18. Hücre Ali Eşref Dervişyan

18. Hücre

Ömrünü edebiyata adayan Ali Eşref Dervişyan, hem İran dili ve edebiyatı hem de İran Yazarlar Birliği için verdiği mücadeleyle bilinir. Gerçekçi yazımıyla İranlı Charles Dickens olarak anılmaktadır. Yazdığı öykülerden ve siyasi...
Stokta var
Kargo Ücreti: 45,00 TL
indirimli
72,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,16TL
9786052283929
1166039
18. Hücre
18. Hücre
72.00

Ömrünü edebiyata adayan Ali Eşref Dervişyan, hem İran dili ve edebiyatı hem de İran Yazarlar Birliği için verdiği mücadeleyle bilinir. Gerçekçi yazımıyla İranlı Charles Dickens olarak anılmaktadır. Yazdığı öykülerden ve siyasi faaliyetlerden dolayı da Şah rejimi tarafından hapse, işkenceye, sansüre maruz kalır. Her şeye rağmen yazmaya devam eder. Şah'ın işkence evlerinden de 18. Hücre adlı romanı ortaya çıkar.

18. Hücre, yoksul ve her şeyden habersiz bir ailenin kendini bir gece Şah rejiminin zindanlarında bulmasını konu alır. Yazar biçim kaygısı gütmeden gerçekleri olduğu gibi yansıtmaktadır. İran'daki Şah döneminin acımasızlığını, faşizmin gerçeklerini ve insan onurunun nasıl da ayaklar altına alındığını tüm çıplaklığıyla okurla paylaşır.

“Büyükanne, nefesi daralarak koştu, ardından da baba. Kendi hücrelerinin kapısına geldiler. Ahmed'in gözü hücrelerinin kapısındaki rakama takıldı. Kapıdaki 18 rakamı büyükçe yazılmıştı.”



(Tanıtım Bülteninden)


Kitabın Özellikleri
Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786052283929
Boyut:
13,5 x 19,5
Sayfa Sayısı:
102
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Çeviren:
Haşim Hüsrevşahi
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

Ömrünü edebiyata adayan Ali Eşref Dervişyan, hem İran dili ve edebiyatı hem de İran Yazarlar Birliği için verdiği mücadeleyle bilinir. Gerçekçi yazımıyla İranlı Charles Dickens olarak anılmaktadır. Yazdığı öykülerden ve siyasi faaliyetlerden dolayı da Şah rejimi tarafından hapse, işkenceye, sansüre maruz kalır. Her şeye rağmen yazmaya devam eder. Şah'ın işkence evlerinden de 18. Hücre adlı romanı ortaya çıkar.

18. Hücre, yoksul ve her şeyden habersiz bir ailenin kendini bir gece Şah rejiminin zindanlarında bulmasını konu alır. Yazar biçim kaygısı gütmeden gerçekleri olduğu gibi yansıtmaktadır. İran'daki Şah döneminin acımasızlığını, faşizmin gerçeklerini ve insan onurunun nasıl da ayaklar altına alındığını tüm çıplaklığıyla okurla paylaşır.

“Büyükanne, nefesi daralarak koştu, ardından da baba. Kendi hücrelerinin kapısına geldiler. Ahmed'in gözü hücrelerinin kapısındaki rakama takıldı. Kapıdaki 18 rakamı büyükçe yazılmıştı.”



(Tanıtım Bülteninden)


Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat