Öteki Egemen Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Uluslararası İlişkiler Üzerindeki Zorlayıcı Etkileri El Beşir Davası Üzerinden Analizi
Dr. Berkant Yekeler'in elinizde tuttuğunuz eseri; "Öteki Egemen, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Uluslararası İlişkiler Üzerindeki Zorlayıcı Etkileri: El Beşir Davası Üzerinden Analizi" başlığı altında hukuk eğitiminin derin bilgi ve birikimini, Uluslararası İlişkiler bilim dalının zengin uygulama ve pratiğine uyarlanması biçiminde oldu:Bu eser, sınırsız kuvvet ve güç ile otoritenin kullanımının sorgulandığı farklı bir uygulamayı okuyucunun önüne koymakta ve tartışmaktadır.
Güç ve iktidar ilişkisini sorgularken bu ikisinin birbirine karışması durumunda ortaya çıkacak garabeti kurumsal bir yapılanma ile çözümlenebileceğine vurgu yapmaktadır. Kuşkusuz güç bir olgudur. Bir toplumsal ilişki ve etkileşim halinde, kendi görüşünü bir biçimde bir başkasına kabul ettirme durumunu ifade eder. Nihayet bu kabul ettirme durumu içinde bir biçimde eşitsizlik ilişkisini barındırmaktadır. Oysa iktidar, güç kavramının aksine normatif bir kavramdır. Toplumsal bir ilişki içinde "talep etme" hakkının norm ve değerler sistemi biçiminde düzenlenmesini ifade eder. Güç ile iktidarın mutlak bir arada, sıkı sıkıya birbirine bağlı olması anlamına gelmeyecektir. Bu anlamda iktidar olmak ile muktedir olmak bir yana; iktidarsız güç olduğu kadar, güçsüz iktidarların varlığı sosyal yaşamda sıklıkla olağan kabul edilecektir. Siyasal yaşamda ise bu iki kavram sıklıkla birbirine karışmış durumdadır.
(Tanıtım Bülteninden)
Dr. Berkant Yekeler'in elinizde tuttuğunuz eseri; "Öteki Egemen, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Uluslararası İlişkiler Üzerindeki Zorlayıcı Etkileri: El Beşir Davası Üzerinden Analizi" başlığı altında hukuk eğitiminin derin bilgi ve birikimini, Uluslararası İlişkiler bilim dalının zengin uygulama ve pratiğine uyarlanması biçiminde oldu:Bu eser, sınırsız kuvvet ve güç ile otoritenin kullanımının sorgulandığı farklı bir uygulamayı okuyucunun önüne koymakta ve tartışmaktadır.
Güç ve iktidar ilişkisini sorgularken bu ikisinin birbirine karışması durumunda ortaya çıkacak garabeti kurumsal bir yapılanma ile çözümlenebileceğine vurgu yapmaktadır. Kuşkusuz güç bir olgudur. Bir toplumsal ilişki ve etkileşim halinde, kendi görüşünü bir biçimde bir başkasına kabul ettirme durumunu ifade eder. Nihayet bu kabul ettirme durumu içinde bir biçimde eşitsizlik ilişkisini barındırmaktadır. Oysa iktidar, güç kavramının aksine normatif bir kavramdır. Toplumsal bir ilişki içinde "talep etme" hakkının norm ve değerler sistemi biçiminde düzenlenmesini ifade eder. Güç ile iktidarın mutlak bir arada, sıkı sıkıya birbirine bağlı olması anlamına gelmeyecektir. Bu anlamda iktidar olmak ile muktedir olmak bir yana; iktidarsız güç olduğu kadar, güçsüz iktidarların varlığı sosyal yaşamda sıklıkla olağan kabul edilecektir. Siyasal yaşamda ise bu iki kavram sıklıkla birbirine karışmış durumdadır.
(Tanıtım Bülteninden)
