Behnaz Tayfun Can Demirtaş

Behnaz

Ölümün soğukluğu beni alıp götürdü! Peki neden? İran'dan sürgün edilmeden gün doğumunu izlerdim, güneş doğar ben haykırırdım. Ülkemi bu kadar severken ülkem beni neden vurdu? Ellerim pas tutmuş, yüreğim yas! Ama elimi kalbime...
9786058260634
882879
Behnaz
Behnaz
58.50

Ölümün soğukluğu beni alıp götürdü! Peki neden? İran'dan sürgün edilmeden gün doğumunu izlerdim, güneş doğar ben haykırırdım. Ülkemi bu kadar severken ülkem beni neden vurdu? Ellerim pas tutmuş, yüreğim yas! Ama elimi kalbime götürdüğümde nefesim kesiliyordu. Kırmızı Nehir'deydi benim sevdam.



Öleceğimi anladığımda ona Gün Batımı Mektubumu yazmıştım, diğer ismiyle Ölüm Mektubu… Yazdığım zaman karşımda duran iki ölüm meleği vardı! Birisinin dişleri çürümüş gözleri paslanmış ve kafasında binlerce kurtçuk görünüyordu. Diğeri ise bembeyaz bir gelinlikle karşımda duruyordu. O sırada göklerden bir ses geldi! “Söyle bana ey BEHNAZ hangisi ağır basıyor?”



Gözlerimi alamadığım ölüm meleği dişleri çürük olan, gözleri paslanan ve kafasında kurtçuklar olandı. Ve ben seçimimi yaptım, tekrar sordu bana, “Ölmek üzere olan ölüm meleğini mi seçeceksin diye?” Benim cevabım “Evet” oldu! Ölüm meleğini seçtigim an gökler ağlamaya başladı ve bir anda yüksek bir çığlık geldi! “Uyan BEHNAZ sen yeniden doğdun ve ölümün adı degişti!” Uyandıgımda Türkiye'de Kırmızı Nehir'deki büyük ağacın oradaydım... Selam olsun leş yiyenler! Ben yaşıyorum! Ölmedim! Sevdiğimin yanındayım Kırmızı Nehir'de!



(Tanıtım Bülteninden)



Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9786058260634
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
78
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Ölümün soğukluğu beni alıp götürdü! Peki neden? İran'dan sürgün edilmeden gün doğumunu izlerdim, güneş doğar ben haykırırdım. Ülkemi bu kadar severken ülkem beni neden vurdu? Ellerim pas tutmuş, yüreğim yas! Ama elimi kalbime götürdüğümde nefesim kesiliyordu. Kırmızı Nehir'deydi benim sevdam.



Öleceğimi anladığımda ona Gün Batımı Mektubumu yazmıştım, diğer ismiyle Ölüm Mektubu… Yazdığım zaman karşımda duran iki ölüm meleği vardı! Birisinin dişleri çürümüş gözleri paslanmış ve kafasında binlerce kurtçuk görünüyordu. Diğeri ise bembeyaz bir gelinlikle karşımda duruyordu. O sırada göklerden bir ses geldi! “Söyle bana ey BEHNAZ hangisi ağır basıyor?”



Gözlerimi alamadığım ölüm meleği dişleri çürük olan, gözleri paslanan ve kafasında kurtçuklar olandı. Ve ben seçimimi yaptım, tekrar sordu bana, “Ölmek üzere olan ölüm meleğini mi seçeceksin diye?” Benim cevabım “Evet” oldu! Ölüm meleğini seçtigim an gökler ağlamaya başladı ve bir anda yüksek bir çığlık geldi! “Uyan BEHNAZ sen yeniden doğdun ve ölümün adı degişti!” Uyandıgımda Türkiye'de Kırmızı Nehir'deki büyük ağacın oradaydım... Selam olsun leş yiyenler! Ben yaşıyorum! Ölmedim! Sevdiğimin yanındayım Kırmızı Nehir'de!



(Tanıtım Bülteninden)



Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat