Bir Çöküşün Hikayesi ve Amok Stefan Zweig

Bir Çöküşün Hikayesi ve Amok

Uyandığımda hava kararmıştı ve küçük mezarımın içindeki hava eskisinden daha ağırdı ve boğucuydu. Yatarken vantilatörü kapatmış ve kan içinde kalmıştım. Uzun süren şekerlememden sonra başım kazan gibiydi ve nerede olduğumu...
9786052940716
884735
Bir Çöküşün Hikayesi ve Amok
Bir Çöküşün Hikayesi ve Amok
37.80

Uyandığımda hava kararmıştı ve küçük mezarımın içindeki hava eskisinden daha ağırdı ve boğucuydu. Yatarken vantilatörü kapatmış ve kan içinde kalmıştım. Uzun süren şekerlememden sonra başım kazan gibiydi ve nerede olduğumu anlamadan evvel birkaç dakika geçmesi gerekti. Gece yarısını geçmiş olmalıydı çünkü müzik sesi gelmiyordu ve üst güvertede artık yürüyen kimse yoktu. Tek ses makine odasından geliyor, canlı yükünü karanlığın içinde taşırken inleyip hırıltıyla soluyan dev geminin kalbi güm güm atıyordu.


Güverteye çıktım, görünürde kimsecikler yoktu. Duman çıkan bacalara ve hayalet gibi görünen serenlere baktım önce, sonra başımı kaldırdım ve gökyüzünün açık, üzerine yıldızlar serpiştirilmiş siyah bir kadifeye benzediğini gördüm. Sanki bu uçsuz bucaksız ışık kaynağının üzerine bir perde çekilmiş gibiydi ve o tarif edilemez ışık kaynağından yıldızlar o perdenin üzerindeki küçük deliklere benziyordu. Şimdiye dek böyle bir gökyüzü görmemiştim...


(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786052940716
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
120
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Çeviren:
Derya Öztürk
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Uyandığımda hava kararmıştı ve küçük mezarımın içindeki hava eskisinden daha ağırdı ve boğucuydu. Yatarken vantilatörü kapatmış ve kan içinde kalmıştım. Uzun süren şekerlememden sonra başım kazan gibiydi ve nerede olduğumu anlamadan evvel birkaç dakika geçmesi gerekti. Gece yarısını geçmiş olmalıydı çünkü müzik sesi gelmiyordu ve üst güvertede artık yürüyen kimse yoktu. Tek ses makine odasından geliyor, canlı yükünü karanlığın içinde taşırken inleyip hırıltıyla soluyan dev geminin kalbi güm güm atıyordu.


Güverteye çıktım, görünürde kimsecikler yoktu. Duman çıkan bacalara ve hayalet gibi görünen serenlere baktım önce, sonra başımı kaldırdım ve gökyüzünün açık, üzerine yıldızlar serpiştirilmiş siyah bir kadifeye benzediğini gördüm. Sanki bu uçsuz bucaksız ışık kaynağının üzerine bir perde çekilmiş gibiydi ve o tarif edilemez ışık kaynağından yıldızlar o perdenin üzerindeki küçük deliklere benziyordu. Şimdiye dek böyle bir gökyüzü görmemiştim...


(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat