Arman (Ukde) Sabir Seyhan

Arman-Ukde

Arman (Ukde) 1917'de başlayan 1935 yılları ve sonrasında da devam eden Milli Mücadelenin ilk yıllarındaki Sovyetlerden ayrılıp bağımsız devlet kurmak için savaşan Türkistan'lı Özbek Türklerinin ve diğer Türk toplumlarının...
9786059080330
924457
Arman-Ukde
Arman-Ukde
19.60

Arman (Ukde) 1917'de başlayan 1935 yılları ve sonrasında da devam eden Milli Mücadelenin ilk yıllarındaki Sovyetlerden ayrılıp bağımsız devlet kurmak için savaşan Türkistan'lı Özbek Türklerinin ve diğer Türk toplumlarının mücadelesini bir aşk hikâyesi bağlamında anlatmaktadır. Vatan ve millet sevgisinin, bağımsızlık özleminin, zorlu mücadelelerin, inatla ve inançla yapılan özgürlük mücadelesinin ve aşk gibi tertemiz duyguların başarıyla kaleme alındığı gerçek bir olayın hikâyesidir.



Ev sahibinin sözü bittikten sonra Asomiddin Hoca çok mülayim sesle “Bismillah” diyerek sözüne başladı:



“… Hepimiz kardeş olduğumuzu idrak ederek Kazak, Kırgız, Tacik, Türkmen, Karakalpak ve Özbek demeden, vatan ve milletin bütünlüğünü korumamız lazım. Bazı âlimlerin dedikleri gibi yaşlansak bile beynimizi genç tutarak, siyaset denilen sanatı yerinde kullanma kabiliyetine sahip olmamız lazım. Ticaret, sanat, yeniliklere önem veren ve bizlerden bir adım ileride olan Müslüman Kafkas, Tatar biraderlerimizden öğreneceklerimiz var. “Dilde ve fikirde birlik” duygusunu Gaspıralı'nın “Tercüman” gazetesinden okuyup öğrenmemiz lazım. Düşmanın pis niyetini bütün milletimize anlatmak, tüm rehberlerin görevidir. Yeri geldiğinde, haddini bilmeyenlere bildirmek mert kişinin işidir…”



“Sana Leyla ve Rana gibi güzel Dilruba derler, Bana âşık Mecnun gibi, aşkınla bir derviş derler.



Gece gündüz kapında ağlayarak figan etsem, Ne kadar dert yansam da derdime devasız, derler.



Tabiplere giderek “Bu derdime deva var mı?”, diye sorsam Onlar dediler ki “Ey cahil, bu derdinin çaresi yok, derler!”



Hani Leyla, hani Mecnun, hani Şirinle Ferhat? Onlar âlemden göçtüler, çünkü bu âleme vefasız derler.”



(Tanıtım Bülteninden)




Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
1. Hamur
Stok Kodu:
9786059080330
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Çeviren:
Zamira Hamidova
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Arman (Ukde) 1917'de başlayan 1935 yılları ve sonrasında da devam eden Milli Mücadelenin ilk yıllarındaki Sovyetlerden ayrılıp bağımsız devlet kurmak için savaşan Türkistan'lı Özbek Türklerinin ve diğer Türk toplumlarının mücadelesini bir aşk hikâyesi bağlamında anlatmaktadır. Vatan ve millet sevgisinin, bağımsızlık özleminin, zorlu mücadelelerin, inatla ve inançla yapılan özgürlük mücadelesinin ve aşk gibi tertemiz duyguların başarıyla kaleme alındığı gerçek bir olayın hikâyesidir.



Ev sahibinin sözü bittikten sonra Asomiddin Hoca çok mülayim sesle “Bismillah” diyerek sözüne başladı:



“… Hepimiz kardeş olduğumuzu idrak ederek Kazak, Kırgız, Tacik, Türkmen, Karakalpak ve Özbek demeden, vatan ve milletin bütünlüğünü korumamız lazım. Bazı âlimlerin dedikleri gibi yaşlansak bile beynimizi genç tutarak, siyaset denilen sanatı yerinde kullanma kabiliyetine sahip olmamız lazım. Ticaret, sanat, yeniliklere önem veren ve bizlerden bir adım ileride olan Müslüman Kafkas, Tatar biraderlerimizden öğreneceklerimiz var. “Dilde ve fikirde birlik” duygusunu Gaspıralı'nın “Tercüman” gazetesinden okuyup öğrenmemiz lazım. Düşmanın pis niyetini bütün milletimize anlatmak, tüm rehberlerin görevidir. Yeri geldiğinde, haddini bilmeyenlere bildirmek mert kişinin işidir…”



“Sana Leyla ve Rana gibi güzel Dilruba derler, Bana âşık Mecnun gibi, aşkınla bir derviş derler.



Gece gündüz kapında ağlayarak figan etsem, Ne kadar dert yansam da derdime devasız, derler.



Tabiplere giderek “Bu derdime deva var mı?”, diye sorsam Onlar dediler ki “Ey cahil, bu derdinin çaresi yok, derler!”



Hani Leyla, hani Mecnun, hani Şirinle Ferhat? Onlar âlemden göçtüler, çünkü bu âleme vefasız derler.”



(Tanıtım Bülteninden)




Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat