi? Karanlık dalgaların arasına gizlenen kötülükten insanlarını nasıl korur, denizlerin acununa nasıl adalet getirirdi?
Börü olmasaydı, Oz nasıl iz sürer, kinini diri tutar ve intikamını alırdı? Uçsuz bucaksız topraklarda, kendi adaletini nasıl sağlardı?
Gök Geyik olmasaydı, Oz, bilgeliğe nasıl uzanırdı? Işığa nasıl yol gösterici ve insanlığa köprü olurdu?
Aslan olmasaydı, Oz nasıl en büyük olur, düşmanlarının yüreğine korku salardı. Kalbini; Ra-Mu'nun evi, Krallar Kralı'nın Şehri Şalmali'yi nasıl korur, yeryüzünde adaleti nasıl sağlardı?
Gök Çocukları, binlerce yıl yeryüzüne hâkim oldular. Kutsal Dörtlü (Oz Birliği), medeniyetin, sanatın ve refahın merkeziydi. Tüm topraklarda adaleti sağlayanlardı. Bir gün Mu'nun karşısındaki en büyük güç olan Atlantis, yüzyıllar önce yok olmuş Demir Yumruk Birliği'ni, küllerinden, Kuzey'in vahşi krallarıyla yeniden diriltti.
Yeryüzünün seçebileceği iki taraf vardı; Mu ya da Atlantis!
Yedi kutsal güç tekrar savaş için kullanıldı. Tanrı'nın yolunda ilerleyenler, sapkınlara karşı en büyük savaşını verdiler. Kazananı olmayan savaşın sonunda milyonlarca insan ve medeniyet yok oldu!
Her şey, kalın bir sis perdesinin arkasına gizlenmiş gibi yok oldu!


Gökkurt


Aşinalar, diğer Türk boyları gibi Hun İmparatorluğu dağıldıktan sonra Juan Juanların boyunduruğuna girdiler. Gün geçtikçe güçlenen Aşinalar, Kağan Anakui'yi rahatsız etmeye başladığında umulmadık bir buyruk verdi. Kurtlar, karanlık kuyulara sürüklenmeye başladığında, devri değiştirecek bir ihtilalin ateşi yüreklerde parlayıverdi. Ulu Kara Dağ'ın ulularından, o kutlu günün haberi geldiğinde Gökkurt, işareti ufukta gördü. Başlarını göğe kaldırıp, kutlu bir kağanlık için, kanlarının son damlasına kadar durmayacaklarına ant içtiler. İki kardeş; Bumin ve İstemi… Kutlu bir kağanlık için! Adalet için! Türk için! Göktürk olmak için ölüme yürüdüler! Kutlu bir çağın kapıları, altın başlı gök bayrağın dalgalanışıyla başladı. Pusatı kanlı Börülerin; acı, kan ve kahramanlık dolu mücadelesi… Hiçbir ihtilal bu kadar kanlıve efsanevi olmadı! Cesaret; Şekilsiz sert bir demirdir. Ruh ise ateştir. Cesaret ve ruh sana k

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Kitap Seti:
Var
Stok Kodu:
9786245862696
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
3064
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Yasef'in Kılıcı

Türkler "Barak" derlerdi, kara tüylü köpeğe,
Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe.
Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.
Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.
Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,
Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi.
Kuzey-batı Asya'da güya "İt-Barak" vardı,
Türklerse İç Asya'da, onlara uzaklardı.
Başları köpek imiş, vücutları insanmış,
Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış.
Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş,
İlâç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş.
Destanda denilmiş ki, Oğuz-Han yenilmişti,
Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti.
On yedi sene sonra, Oğuz onları yendi.
Kadınlar yardım etti, orada savaş dindi.
Oğuz bu bölgeleri, "Kıpçak-Beğ"e il verdi,
Bunun için Türkler de oraya "Kıpçak" derdi…


Atalar Cengi

Kutlu yolda ilerleyen korkusuz yiğitler, toprağı adımlarıyla titretti. Ay, gecelerine yol gösteren oldu. Tüm insanlık bu cengi bekledi. Üç taraf vardı: Gök Tanrı'nın orduları, Karanlık Ülke ve korkaklar!
Koca koca taşlardan yaptıkları saraylarına, kalelerine sinen krallar ve hanlar, kalabalık ordularına rağmen asla cesur olamadılar. Karanlık Ülke'ye karşı yürüyebilenler sadece tunç yürekli, çelik bilekli Türklerdi. Yeryüzünü karanlığa çevirmek, toprakları kanla sulamak isteyenlere karşı geceyi pusatlarının ışıltılarıyla aydınlattılar.
Onlar, içlerinde bozkırın vahşi kurdunu taşıyan, Gökbörü'nün yolunda ölüme yürüyenlerdi. Her şeyi ulusları, toprakları ve soyları için yaptılar. Gelecek, pusatlarının ucundaydı. Toprağa düşen her damla lanetlenmiş kan, acunun geleceğini aydınlatan bir meşale olacaktı!
Gök Tanrı'nın orduları, o gece, Tamu'nun pençelerine karşı cenk etti. Acunu dize getirenler, Karanlık'ın ordularını yok ettiler…


Oz'un Kalbi Mu Kıtası

Boğa olmasaydı, Oz uçsuz denizlerde nasıl hüküm sürerdi? Karanlık dalgaların arasına gizlenen kötülükten insanlarını nasıl korur, denizlerin acununa nasıl adalet getirirdi?
Börü olmasaydı, Oz nasıl iz sürer, kinini diri tutar ve intikamını alırdı? Uçsuz bucaksız topraklarda, kendi adaletini nasıl sağlardı?
Gök Geyik olmasaydı, Oz, bilgeliğe nasıl uzanırdı? Işığa nasıl yol gösterici ve insanlığa köprü olurdu?
Aslan olmasaydı, Oz nasıl en büyük olur, düşmanlarının yüreğine korku salardı. Kalbini; Ra-Mu'nun evi, Krallar Kralı'nın Şehri Şalmali'yi nasıl korur, yeryüzünde adaleti nasıl sağlardı?
Gök Çocukları, binlerce yıl yeryüzüne hâkim oldular. Kutsal Dörtlü (Oz Birliği), medeniyetin, sanatın ve refahın merkeziydi. Tüm topraklarda adaleti sağlayanlardı. Bir gün Mu'nun karşısındaki en büyük güç olan Atlantis, yüzyıllar önce yok olmuş Demir Yumruk Birliği'ni, küllerinden, Kuzey'in vahşi krallarıyla yeniden diriltti.
Yeryüzünün seçebileceği iki taraf vardı; Mu ya da Atlantis!
Yedi kutsal güç tekrar savaş için kullanıldı. Tanrı'nın yolunda ilerleyenler, sapkınlara karşı en büyük savaşını verdiler. Kazananı olmayan savaşın sonunda milyonlarca insan ve medeniyet yok oldu!
Her şey, kalın bir sis perdesinin arkasına gizlenmiş gibi yok oldu!


Gökkurt


Aşinalar, diğer Türk boyları gibi Hun İmparatorluğu dağıldıktan sonra Juan Juanların boyunduruğuna girdiler. Gün geçtikçe güçlenen Aşinalar, Kağan Anakui'yi rahatsız etmeye başladığında umulmadık bir buyruk verdi. Kurtlar, karanlık kuyulara sürüklenmeye başladığında, devri değiştirecek bir ihtilalin ateşi yüreklerde parlayıverdi. Ulu Kara Dağ'ın ulularından, o kutlu günün haberi geldiğinde Gökkurt, işareti ufukta gördü. Başlarını göğe kaldırıp, kutlu bir kağanlık için, kanlarının son damlasına kadar durmayacaklarına ant içtiler. İki kardeş; Bumin ve İstemi… Kutlu bir kağanlık için! Adalet için! Türk için! Göktürk olmak için ölüme yürüdüler! Kutlu bir çağın kapıları, altın başlı gök bayrağın dalgalanışıyla başladı. Pusatı kanlı Börülerin; acı, kan ve kahramanlık dolu mücadelesi… Hiçbir ihtilal bu kadar kanlıve efsanevi olmadı! Cesaret; Şekilsiz sert bir demirdir. Ruh ise ateştir. Cesaret ve ruh sana k

Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 612,50    1.225,00   
3 436,92    1.310,75   
4 -    -   
6 226,63    1.359,75   
9 155,85    1.402,63   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 612,50    1.225,00   
3 452,03    1.356,08   
4 -    -   
6 224,58    1.347,50   
9 155,85    1.402,63   
Ziraat Bankkart Combo
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 612,50    1.225,00   
3 436,92    1.310,75   
4 -    -   
6 224,58    1.347,50   
9 155,85    1.402,63   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 612,50    1.225,00   
3 436,92    1.310,75   
4 -    -   
6 225,60    1.353,63   
9 155,85    1.402,63   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 612,50    1.225,00   
3 436,92    1.310,75   
4 333,81    1.335,25   
6 224,58    1.347,50   
9 155,85    1.402,63   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 612,50    1.225,00   
3 436,92    1.310,75   
4 -    -   
6 224,58    1.347,50   
9 155,85    1.402,63   
World Card - 100 TL ve üzerine + 3 taksit
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 1.225,00    1.225,00   
2 612,50    1.225,00   
3 436,92    1.310,75   
4 -    -   
6 224,58    1.347,50   
9 156,53    1.408,75   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat