Herkes Her Şeyin Farkında Anıl Mert Özsoy

Herkes Her Şeyin Farkında

Herkes Her Şeyin Farkında, Türkiye'nin yakın geçmişine, pek çok insanın hayatını sarsan toplumsal olaylara, insanların yaşamlarını derinden etkileyen yokluk ve çaresizliğe bütün bunları yaşayanların gözünden bakan, dilinden anlatan...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
64,60TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,22TL
9786051856377
1167688
Herkes Her Şeyin Farkında
Herkes Her Şeyin Farkında
64.60

Herkes Her Şeyin Farkında, Türkiye'nin yakın geçmişine, pek çok insanın hayatını sarsan toplumsal olaylara, insanların yaşamlarını derinden etkileyen yokluk ve çaresizliğe bütün bunları yaşayanların gözünden bakan, dilinden anlatan öykülerden oluşuyor.


Anıl Mert Özsoy bu öykülerde tanıklığın sorumluluğunu yerine getirirken okuru da yüzleşmeye davet ediyor.


“Sırtıma bıçak saplanmış gibi bir ağrıyla doğruldum. Koridoru kaplayan kokulardan, tüm gece ağlamaktan uyuyamamış bebekten, yaşlı bir adamın prostat sancısından, muavinin “Abey su,” demesinden, ilki kesmeyen, ikincisi bitmeden otobüse bindiğim sigaralardan, mola yerlerinin ekşi kokulu lokantalarından, kardan, buzdan, baharın geç kalan mutluluğundan, gürgen dallarından, paslanmış çamaşır iplerinden, gözümün değdiği kızlardan, böbreklerimde taş olan ayazdan, durup dururken içimde büyüyen intihar arzusundan, yarım bırakılmış kitaplardan, sigara paketlerine yazılmış eksik cümlelerden, devlet lojmanlarının soğuk demirinden, kara akan musluklardan, kesilen elektrikten, şarkılardan, evlerden, susuz güneşsiz topraklardan, göğsümde büyüyen kahırdan, babamın üstüme yük olan küslüğünden... Kurtuldum.”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786051856377
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
90
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Herkes Her Şeyin Farkında, Türkiye'nin yakın geçmişine, pek çok insanın hayatını sarsan toplumsal olaylara, insanların yaşamlarını derinden etkileyen yokluk ve çaresizliğe bütün bunları yaşayanların gözünden bakan, dilinden anlatan öykülerden oluşuyor.


Anıl Mert Özsoy bu öykülerde tanıklığın sorumluluğunu yerine getirirken okuru da yüzleşmeye davet ediyor.


“Sırtıma bıçak saplanmış gibi bir ağrıyla doğruldum. Koridoru kaplayan kokulardan, tüm gece ağlamaktan uyuyamamış bebekten, yaşlı bir adamın prostat sancısından, muavinin “Abey su,” demesinden, ilki kesmeyen, ikincisi bitmeden otobüse bindiğim sigaralardan, mola yerlerinin ekşi kokulu lokantalarından, kardan, buzdan, baharın geç kalan mutluluğundan, gürgen dallarından, paslanmış çamaşır iplerinden, gözümün değdiği kızlardan, böbreklerimde taş olan ayazdan, durup dururken içimde büyüyen intihar arzusundan, yarım bırakılmış kitaplardan, sigara paketlerine yazılmış eksik cümlelerden, devlet lojmanlarının soğuk demirinden, kara akan musluklardan, kesilen elektrikten, şarkılardan, evlerden, susuz güneşsiz topraklardan, göğsümde büyüyen kahırdan, babamın üstüme yük olan küslüğünden... Kurtuldum.”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat