Sualtı Arkeolojisi Alper Gölbaş

Sualtı Arkeolojisi - Temel KavramlarYöntemlerAraştırma Tarihçesi Temel Kavramlar, Yöntemler, Araştırma Tarihçesi

1950'li yıllarda, Jacques Cousteau'nun küçük denizaltısıyla Akdeniz ve Kızıldeniz'in derinliklerinde yaptığı araştırmaları anlatan kitapları, bize ilk kez deniz yüzeyinin altında da önceleri düşlemediğimiz başka bir dünyanın var...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
346,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 44,08TL
9786257799140
1118205
Sualtı Arkeolojisi - Temel KavramlarYöntemlerAraştırma Tarihçesi
Sualtı Arkeolojisi - Temel KavramlarYöntemlerAraştırma Tarihçesi Temel Kavramlar, Yöntemler, Araştırma Tarihçesi
346.50

1950'li yıllarda, Jacques Cousteau'nun küçük denizaltısıyla Akdeniz ve Kızıldeniz'in derinliklerinde yaptığı araştırmaları anlatan kitapları, bize ilk kez deniz yüzeyinin altında da önceleri düşlemediğimiz başka bir dünyanın var olduğunu göstermişti. Bu kitaplarda su altının renkli ve canlı dünyasını gösteren bir ya da iki tane siyah beyaz fotoğraf bulunurdu, bunlar zihnimizde görsel çekiciliği ağır basan, renkli görseller olarak canlanır, bizleri heyecanlandırırdı. Birkaç yıl sonra da Cousteau'nun çalışmalarını sinemalarda belgesel olarak gördük, çocukluktan belleğimize kazınmış olan Jules Verne'nin “Denizlerin Altında Yirmi Bin Fersah” kitabı birden fantezi olmaktan çıkıp büyüleyici bir gerçeğe dönüştü… Ardından George Bass'ın Bodrum bölgesi çalışmaları, Bodrum Müzesinin sualtı arkeolojisi üzerinde yoğunlaşması, Serçe Limanı ve Uluburun batıkları, denizi doğal güzelliklerin, balıkların dünyası olmaktan ötelere götürüp ilk kez uygarlık tarihi ile birlikte düşünmeye yönlendirdi bizleri. Buraya kadar ana çizgileri ile değindiğimiz sürecin yarattığı heyecanın, elinizde tuttuğunuz bu kitabın da altlığı olarak olmaktan çıkıp büyüleyici bir gerçeğe dönüştü… Ardından George Bass'ın Bodrum bölgesi çalışmaları, Bodrum Müzesinin sualtı arkeolojisi üzerinde yoğunlaşması, Serçe Limanı ve Uluburun batıkları, denizi doğal güzelliklerin, balıkların dünyası olmaktan ötelere götürüp ilk kez uygarlık tarihi ile birlikte düşünmeye yönlendirdi bizleri. Buraya kadar ana çizgileri ile değindiğimiz sürecin yarattığı heyecanın, elinizde tuttuğunuz bu kitabın da altlığı olarak de yol açmıştır.


Ülkemizde sualtı arkeolojisinin batıklarla sınırlı olarak ele alındığı yıllar, bilim dünyasında hızlı gelişmelerin yaşandığı, önceleri farklı olarak görülen bilim alanlarının giderek birbirlerine yakınlaştığı yıllardır. Bu bağlamda, bugün genel olarak “jeoarkeoloji” başlığı altında topladığımız yer ve çevre bilimleri ile arkeoloji arasında yeni bir ara yüz gelişmiş ve bu hızla “batık topoğrafyalar” üzerinde yoğunlaşmıştı. Bu süreçte, her ne kadar Prof.Dr. İlhan Kayan başta olmak üzere birçok doğa bilimci ülkemiz kıyılarının hareketliliği, genç tektonik hareketler ile iklim salınımlarının neden olduğu batık topoğrafyalar ve bütün bunların kültür tarihi üzerindeki sonuçları üzerinde ısrarla durmuşlarsa da, yakın zamanlara kadar maalesef bu yaklaşımın arkeoloji dünyasına tam olarak yansıdığını söylemek pek olası değildir. Çoğu zaman meslektaşlarımız, liman kenti olduğu halde bu özelliğini yitiren Troya, Efes, Edirne gibi kentleri ya da bir kısmı halen karada olup da deniz altında devam eden liman yapılaşmalarını neden ve nasılını sorgulanmadan tarihsel bir olgu olarak tanımlanmakla yetinmişlerdir.



Bu kitabın yazarı Alper Gölbaş ile tezi üzerinde çalışmaya başladığımızda verdiğimiz ilk karar yukarda değindiğimiz sorun çerçevesinde sualtı arkeolojisini “batık gemiler” döngüsünün dışında ele almak olmuştu. Gölbaş'ın yapacağı çalışmanın ilk hedefini de “dünyada belli temeller üzerine oturmuş sualtı arkeolojisi uygulama yöntemlerinin, genel çerçevesinin çizilmesi ve ülkemiz koşullarına uyarlanması” olarak tanımlamıştık. Tez süreci içinde Alper Gölbaş sualtı arkeolojisini en geniş kapsamı ve sorunsalları ile birlikte ele aldı ve beklentilerimizin görülmesi gerekir. George Bass'ın sualtı arkeolojisine kazandırdığı açılım, geliştirdiği ve kamuoyuna çok etkin bir biçimde yansıtarak paylaştığı araştırma yöntemleri, bu alana ilgi duyan meslektaşlarımızın sayısını hızla arttırarak akademik yapılanma içindeki yerlerini almalarını da sağlamıştır. Ancak, ne var ki bu heyecan dalgası ülkemizde sualtı arkeolojisinin “batık gemiler” arkeolojisi ile sınırlı bir alan gibi yerleşmesine çok üzerine çıkarak çalışmayı elinizdeki bu kitabı oluşturan düzeye getirdi.


Bu kitap her şeyin ötesinde ‘gemicilik ‘(nautical) ile ‘denizcilik' (maritime) arkeolojileri arasındaki sınırı çok açık olarak tanımlayarak, ülkemizde akademik alan olarak yeni yeni gelişmekte olan sualtı arkeolojisinin doğru bir çizgiye oturmasına önemli bir katkı yapmaktadır. Bu temel iki

Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786257799140
Boyut:
16 x 24
Sayfa Sayısı:
271
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategoriler:

1950'li yıllarda, Jacques Cousteau'nun küçük denizaltısıyla Akdeniz ve Kızıldeniz'in derinliklerinde yaptığı araştırmaları anlatan kitapları, bize ilk kez deniz yüzeyinin altında da önceleri düşlemediğimiz başka bir dünyanın var olduğunu göstermişti. Bu kitaplarda su altının renkli ve canlı dünyasını gösteren bir ya da iki tane siyah beyaz fotoğraf bulunurdu, bunlar zihnimizde görsel çekiciliği ağır basan, renkli görseller olarak canlanır, bizleri heyecanlandırırdı. Birkaç yıl sonra da Cousteau'nun çalışmalarını sinemalarda belgesel olarak gördük, çocukluktan belleğimize kazınmış olan Jules Verne'nin “Denizlerin Altında Yirmi Bin Fersah” kitabı birden fantezi olmaktan çıkıp büyüleyici bir gerçeğe dönüştü… Ardından George Bass'ın Bodrum bölgesi çalışmaları, Bodrum Müzesinin sualtı arkeolojisi üzerinde yoğunlaşması, Serçe Limanı ve Uluburun batıkları, denizi doğal güzelliklerin, balıkların dünyası olmaktan ötelere götürüp ilk kez uygarlık tarihi ile birlikte düşünmeye yönlendirdi bizleri. Buraya kadar ana çizgileri ile değindiğimiz sürecin yarattığı heyecanın, elinizde tuttuğunuz bu kitabın da altlığı olarak olmaktan çıkıp büyüleyici bir gerçeğe dönüştü… Ardından George Bass'ın Bodrum bölgesi çalışmaları, Bodrum Müzesinin sualtı arkeolojisi üzerinde yoğunlaşması, Serçe Limanı ve Uluburun batıkları, denizi doğal güzelliklerin, balıkların dünyası olmaktan ötelere götürüp ilk kez uygarlık tarihi ile birlikte düşünmeye yönlendirdi bizleri. Buraya kadar ana çizgileri ile değindiğimiz sürecin yarattığı heyecanın, elinizde tuttuğunuz bu kitabın da altlığı olarak de yol açmıştır.


Ülkemizde sualtı arkeolojisinin batıklarla sınırlı olarak ele alındığı yıllar, bilim dünyasında hızlı gelişmelerin yaşandığı, önceleri farklı olarak görülen bilim alanlarının giderek birbirlerine yakınlaştığı yıllardır. Bu bağlamda, bugün genel olarak “jeoarkeoloji” başlığı altında topladığımız yer ve çevre bilimleri ile arkeoloji arasında yeni bir ara yüz gelişmiş ve bu hızla “batık topoğrafyalar” üzerinde yoğunlaşmıştı. Bu süreçte, her ne kadar Prof.Dr. İlhan Kayan başta olmak üzere birçok doğa bilimci ülkemiz kıyılarının hareketliliği, genç tektonik hareketler ile iklim salınımlarının neden olduğu batık topoğrafyalar ve bütün bunların kültür tarihi üzerindeki sonuçları üzerinde ısrarla durmuşlarsa da, yakın zamanlara kadar maalesef bu yaklaşımın arkeoloji dünyasına tam olarak yansıdığını söylemek pek olası değildir. Çoğu zaman meslektaşlarımız, liman kenti olduğu halde bu özelliğini yitiren Troya, Efes, Edirne gibi kentleri ya da bir kısmı halen karada olup da deniz altında devam eden liman yapılaşmalarını neden ve nasılını sorgulanmadan tarihsel bir olgu olarak tanımlanmakla yetinmişlerdir.



Bu kitabın yazarı Alper Gölbaş ile tezi üzerinde çalışmaya başladığımızda verdiğimiz ilk karar yukarda değindiğimiz sorun çerçevesinde sualtı arkeolojisini “batık gemiler” döngüsünün dışında ele almak olmuştu. Gölbaş'ın yapacağı çalışmanın ilk hedefini de “dünyada belli temeller üzerine oturmuş sualtı arkeolojisi uygulama yöntemlerinin, genel çerçevesinin çizilmesi ve ülkemiz koşullarına uyarlanması” olarak tanımlamıştık. Tez süreci içinde Alper Gölbaş sualtı arkeolojisini en geniş kapsamı ve sorunsalları ile birlikte ele aldı ve beklentilerimizin görülmesi gerekir. George Bass'ın sualtı arkeolojisine kazandırdığı açılım, geliştirdiği ve kamuoyuna çok etkin bir biçimde yansıtarak paylaştığı araştırma yöntemleri, bu alana ilgi duyan meslektaşlarımızın sayısını hızla arttırarak akademik yapılanma içindeki yerlerini almalarını da sağlamıştır. Ancak, ne var ki bu heyecan dalgası ülkemizde sualtı arkeolojisinin “batık gemiler” arkeolojisi ile sınırlı bir alan gibi yerleşmesine çok üzerine çıkarak çalışmayı elinizdeki bu kitabı oluşturan düzeye getirdi.


Bu kitap her şeyin ötesinde ‘gemicilik ‘(nautical) ile ‘denizcilik' (maritime) arkeolojileri arasındaki sınırı çok açık olarak tanımlayarak, ülkemizde akademik alan olarak yeni yeni gelişmekte olan sualtı arkeolojisinin doğru bir çizgiye oturmasına önemli bir katkı yapmaktadır. Bu temel iki

Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 173,25    346,50   
3 123,59    370,76   
4 -    -   
6 64,10    384,62   
9 44,08    396,74   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 173,25    346,50   
3 127,86    383,58   
4 -    -   
6 63,53    381,15   
9 44,08    396,74   
Ziraat Bankkart Combo
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 173,25    346,50   
3 123,59    370,76   
4 -    -   
6 63,53    381,15   
9 44,08    396,74   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 173,25    346,50   
3 123,59    370,76   
4 -    -   
6 63,81    382,88   
9 44,08    396,74   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 173,25    346,50   
3 123,59    370,76   
4 94,42    377,69   
6 63,53    381,15   
9 44,08    396,74   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 173,25    346,50   
3 123,59    370,76   
4 -    -   
6 63,53    381,15   
9 44,08    396,74   
World Card - 100 TL ve üzerine + 3 taksit
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 346,50    346,50   
2 173,25    346,50   
3 123,59    370,76   
4 -    -   
6 63,53    381,15   
9 44,28    398,48   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat