Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı (1926-1931) Sedat Ulugana

Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı (1926-1931)

İttihat ve Terraki Cemiyeti (İT­C), “Türkler nasıl millet olur?” sorusuna cevap aradı. Dr. Bahattin Şakir, Dr. Ziya Gökalp, Dr. Nazım'a raporlar düzenlettirdi.Daha sonra bazı rötuşler TC'nin de resmi ideolojisi haline evrilen bu...
9786054375189
1086501
Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı (1926-1931)
Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı (1926-1931)
14.95

İttihat ve Terraki Cemiyeti (İT­C), “Türkler nasıl millet olur?” sorusuna cevap aradı. Dr. Bahattin Şakir, Dr. Ziya Gökalp, Dr. Nazım'a raporlar düzenlettirdi.
Daha sonra bazı rötuşler TC'nin de resmi ideolojisi haline evrilen bu raporlarla; “Rumların servet ve sermayelerine el konularak sürülmeleri. Turana varmak ve birleşmek için yerleşik Ermenilerin varlıkları ellerinden alınarak temizlenmeleri. Homojen bir toplumun inşası gayesi ile Alevilerin Müslümanlaştırılması, Kürtlerin ise zamana yayılır şekilde Türk unsur içinde eritilmesi gerekir” ve “behemal herkesin edilmeleri şartı” ile hareketler tanzim edildi. Bunlar gerçekleştiği oranda esası Türk olmayan “Şu Çılgın Türkler”, Osmanlılardan arta kalan etnisitelerin toplamından bir “Türk Ulus” yaratacaktı.
Projenin gerçekleşmesi ancak çok halklı, çok kültürlü, çodk ülkeli olan Yakındoğu 'da "Türk milletini var etmek" jenosit ile mümkün idi. Zilan'da da yapılan "Etnik temizlik, arındırma" dedikleri bundan ibaret idi. Uzun sürece yayılan ve adeta süreklileştirilen Kürt jenosidi de bazen sert, bazen de yumuşatılarak yaşatıldı.
Türkiye devleti, bu otokton halkları statüsüz bırakarak, yok edilmeleri üzerinde şekillendirildi. Halkların varlığı, tüm insanlığın gözü önünde bu sebeple adeta kendilerinden çalındı. Kürtler, "yok" edilmeye, imhaya, inkara; yani resmi ideoloji haline getirilen bu uygulamalara teslim olmak istemedi. Sürgünlere, mecburi iskanlara karşı koydu, toprağından koparılıp atılmaya itiraz etti. Bu karşı koyuşlarda büyük bedeller verdi. Adeta direnişlerle varlığını ortaya koydu.
Bugün önemli bir yol katedilmiş, fiili olarak "Kürt varlığı" kabul edilmiştir, ancak sistem onların "ulus" ve "ülke" kimliklerini kabul etmemek için direnç göstermektedir.
1. Baskısı kısa sürede tükenen ve 2. Baskısı yanlışlardan arındırılarak, genişletilerek sunulan elinizdeki kitap; Zilan'da yaşanan katliamın önemli tanıklıklarının eseridir. Analiz edilmesi; tarihimizin önemli bir kesinti ve ardındaki neden ve sonuçlarının bilimsel olarak tartışılması, aydınlığa ulaştırılması için bu veriler önemlidir.

Kitabın Özellikleri
Stok Kodu:
9786054375189
Boyut:
14.50x21.00
Sayfa Sayısı:
272
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2012-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe

İttihat ve Terraki Cemiyeti (İT­C), “Türkler nasıl millet olur?” sorusuna cevap aradı. Dr. Bahattin Şakir, Dr. Ziya Gökalp, Dr. Nazım'a raporlar düzenlettirdi.
Daha sonra bazı rötuşler TC'nin de resmi ideolojisi haline evrilen bu raporlarla; “Rumların servet ve sermayelerine el konularak sürülmeleri. Turana varmak ve birleşmek için yerleşik Ermenilerin varlıkları ellerinden alınarak temizlenmeleri. Homojen bir toplumun inşası gayesi ile Alevilerin Müslümanlaştırılması, Kürtlerin ise zamana yayılır şekilde Türk unsur içinde eritilmesi gerekir” ve “behemal herkesin edilmeleri şartı” ile hareketler tanzim edildi. Bunlar gerçekleştiği oranda esası Türk olmayan “Şu Çılgın Türkler”, Osmanlılardan arta kalan etnisitelerin toplamından bir “Türk Ulus” yaratacaktı.
Projenin gerçekleşmesi ancak çok halklı, çok kültürlü, çodk ülkeli olan Yakındoğu 'da "Türk milletini var etmek" jenosit ile mümkün idi. Zilan'da da yapılan "Etnik temizlik, arındırma" dedikleri bundan ibaret idi. Uzun sürece yayılan ve adeta süreklileştirilen Kürt jenosidi de bazen sert, bazen de yumuşatılarak yaşatıldı.
Türkiye devleti, bu otokton halkları statüsüz bırakarak, yok edilmeleri üzerinde şekillendirildi. Halkların varlığı, tüm insanlığın gözü önünde bu sebeple adeta kendilerinden çalındı. Kürtler, "yok" edilmeye, imhaya, inkara; yani resmi ideoloji haline getirilen bu uygulamalara teslim olmak istemedi. Sürgünlere, mecburi iskanlara karşı koydu, toprağından koparılıp atılmaya itiraz etti. Bu karşı koyuşlarda büyük bedeller verdi. Adeta direnişlerle varlığını ortaya koydu.
Bugün önemli bir yol katedilmiş, fiili olarak "Kürt varlığı" kabul edilmiştir, ancak sistem onların "ulus" ve "ülke" kimliklerini kabul etmemek için direnç göstermektedir.
1. Baskısı kısa sürede tükenen ve 2. Baskısı yanlışlardan arındırılarak, genişletilerek sunulan elinizdeki kitap; Zilan'da yaşanan katliamın önemli tanıklıklarının eseridir. Analiz edilmesi; tarihimizin önemli bir kesinti ve ardındaki neden ve sonuçlarının bilimsel olarak tartışılması, aydınlığa ulaştırılması için bu veriler önemlidir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat