Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
Devlet-i Aliyye\'de Sinema Ali Özuyar

Devlet-i Aliyye’de Sinema

Türk sinema tarihinin ve Türkiye’de sinemanın başlangıç dönemleri, bilindiği gibi, zaman zaman tartışmalara ve çatışan tezlere konu oluyor. Durum doğaldır çünkü sinema tarihçileri kabul etsinler veya etmesinler, ilk yıllar birçok...
Kargo Ücreti: 60,00 TL
indirimli
114,40TL
Havale/EFT ile: 112,11TL
9789944492157
611551
Devlet-i Aliyye’de Sinema
Devlet-i Aliyye’de Sinema
114.40

Türk sinema tarihinin ve Türkiye’de sinemanın başlangıç dönemleri, bilindiği gibi, zaman zaman tartışmalara ve çatışan tezlere konu oluyor. Durum doğaldır çünkü sinema tarihçileri kabul etsinler veya etmesinler, ilk yıllar birçok açıdan karanlık yıllar olarak kalıyor ve aydınlatmaları için uzun ve uğraştırıcı bir kaynak (basın, arşiv) taraması gerekiyor... Bu zaman gerektiren, sabır gerektiren, sevgi ve anlayış gerektiren bir çalışmadır, üstelik bir de zorunluluk taşıyor: Osmanlıcayı bilmek zorunluluğu. Daha önceki iki kitabı ile bu konulara bir tarihçi sabrı ve bilgisi ile yaklaşan Ali Özuyar (bence değeri anlaşılmayan azimli araştırmacı ve kitaplık kurdu Mustafa Gökmen’in varisi sayılmalı) bize sunduğu malzemeye ek olarak bu son çalışması ile tüm araştırmacılara yeni ufuklar açıyor, her biri ayrı ve kapsamlı, yorumlu bir araştırma gerektiren bilgiler ve belgeler sunuyor. Abdülhamit’in savaş filmi tutkunluğundan, gelir vergisi ödeyen eski sinemacılara, sinemalarda dağıtılan program broşürlerinden sinema salonu dağıtımına, ilk sansür uygulamalarına, ilk kurulan şirketlere ve eskiden sinemayı düzenleyen önlemlere kadar Özuyar’ın derleyip yorumladığı belgeler ve bilgiler her konuda yeni ufuklar açıyor.

- Giovanni Scgamillo

Yayıncının Notu

Lumière kardeşlerin 1895 yılı boyunca Paris’te özel gösteriler düzenledikten sonra 28 Aralık’ta, Capucines Bulvarı’ndaki Grand Café’nin egzotik dekorasyonlu Hint Salonu’nda yaptıkları ilk gösterinin üzerinden tamı tamına 112 yıl geçmiş ve bugün sinema; yapımı, gösterimi, dağıtımı, estetiği, anlatım biçimi, oyunculuğuyla çok farklı bir sanat dalı olarak sanat tarihinde yerini almış durumda. Sinemanın bir yüzyılda katettiği bu olağanüstü başarı aslında onun ilişkide olduğu pek çok alanı da etkilemiştir. Ancak Türkiye’de bütün bunlar sinemanın gelişimi gibi çok ağır bir ilerleme göstermektedir. Ne yazık ki sinema yayıncılığı da bunlar arasındadır. Özellikle Türkiye’deki sinemanın “ilk zamanları”na ilişkin bilgi, belge ve araştırma da yok denecek kadar azdır. Ali Özuyar’ın Devleti Aliyye’de Sinema adlı çalışması işte Türkiye’de sinemanın bu “çocukluk” dönemine ilişkin pek çok soru işaretini ortadan kaldırmaya girişmiştir. Özuyar’ın çalışması gerek sinemanın Osmanlı’daki ilk zamanlarının hangi dinamiklerden etkilendiği, gerek II. Abdülhamit’in elektrik korkusunun sinemanın gelişimini ne yönde etkilediği, gerekse de sinemayı İstanbul’a ilk getirdiği söylenen Sigmund Weinberg hakkında verdiği bilgilerle bilinmeyen ya da yanlış, eksik bilenen bazı noktaları açığa kavuşturması bakımından, Türkiye’deki sinema araştırmacıları için büyük bir öneme sahiptir. Bütün bunların yanı sıra 1903 tarihli Osmanlı İmparatorluğu’nda yapılmış sinema nizamnamesinin de bize orijinal metnini tam çevirisiyle sunmaktadır. Sinemaya ilişkin bu hukuki düzenlemenin okuyuculara sunulması bile Türkiye’deki sinema alanına yapılmış önemli bir katkı niteliğindedir. Deki Yayınevi bu kitaptan sonra Ali Özuyar’ın Babıâli’de Sinema adlı kitabını da yine bu seri içerisinde okuyucularına sunacaktır.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9789944492157
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
152
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Türk sinema tarihinin ve Türkiye’de sinemanın başlangıç dönemleri, bilindiği gibi, zaman zaman tartışmalara ve çatışan tezlere konu oluyor. Durum doğaldır çünkü sinema tarihçileri kabul etsinler veya etmesinler, ilk yıllar birçok açıdan karanlık yıllar olarak kalıyor ve aydınlatmaları için uzun ve uğraştırıcı bir kaynak (basın, arşiv) taraması gerekiyor... Bu zaman gerektiren, sabır gerektiren, sevgi ve anlayış gerektiren bir çalışmadır, üstelik bir de zorunluluk taşıyor: Osmanlıcayı bilmek zorunluluğu. Daha önceki iki kitabı ile bu konulara bir tarihçi sabrı ve bilgisi ile yaklaşan Ali Özuyar (bence değeri anlaşılmayan azimli araştırmacı ve kitaplık kurdu Mustafa Gökmen’in varisi sayılmalı) bize sunduğu malzemeye ek olarak bu son çalışması ile tüm araştırmacılara yeni ufuklar açıyor, her biri ayrı ve kapsamlı, yorumlu bir araştırma gerektiren bilgiler ve belgeler sunuyor. Abdülhamit’in savaş filmi tutkunluğundan, gelir vergisi ödeyen eski sinemacılara, sinemalarda dağıtılan program broşürlerinden sinema salonu dağıtımına, ilk sansür uygulamalarına, ilk kurulan şirketlere ve eskiden sinemayı düzenleyen önlemlere kadar Özuyar’ın derleyip yorumladığı belgeler ve bilgiler her konuda yeni ufuklar açıyor.

- Giovanni Scgamillo

Yayıncının Notu

Lumière kardeşlerin 1895 yılı boyunca Paris’te özel gösteriler düzenledikten sonra 28 Aralık’ta, Capucines Bulvarı’ndaki Grand Café’nin egzotik dekorasyonlu Hint Salonu’nda yaptıkları ilk gösterinin üzerinden tamı tamına 112 yıl geçmiş ve bugün sinema; yapımı, gösterimi, dağıtımı, estetiği, anlatım biçimi, oyunculuğuyla çok farklı bir sanat dalı olarak sanat tarihinde yerini almış durumda. Sinemanın bir yüzyılda katettiği bu olağanüstü başarı aslında onun ilişkide olduğu pek çok alanı da etkilemiştir. Ancak Türkiye’de bütün bunlar sinemanın gelişimi gibi çok ağır bir ilerleme göstermektedir. Ne yazık ki sinema yayıncılığı da bunlar arasındadır. Özellikle Türkiye’deki sinemanın “ilk zamanları”na ilişkin bilgi, belge ve araştırma da yok denecek kadar azdır. Ali Özuyar’ın Devleti Aliyye’de Sinema adlı çalışması işte Türkiye’de sinemanın bu “çocukluk” dönemine ilişkin pek çok soru işaretini ortadan kaldırmaya girişmiştir. Özuyar’ın çalışması gerek sinemanın Osmanlı’daki ilk zamanlarının hangi dinamiklerden etkilendiği, gerek II. Abdülhamit’in elektrik korkusunun sinemanın gelişimini ne yönde etkilediği, gerekse de sinemayı İstanbul’a ilk getirdiği söylenen Sigmund Weinberg hakkında verdiği bilgilerle bilinmeyen ya da yanlış, eksik bilenen bazı noktaları açığa kavuşturması bakımından, Türkiye’deki sinema araştırmacıları için büyük bir öneme sahiptir. Bütün bunların yanı sıra 1903 tarihli Osmanlı İmparatorluğu’nda yapılmış sinema nizamnamesinin de bize orijinal metnini tam çevirisiyle sunmaktadır. Sinemaya ilişkin bu hukuki düzenlemenin okuyuculara sunulması bile Türkiye’deki sinema alanına yapılmış önemli bir katkı niteliğindedir. Deki Yayınevi bu kitaptan sonra Ali Özuyar’ın Babıâli’de Sinema adlı kitabını da yine bu seri içerisinde okuyucularına sunacaktır.

Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,20    122,41   
3 41,57    124,70   
6 21,74    130,42   
9 15,00    134,99   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,20    122,41   
3 42,21    126,64   
6 21,74    130,42   
9 15,00    134,99   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,20    122,41   
3 42,33    126,98   
6 21,74    130,42   
9 15,13    136,14   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,20    122,41   
3 42,33    126,98   
6 22,69    136,14   
9 15,13    136,14   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
1 -    -   
2 61,20    122,41   
3 38,51    115,54   
6 21,74    130,42   
9 15,13    136,14   
World Card - 100 TL ve üzerine + 3 taksit
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 114,40    114,40   
2 61,20    122,41   
3 41,95    125,84   
6 21,74    130,42   
9 15,13    136,14   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat