Panayır Akşamı Betül Barış Baig

Panayır Akşamı

Nautilusu elime aldım, içinden pembe bir ışık süzülüyordu. Parmaklarımı ileriye doğru uzatıp tuttum pembe ışığı. Dışarı doğru çıkardım. Bu kalp şeklinde, ametist bir kolye ucuydu. İncecik gümüş zincir nautilusa doğru...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
63,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,02TL
9786258062038
1186246
Panayır Akşamı
Panayır Akşamı
63.00

Nautilusu elime aldım, içinden pembe bir ışık süzülüyordu. Parmaklarımı ileriye doğru uzatıp tuttum pembe ışığı. Dışarı doğru çıkardım. Bu kalp şeklinde, ametist bir kolye ucuydu. İncecik gümüş zincir nautilusa doğru uzanıyordu. Ağır ağır ama güçlü bir şekilde zinciri elime sarmaya başladım. Her çekişte bir güç bana karşı koyuyordu. Sonunda deniz kabuğunun kırılmasını göze alıp ayaklarımla bastırdım kabuğa ve bütün kuvvetimle asıldım zincire. Şimdiye kadar duymadığım ama denizin dibindeki uğultulu sese benzeyen bir iniltiyle birlikte zincirin tamamını ve bağlı olduğu şeyi çıkardım. Kolye çikolata renkli bir yaratığın boynuna takılıydı. Kadına benzeyen hatları vardı ama daha çok bir yaratıktı.


Bazen takıntılarımız hayatımızı şekillendirir. Bazen de ailemizden, anne babamızdan gördüklerimiz, onların yaşantıları üzerimize siner; bizi şekillendirir. Ya da eksikliklerimiz, engellerimiz belirleyici olur karakterimizde, yaşamı algılayışımızda. Parmak izleri olmayan birinin geçimi için seçeceği meslek ne olabilir? Deniz kabuklarını toplayan bir adamın kalbini feda edebileceği şey nedir? Sürekli yeni eşya kokusu duymak için alışverişte ne kadar ileri gidebilir bir insan? Hayalle masalın, gerçekle kurmacanın iç içe geçtiği; takıntıların, nasihatlerin, gülüncün, korkuncun hikâyeleri zarif bir dille huzurlarınızda Panayır Akşamı'nda.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786258062038
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
110
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Nautilusu elime aldım, içinden pembe bir ışık süzülüyordu. Parmaklarımı ileriye doğru uzatıp tuttum pembe ışığı. Dışarı doğru çıkardım. Bu kalp şeklinde, ametist bir kolye ucuydu. İncecik gümüş zincir nautilusa doğru uzanıyordu. Ağır ağır ama güçlü bir şekilde zinciri elime sarmaya başladım. Her çekişte bir güç bana karşı koyuyordu. Sonunda deniz kabuğunun kırılmasını göze alıp ayaklarımla bastırdım kabuğa ve bütün kuvvetimle asıldım zincire. Şimdiye kadar duymadığım ama denizin dibindeki uğultulu sese benzeyen bir iniltiyle birlikte zincirin tamamını ve bağlı olduğu şeyi çıkardım. Kolye çikolata renkli bir yaratığın boynuna takılıydı. Kadına benzeyen hatları vardı ama daha çok bir yaratıktı.


Bazen takıntılarımız hayatımızı şekillendirir. Bazen de ailemizden, anne babamızdan gördüklerimiz, onların yaşantıları üzerimize siner; bizi şekillendirir. Ya da eksikliklerimiz, engellerimiz belirleyici olur karakterimizde, yaşamı algılayışımızda. Parmak izleri olmayan birinin geçimi için seçeceği meslek ne olabilir? Deniz kabuklarını toplayan bir adamın kalbini feda edebileceği şey nedir? Sürekli yeni eşya kokusu duymak için alışverişte ne kadar ileri gidebilir bir insan? Hayalle masalın, gerçekle kurmacanın iç içe geçtiği; takıntıların, nasihatlerin, gülüncün, korkuncun hikâyeleri zarif bir dille huzurlarınızda Panayır Akşamı'nda.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat