Boşluğun Çağrısı Baler Anıl

Boşluğun Çağrısı

Sevdiği adam artık bir nefes kadar yakındı ona. Kapının tokmağına elini dokundurdu, kalbi hızlı hızlı atıyordu, yüzü kar gibi beyazlaşmıştı. Yüzünün soğuk terlerinde ölü ifadesi vardı. Yüz ifadesinde morgdaki bir ceset gibi...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
56,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 7,12TL
9786052495360
964556
Boşluğun Çağrısı
Boşluğun Çağrısı
56.00

Sevdiği adam artık bir nefes kadar yakındı ona. Kapının tokmağına elini dokundurdu, kalbi hızlı hızlı atıyordu, yüzü kar gibi beyazlaşmıştı. Yüzünün soğuk terlerinde ölü ifadesi vardı. Yüz ifadesinde morgdaki bir ceset gibi beyaz ve soğuk bir ifade… Sevdiği adamın kokusunu içine çekiyordu hızlı hızlı ve sessizlik çökmüştü karanlık dünyasına. Ne bir papatya kokusu ne de sessizliğin tatlımsı esintisiyle esen rüzgar vardı, sadece yüreğini tutuşturan bir acımsı hikâyenin satırlarına dokunuyordu bakışları. Hayatın zemheri kışı ona çok şey öğretmişti, mutluluğun olmadığı ve acının ön saflarda yerini aldığı yıldızsız bir dünya, hapishaneden farksızdı. Kapının önünde bu düşüncelerle kalakalmıştı. Ruhunun derinliklerinde olan güzelliğinin solmasına mı yansın, yoksa yamaçların zorlu yokuşlarına mı? Kapının tokmağına eliyle dokunurken kafasında biriken duygular, gökyüzüne bulutlar toplanıp yağmur yağacak gibi, gözlerinin çapağında damlacıklar birikiyordu. Geçmişin özlemleri yüreğinin derinliklerinden bir boşluğa sürükleniyordu.



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052495360
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
64
Basım Yeri:
Eskişehir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Sevdiği adam artık bir nefes kadar yakındı ona. Kapının tokmağına elini dokundurdu, kalbi hızlı hızlı atıyordu, yüzü kar gibi beyazlaşmıştı. Yüzünün soğuk terlerinde ölü ifadesi vardı. Yüz ifadesinde morgdaki bir ceset gibi beyaz ve soğuk bir ifade… Sevdiği adamın kokusunu içine çekiyordu hızlı hızlı ve sessizlik çökmüştü karanlık dünyasına. Ne bir papatya kokusu ne de sessizliğin tatlımsı esintisiyle esen rüzgar vardı, sadece yüreğini tutuşturan bir acımsı hikâyenin satırlarına dokunuyordu bakışları. Hayatın zemheri kışı ona çok şey öğretmişti, mutluluğun olmadığı ve acının ön saflarda yerini aldığı yıldızsız bir dünya, hapishaneden farksızdı. Kapının önünde bu düşüncelerle kalakalmıştı. Ruhunun derinliklerinde olan güzelliğinin solmasına mı yansın, yoksa yamaçların zorlu yokuşlarına mı? Kapının tokmağına eliyle dokunurken kafasında biriken duygular, gökyüzüne bulutlar toplanıp yağmur yağacak gibi, gözlerinin çapağında damlacıklar birikiyordu. Geçmişin özlemleri yüreğinin derinliklerinden bir boşluğa sürükleniyordu.



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat