Benalinda Mehmet Emin Altan

Benalinda

Saat tam on ikiyi gösterdiğinde güneş aniden kayboldu. Tüm İstanbul korkudan sinmiş, silahlar çekilmiş, yüzler boyanmış, havada gelecek silah seslerinin sessizliği vardı. Haydarpaşa, arkasına Selimiye ve Kuleli'yi almış, gözcülerini...
9786057998156
1048831
Benalinda
Benalinda
17.50

Saat tam on ikiyi gösterdiğinde güneş aniden kayboldu. Tüm İstanbul korkudan sinmiş, silahlar çekilmiş, yüzler boyanmış, havada gelecek silah seslerinin sessizliği vardı. Haydarpaşa, arkasına Selimiye ve Kuleli'yi almış, gözcülerini Çamlıca Tepesine yerleştirmiş, Kız Kulesi'ni mayın bırakmak için suya indirmişti. Sultanahmet ise; Topkapı ile Sarayburnu'nu korurken, Galata ile Haliç'in girişini kapatmış, karargâhını Pier Loti'de toplamış ve son emirlerini veriyordu. Barış şartlarını görüşmek için gönderdiği Seyit Onbaşı, Haydarpaşa'nın nezaretinde Kadıköy'e doğru ilerliyordu. Titreyerek yanaştı, her gün geldiği yabancı topraklara.

Ve insanlar itaat ediyordu efendilerine. İskeleye koşanlar, iskeleden kaçanlar, otobüse binmek için birbirini ezenler, dolmuşta ezilenler, bankamatik sırası bekleyenler ve bu insanlara bir şeyler satmak isteyenler... Birbirlerini hiç tanımadan sürekli kesişen hayatlar, verilen emirlere itaat ediyordu bilinçsizce.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786057998156
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
368
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

Saat tam on ikiyi gösterdiğinde güneş aniden kayboldu. Tüm İstanbul korkudan sinmiş, silahlar çekilmiş, yüzler boyanmış, havada gelecek silah seslerinin sessizliği vardı. Haydarpaşa, arkasına Selimiye ve Kuleli'yi almış, gözcülerini Çamlıca Tepesine yerleştirmiş, Kız Kulesi'ni mayın bırakmak için suya indirmişti. Sultanahmet ise; Topkapı ile Sarayburnu'nu korurken, Galata ile Haliç'in girişini kapatmış, karargâhını Pier Loti'de toplamış ve son emirlerini veriyordu. Barış şartlarını görüşmek için gönderdiği Seyit Onbaşı, Haydarpaşa'nın nezaretinde Kadıköy'e doğru ilerliyordu. Titreyerek yanaştı, her gün geldiği yabancı topraklara.

Ve insanlar itaat ediyordu efendilerine. İskeleye koşanlar, iskeleden kaçanlar, otobüse binmek için birbirini ezenler, dolmuşta ezilenler, bankamatik sırası bekleyenler ve bu insanlara bir şeyler satmak isteyenler... Birbirlerini hiç tanımadan sürekli kesişen hayatlar, verilen emirlere itaat ediyordu bilinçsizce.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat