Yed'i Verenler Bahar Yadigar

Yed'i Verenler

Anadolu'da “el verenler” denir yed'i verenlere. Bilimden ilime, irfana ve sanata kadar Yaradan'ın bahşettiği hediyelerini, kendi gibilerine aşkla gönüller açılsın diye veren Hace'lerdir yed'i verenler.Abdurrahman Hace, aşkın bir aşkla...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
28,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 3,56TL
9786054868575
1107333
Yed'i Verenler
Yed'i Verenler
28.00

Anadolu'da “el verenler” denir yed'i verenlere. Bilimden ilime, irfana ve sanata kadar Yaradan'ın bahşettiği hediyelerini, kendi gibilerine aşkla gönüller açılsın diye veren Hace'lerdir yed'i verenler.
Abdurrahman Hace, aşkın bir aşkla yoğrulan gönlünden güçlü bir sezişle bildiklerini, suyun üstüne serptiği boyalara aşkını katarak gönlüne giden yola revan olmaya çalışan Damla'ya akıtır. Ebru sanatına can veren, çini ve tezhip sanatına yenilikler getiren Kara Memi ise tarihin tozlu sayfalarından sanatın ve mütevazılığın temsili olarak el verdiği Mimar Sinan ile yeniden can bulur.Şahkulu, Mihrimah Sultan, Salih, Kayla, tüm nakkaşhane sanatkârları ve hatta Kanuni Sultan Süleyman da Kara Memi'nin zamandan, mekândan aşkın tüm evreni kapsayan, arşın merkezi olan gönlündeki sonsuz ve büyük aşkından nasibini alır.
Dünya döndükçe bilimle, ilimle, irfanla, sanatla, bazen şiir, bazen beste, bazen resimle, bazen bir buluş, bazen bir dokunuş, bazen de sabırlı bir bekleyişle...
Kim bilir, Yaradan'ın hangi hediyeleri ile gönülden gönüle yol almaya devam edecek yed'i verenler?
Ebru sanatına kimin hayat buldurduğunu biliyor musunuz?
Diye sordu tok ve kibar bir erkek sesi. Damla kafasını kaldırıp tam cevap vermeye hazırlanıyordu ki adamın simsiyah, pırıl pırıl bakan gözlerinde takılıp kaldı. Uzunca boylu, esmer, zayıf yüzünü şapkasıyla gölgelemiş, oldukça zarif giyimli bu adamı bir yerlerden tanıdığını düşündü. Gözleri o kadar tanıdık geliyordu ki…
- Acaba sizinle daha önce tanışmış olabilir miyiz? Bir yerden tanıyor gibiyim sizi.
- Kalpleri aynı şeyler için atanlar birbirlerini tanırlar. Sadece hatırlamazlar...



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786054868575
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
175
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Anadolu'da “el verenler” denir yed'i verenlere. Bilimden ilime, irfana ve sanata kadar Yaradan'ın bahşettiği hediyelerini, kendi gibilerine aşkla gönüller açılsın diye veren Hace'lerdir yed'i verenler.
Abdurrahman Hace, aşkın bir aşkla yoğrulan gönlünden güçlü bir sezişle bildiklerini, suyun üstüne serptiği boyalara aşkını katarak gönlüne giden yola revan olmaya çalışan Damla'ya akıtır. Ebru sanatına can veren, çini ve tezhip sanatına yenilikler getiren Kara Memi ise tarihin tozlu sayfalarından sanatın ve mütevazılığın temsili olarak el verdiği Mimar Sinan ile yeniden can bulur.Şahkulu, Mihrimah Sultan, Salih, Kayla, tüm nakkaşhane sanatkârları ve hatta Kanuni Sultan Süleyman da Kara Memi'nin zamandan, mekândan aşkın tüm evreni kapsayan, arşın merkezi olan gönlündeki sonsuz ve büyük aşkından nasibini alır.
Dünya döndükçe bilimle, ilimle, irfanla, sanatla, bazen şiir, bazen beste, bazen resimle, bazen bir buluş, bazen bir dokunuş, bazen de sabırlı bir bekleyişle...
Kim bilir, Yaradan'ın hangi hediyeleri ile gönülden gönüle yol almaya devam edecek yed'i verenler?
Ebru sanatına kimin hayat buldurduğunu biliyor musunuz?
Diye sordu tok ve kibar bir erkek sesi. Damla kafasını kaldırıp tam cevap vermeye hazırlanıyordu ki adamın simsiyah, pırıl pırıl bakan gözlerinde takılıp kaldı. Uzunca boylu, esmer, zayıf yüzünü şapkasıyla gölgelemiş, oldukça zarif giyimli bu adamı bir yerlerden tanıdığını düşündü. Gözleri o kadar tanıdık geliyordu ki…
- Acaba sizinle daha önce tanışmış olabilir miyiz? Bir yerden tanıyor gibiyim sizi.
- Kalpleri aynı şeyler için atanlar birbirlerini tanırlar. Sadece hatırlamazlar...



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat